İzmir, tarihi çok eskilere dayanan bir şehir. Çok sayıda farklı medeniyete ev sahipliği yapan İzmir'de, bu medeniyetlerden kalma eserler de bulunuyor. Bu eserlerden bazıları ise adını dünyaya duyurarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmeyi başardı.


Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı 2014 yılında Dünya Miras Listesi'ne girdi.

Dünya Miras Komitesi'nin 38. dönem toplantısında Kültürel Peyzaj Kategorisi'nde Dünya Miras Listesine alınan ve Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Pergamon (çok katmanlı kent), Kibele Kutsal Alanı, İlyas Tepe, Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe Tümülüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşmaktadır.

Kale Dağı’nın tepesindeki antik Pergamon yerleşimi anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneğini temsil etmektedir. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Helenistik Bergama Krallığı'nın başkenti olan kent, önemli bir eğitim merkeziydi. Daha sonra Roma İmparatorluğu'nun Asya Eyaleti başkenti olan Bergama, döneminin en önemli sağlık merkezlerinden Asklepion’a ev sahipliği yapmıştır.

Çevresindeki kültürel peyzaj ile birlikte Helenistik ve Roma dönemlerine ait pek çok istisnai örneği içerisinde barındıran kent, özellikle Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait katmanlar üzerinde yayılmış olan Osmanlı dönemi mimarisine ait pek çok cami, han, hamam ve ticari merkez ile de önemini korumuştur.

Efes Antik Kenti

Efes  Dünya Miras Alanı 2015 yılında Dünya Miras Listesine girmeye hak kazandı. Dünya Miras Listesine alınan “Efes” Dünya Miras alanı; Çukuriçi Höyük,Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, Artemision), Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi  olmak üzere dört bileşenden oluşmaktadır.

Antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan Efes, tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9000 yıl kesintisiz yerleşim görmüş ve tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti, kültürel ve ticari merkez olmuştur.

Helenistik ve Roma Döneminin üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutan simgeleri barındıran Efes’te farklı dönemlere ait en üstün mimari ve kent planlama örnekleri bulunmaktadır. M. Ö. 8. yüzyıla tarihlenen ve Antik dönemin yedi harikasından biri olarak ünlenen kült merkezi Artemision, Hz. Meryem’in İsa’nın annesi olarak kabul ve ilan edildiği 431 tarihli Ekümenik Konsülün gerçekleştiği yer olan Meryem Kilisesi, İsa’nın havarilerinden biri olan ve Yahya İncili’ni Efes’te yazan St. John’ın mezarı üzerine inşa edilen Bazilika gibi Erken Hristiyanlık dönemine şahitlik eden benzersiz eserleri, günümüzde Hristiyanlar tarafından hac mekanı olarak kabul edilen Meryem Ana Evi ve Beylikler döneminde inşa edilen İslam yapıları ile Efes aynı zamanda dini tarih açısından da bugün hala ayakta olan benzersiz bir birikim sunmaktadır.


Birgi Tarihi Kenti

İzmir'in ünlü köyü Birgi ise 2012 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdi. Birgi, kendine has geleneksel mimari dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşim yerlerinden biridir. Konakları, camileri, türbeleri, medreseleri, hamamları, çeşmeleri ve daha birçok eseriyle, beylikler döneminden başlayıp günümüze ulaşmış çok sayıda tescilli yapıya sahiptir.

Tarihi yerleşimde geleneksel mimari dokuyu en iyi biçimde yansıtan iki mimari yapı; ahşap süsleme ağırlıklı mihrabı ve minberiyle döneminin en başarılı örneklerden biri olan Ulu Cami ile ahşap işçiliği ile dikkat çeken Çakırağa Konağı’dır.


Foça Çandarlı Kalesi

Foça'da bulunan Çandarlı Kalesi de Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren eserlerden biri. Cenevizliler döneminde önemli bir ticaret limanı olan ve kentin savunmasında önem taşıyan Foça Kalesi ile sağlamlığı ve görkemli yapısıyla dikkat çeken Çandarlı Kalesi 2013 yılında listeye girmiştir.

Cenevizliler, 11. ve 15. yüzyıllar arasında Akdeniz, Karadeniz, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Avrupa’da ticaret kolonileri kurmuş ve kıyılarda kaleler inşa etmiş veya eski kale kalıntılarını onarıp kullanmışlardır. Tarih boyunca önemli ticaret yollarının kavşağında yer almış Anadolu kıyılarında da Cenevizlilerin bir dönem kullandığı birçok yerleşim bulunmaktadır. Bu yerleşimler arasında bulunan İstanbul Boğaz’ının Karadeniz çıkışında Anadolu Kavağının hakim bir tepesi üzerinde yer alan Yoros Kalesi ve bir kale yapısı olmamasına rağmen Cenevizlilerden kalan kentsel savunma sistemindeki önemi nedeniyle Galata Kulesi, Karadeniz’de özellikle Cenevizliler döneminde ticari canlılığın merkezi olmuş Amasra Kalesi, Sinop Kalesi ve günümüzde de Ceneviz Kalesi olarak adlandırılan, denizcilik ve ticarette önem taşıyan Akçakoca Kalesi ile Foça ve Çandarlı Kaleleri  “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” kapsamında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır.

Çeşme Kalesi

Çeşme Kalesi de 2020 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girmeye hak kazandı. Daha önce "Ceneviz Ticaret Yolunda Akdeniz'den Karadeniz'e kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri" dosya adıyla geçici listeye kayıtlı varlıklar arasına İzmir Çeşme Kalesi de eklendi.

İzmir Tarihi Liman Kenti

Osmanlı coğrafyasında bir liman kenti olarak gelişen ve Helenistik Dönem'den itibaren kesintisiz yerleşim merkezi olan İzmir Tarihi Liman Kenti, farklı kültürel ve dini yapıları, hanları, arastaları, pasajları, otellerle donanan ticari merkezi ve farklı kültürlere ait mimari mirasın etkileşim içinde üretildiği süreçleriyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edildi.

İlk kez 2000’li yılların başında dile getirilen, İzmir Tarihi Kent Merkezinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınması için geçtiğimiz yıl kentin tüm paydaşları ile ortak bir sinerji yaratılarak çok ciddi bir çalışma yürütüldü ve İzmir Tarihi Kent Merkezi’ne yönelik kültürel mirasın korunması için uluslararası bir adım atıldı. Bu süreçte; İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, İMEAK Deniz Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı, TARKEM ve Kentimiz İzmir Derneğinin koordineli çalışmasıyla Kemeraltı ve çevresinin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesi için hazırlanan dosya başvurusu UNESCO tarafından kabul edildi. Dosyanın teması (konusu) M.Ö. 4. yüzyıldan itibaren Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin incelenmesi sonucunda “İzmir, Tarihi Liman Kenti” olarak belirlendi.

Kaynak: HABER MERKEZİ