İZGAZETE- AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle Olağanüstü Hal (OHAL) ilan etme kararı aldığını açıkladı. İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, İz Televizyonu’nda yayınlanan Deprem Özel programına canlı bağlanarak tartışma konusu olan OHAL kararı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.  

‘ENGELLEMEKTİR’

Depremden etkilenen 10 il ile ilgili alınan OHAL kararı hakkında konuşan İzmir Barosu Başkanı Yılmaz, “Bize kalırsa hukuken böyle bir şey söz konusu olmamalı… Orada yardıma muhtaç yüz binlerce insan var. O insanlara yardım etmenin yolu OHAL ilan etmekten geçmiyor idi. Bunu belki farklı boyutta düşünüp savunan arkadaşlarımız olabilir. Devletin güvenlik güçlerinin, oradaki yağmaların önüne geçmeye gücü vardır diye düşünüyoruz ancak öncelikle yapılması gereken; orada bulunan vatandaşlarımıza bir an önce sağlık hizmetinin, yiyecek-giyecek ulaştırılması ve tabi ki enkaz kaldırma çalışmalarının başlatılmasıdır. Baro başkanlarımızdan bize, orada AFAD’ın çok etkisiz kaldığı yönünde bilgiler geliyor. OHAL ilan ettiğiniz zaman bu aksaklıkları düzeltmiş mi olacaksınız? Faaliyetleri şimdiye kadar hızlandırmış olmaları gerekiyordu. Depremin üzerinden neredeyse 36 saat geçti, hala ulaşılamayan yerlerin olduğu ifade ediliyor. Çünkü yollar, köprüler yerle bir oldu, AFAD binaları yıkıldı. Siz, üzerinize düşeni zamanında yapmamışsanız, bu; oraya bazı bilgilerin ulaşmasını ya da oradan bazı bilgilerin paylaşılmasını engellemektir bence…” ifadelerini kullandı.

‘AMACIN NE OLDUĞU ÖNEMLİ’

OHAL kararının yayın yasağını kapsayıp kapsamadığını açıklayan Baro Başkanı Yılmaz, söz konusu kararı da eleştirdi. Yılmaz, şöyle konuştu: Şu an itibarıyla yayın yasağını kapsamıyor ama bir süre sonra kapsaya da bilir. Zaten bir dezenformasyon yasası var, onda da ‘Sadece yayını yapan değil yayan da sorumlu’ diyor. Yalan haberden bahsediyorsunuz, hangi haberin yalan olduğunu kim biliyor? Burada yıkılan bina sayısı diyelim ki 7-8 bin civarında, vefat eden yurttaş sayısı bina sayısından az… Sabaha karşı yaşanan bir depremden sonra böyle bir durumu nasıl ifade edersiniz? Vefat sayısının çok olduğu anlamında söylemiyorum, bir tutarsızlık olduğunu ifade etmeye çalışıyorum. Elbette OHAL’in faydaları olabilir ama burada güdülen amacı ne olduğu, neye hizmet edeceği önemli… Üzerinden 36 saat geçmiş bir depreme rağmen kent merkezlerinde ulaşılmayan binalar var. Zaten bu OHAL, her şeyden önce oraya ulaşımı engellemek… Baro başkanlarımızla görüşüyoruz; ‘Yardım malzemelerinin doğrudan AFAD’a teslim edilmesi gerekiyor, başka bir dağıtım şekli yok’ diyorlar. Peki AFAD bunun organizasyonunu yapabildi mi? Yapamadı. Herkesin birlikte hareket etmesi gerekir. Depremin etkileri çok büyük… Yardımların bir an önce ulaştırılması gerekir. OHAL bunun çaresi değildir. OHAL’in daha kapsamlı ve farklı boyutta sorunlarla ilgili olması gerekir.”

Editör: Özlem Çimen Durmaz