İzmir TUMED Genel Başkanı Bedri Yalçın, gençlerin çeteleşme ve uyuşturucu bağımlılığına sürüklenmesinin nedenlerini ve bu durumun toplumsal yozlaşmaya etkilerini İz Gazete’ye değerlendirdi. Yalçın, çeteleşmenin ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlere dayandığını belirterek, medyanın rolüne ve aile bağlarının zayıflamasına dikkat çekti.
Gençler neden çetelere katılıyor?
Bedri Yalçın, çeteleşmenin arkasındaki temel nedenlerden birinin gençlerin aidiyet ihtiyacı olduğunu vurguladı. Aile desteğinden yoksun kalan veya sosyal çevrelerinde kendilerini dışlanmış hisseden gençlerin, çetelerde bir tür aile sıcaklığı aradığını söyledi. Ekonomik sıkıntıların da bu durumu tetiklediğini belirten Yalçın, “Geçmişte açlık nedeniyle çetelere katılan sokak çocukları, günümüzde lüks yaşama özentiyle bu yola sürükleniyor,” dedi.
Uyuşturucudan elde edilen “tatlı para”
Genel Başkan Yalçın, uyuşturucu ticaretinin hızlı kazanç vaat eden bir alan olarak görüldüğünü ifade ederek, özellikle yoksul mahallelerde gençlerin bu tehlikeli döngüye kolayca kapıldığını belirtti. “Uyuşturucu, bireyin suç unsurunu göz ardı etmesini kolaylaştırıyor. Ne yazık ki bu ticaret, ekonomik sıkıntılar içindeki gençler için cazip bir çıkış yolu gibi sunuluyor,” diye konuştu.
Rol modellerin olumsuz etkisi
Yalçın, medyanın ve çevrenin, gençlerin suç figürlerini rol model olarak görmesinde büyük etkisi olduğunu dile getirdi. Uyuşturucu kaçakçıları ve mafya liderlerinin medya aracılığıyla bir tür “başarı hikayesi” gibi sunulmasının tehlikeli bir algı yarattığını belirtti. “Gençler, bu figürlerin korkulan, güçlü ve zengin insanlar olarak yüceltilmesini görerek onları örnek alıyor,” dedi.
Diziler ve medyanın suçu romantize etmesi
Bedri Yalçın, çeteleşme ve mafya kültürünün popüler dizilerde romantize edilmesinin, suçu sıradanlaştırdığını söyledi. “2000-2010 yıllarında başlayan ve halen etkisini sürdüren diziler, çeteleşmeyi ve mafyayı yüceltip, gençler için bir cazibe merkezi haline getiriyor. Şiddetin sonuçları ise yeterince vurgulanmıyor,” dedi.
Gençleri suça ve uyuşturucuya bulaşmaktan korumanın yolları
Gençlerin bu tehlikelerden uzak tutulması için alınabilecek önlemler üzerinde duran Yalçın, şu çözüm önerilerini sıraladı:
• Eğitim ve Farkındalık: Uyuşturucu kullanımının ve çeteleşmenin olumsuz sonuçları hakkında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
• Sosyal Projeler: Spor, sanat ve meslek edindirme gibi faaliyetlerle gençlere alternatif fırsatlar sunulmalı.
• Aile Desteği: Ailelerin çocuklarıyla daha güçlü bağlar kurması, onların sorunlarına kulak vermesi sağlanmalı.
• Yerel Kalkınma Projeleri: Özellikle yoksul mahallelerde ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyecek projeler artırılmalı.
Son olarak, Yalçın, toplumsal yozlaşmanın çözümünde kolektif bir çaba gerektiğini vurgulayarak, “Gençlerimiz, doğdukları andan itibaren bağımlılık riskiyle karşı karşıya. Ailelerin çocukları üzerindeki etkisini artıracak politikalar ve sosyal projeler hayata geçirilmediği sürece bu sorun büyümeye devam eder,” dedi.