İzmir’in toplumsal mücadele ayağında oldukça güçlü bir yer tutan İzmir Barosu, 19-20 Ekim tarihlerinde seçime gidecek. Mevcut İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı olarak yeniden yarışacak. Yılmaz’ın karşısında, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Sercan Altunordu, İzmir Avukat Hareketi’nden Banu Aşkın İnce ve Mücadeleci Avukatlar Grubu’ndan Tacettin Çolak olacak.
Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek kongrede İzmir Barosu için yarışacak 4 aday, İz Gazete’ye konuştu.
Altunordu’dan sert çıkış
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubundan Av. Sercan Altunordu, şöyle konuştu:
“Tek adayla girdiğimiz bu seçimde İzmir Barosu yönetimini yeniden kazanacağız. Şu anda meslekten ve meslektaşından kopuk bir baro var. Öncelikle meslektaşlarımızın, zaten temel felsefemiz de ‘Baro avukat içindir’ anlayışı, öncelikle baroyu tekrardan avukatlık mesleğine hizmet eden bir kurum haline getireceğiz. Mesleki ve ekonomik sorunlara çözüm bulmayı hedefleyeceğiz. Barolara kanunen verilmiş yetkiler var. Bu yetkilerden kaynaklı kanunen müdahil olmamız gereken tüm olaylara müdahil olacağız. Barolar Türkiye’deki en büyük sivil toplum örgütleridir. Bu bilinçle topluma yeniden yön veren bir kurum haline geleceğiz. Sadece toplumun bir kesimini değil toplumun tümünü temsil edeceğiz.”
‘Grupçuluğun terk edilmesi için adayız’
Mücadeleci Avukatlar Grubu’nun adayı Av. Tacettin Çolak, İzmir Barosu’nda olduğunu iddia ettiği gruplaşmaya karşı aday olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Büyük barolarda grup paslaşmaları yaşanmaktadır. Gruplar ayrı listelerde aday olunca ve sonuçta bir grubun listesinden seçilince, seçimden sonra genel avukat kitlesine yabancılaşıyor. Biz, barolarda grupçuluğun terk edilmesini ve çarşaf listeyle aday olunmasını istiyoruz. Bütün liyakat sahibi avukatların barolarda görev almalarını savunuyoruz. Mevcut baro yönetimi de 3 dönem arka arkaya seçildiği halde avukatların mesleki sorunlarını çözememiştir. Avukatların elinden alınan birtakım mesleki artılara seyirci kalmıştır. Genç avukatların sorunları genel kurulda çözülmediği gibi intiharları ve ekonomik sorun yaşamaları, çözüm üretilmek yerine genel kurul tarihi yaklaşınca promosyon niteliğinde oy avcılığına girişilmektedir. Genç avukatların 5 yıl kıdemi olmasa dahi kıdemli meslektaşlarla birlikte baro organlarında temsiliyetlerinin önü açılması için adayız.”
Yılmaz’dan mücadele mesajı
Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı ve mevcut İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, İzmir Barosu yönetiminde olduğu sürece yaptıkları işleri ve yönetim anlayışlarını açıklayarak, şu şekilde konuştu:
“Geçen dönem KDV oranlarının düşürülmesi, CMK ücretleri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile ilgili çalışma yaptık ve olumlu sonuçlar da aldık. Lokal olarak da İzmir Barosu’na yeni bir bina katmaya çalışıyoruz, bununla ilgili fizibilite çalışması da yaptık ve nihayete yaklaşıyoruz. Barolar Birliği’nin katkılarıyla bunu yapmak istiyoruz, onların da aralık ayında seçimleri var ve bütçelerini buna göre ayarladılar. İzmir Barosu’na yakışır bir binaya ihtiyacımız var. Mevcut binamız yeterli değil. Avukatlarımızın otopark ihtiyacı var, bunu çözmeye çalışıyoruz. Yerel seçim sürecinde bunu başkan adaylarına iletmiştik. Son aşamaya geldik diyemiyorum çünkü Sayıştay engeline takıldığı ifade ediliyor. Adli yardımla ilgili, bütçe aktarımıyla ilgili görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Avukatın sorunu bu ülkenin sorunundan farklı değil. ‘Ben avukatın sorunuyla ilgileniyorum’ demek doğru değil. 81 baro birçok konuda bir araya gelebiliyoruz ama zaman zaman farklı hassasiyetlerimiz olabilir ama ben, ‘Alsancak’ta yürürken elektrik çarpması nedeniyle ölen vatandaşımız için yapılması gereken çok şey var’ diyorum. Bu ülkenin yerel sorumluları ‘benim sorumluluğum değil’ diyor, işte biz bunun peşine takılmalıyız. Bir vatandaş sokak röportajında söylediği bir şey için 15 gün hapis yatabiliyor. Kadına, çocuğa şiddeti görmezden gelen, İstanbul Sözleşmesi’ni 1 gecede kaldıran bir iktidarla tabii ki mücadele edeceğiz. Çocuk istismarlarını her gün duyuyoruz, biz bunları duymak zorunda değiliz ki! Bizim ülkemizde insanlarımız özgürce yaşayabilmeli.”
‘Grupçuluğu kaldırmak için geleceğiz’
İzmir Avukat Hareketi’nden Av. Banu Aşkın İnce, İzmir Barosu için grupçuluk zihniyetini kaldırma ve ayrıştırmayan bir baro inşa etmek amacıyla bu seçime girdiğini ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:
“Seçimde, meslektaşlarımızın teveccüh göstermesi halinde İzmir Barosu’nda kökleşmiş grupçuluk zihniyetini ortadan kaldırarak, her meslektaşımızın kendisini şüphesiz ait hissedeceği, “avukat” ve “avukatlık” paydasında buluşabilen, bütünleştirici bir tavırla, ayırmayan, ayrıştırmayan bir İzmir Barosu inşa etmeyi amaçlıyoruz. Bu zamana kadar temel hak ve özgürlüklerimiz çerçevesinde onlarca başvuruda bulunduk, dava açtık ve meslek sorunlarımız başta ama bununla kısıtlı olmamak üzere pek çok alanda kamuoyu oluşturulmasına vesile olduk, daima avukata ait olan politik bir duruş sergiledik. Buna rağmen apolitik olduğumuz söylenerek karalanmaya çalışıldık. Oysaki İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasının akabinde ilk dava açan hukuk topluluklarından biri bizdik, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasına olanak sağlayan yönetmeliğin iptali istemli davayı da yine bizler açtık, HPV aşılarının Ulusal Aşılama Programı’na alınması için başvuru yapıp akabinde yine dava açanlar bizlerdik, nitekim bu davayı da kazandık, bu mücadelelerin tamamı politik bir duruştur. Meslektaşlarımız ile bir araya geldiğimiz her ortamda kendileri ile fikir alışverişinde de bulunarak projelerimizi somutlaştırıyoruz. Meslektaşlar ile 2 yılda bir Baro Genel Kurullarında buluşmak yerine 3 ve 6’şar aylık periyotlarda Baro Meclisinde buluşmak ve Baromuzu birlikte geliştirmek gibi, İzmir Barosunun meslektaşlarımızın rahatlıkla ulaşım sağlayabileceği Bayraklı gibi daha merkezi bir bölgesinde hizmet verecek, genç meslektaşlarımızın sembolik rakamlarla faydalanabilecekleri salt İzmir Barosu mensubu meslektaşlarımızın kullanımına özgülenen sanal ofisler ile toplantı ve konferans salonları gibi, meslektaşlarımızın mevzuat ve içtihat programları ile online kütüphanelerden ücretsiz faydalanmasını sağlamak, mesleki bilgi ve paylaşımı artıracak etkinlikler organize etmek gibi sosyal medya hesaplarımızdan da detaylıca paylaşacağımız onlarca projemiz mevcuttur. İzmir Avukat Hareketi olarak adliyelerde duruşmalarına saatinde giremeyen, hak ettiği ücreti alamayan, darp edilen, hak ettiği itibarı göremeyen, ekonomik zorluklarla mücadele eden avukatların salt yanlarında değiliz, bizler bu sorunları birebir yaşayanlardan biriyiz. Yaşamadığınız sorunu çözemezsiniz. Bu noktada tüm meslektaşlarımdan açıkça tek ricam, Baromuzdan vazgeçmemeleri, salt yönetime gelmek için söylendiği aşikar popülist söylemlere prim vermemeleri ve kendilerini en iyi temsil edeceklerini düşündükleri adaylara ve ekiplerine oy vermeleridir. Yalnız değiller, biz varız. Hepimiz Avukatız ve Baro Hepimizin.”