Sevinç KARATAŞ-Asgari ücrete ara zam yapılmaması üzerine ülkenin dört bir yanında artan ‘geçinemiyoruz’ eylemlerine bir ses de basın emekçilerinden geldi. Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi, basın emekçilerinin sesi olmak için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasına İzmir’deki gazeteciler ve Sivil Toplum Kuruluşları da katıldı. Düzenlenen ortak basın açıklamasını, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu yaptı. Kahramanoğlu, “Türk-İş’in Haziran verilerine göre Türkiye’de açık sınırı 18 bin 978 lira. Yılın başında asgari ücret seviyesine getirilen maaşlarımızla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Aldığımız yemek ücretleriyle 10 gün yemek yiyemiyoruz. Yani karın tokluğuna bile çalışmıyoruz. Tüm bu kötü tabloya rağmen üç kuruşa, kalemimizi satmadan, mesleğimizin ilkelerini yerine getirmeye mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Karın tokluğuna bile çalışmıyoruz”

Yaşanan ekonomik krizden gazetecilerin de etkilendiğini belirten Kahramanoğlu, “Türkiye ağır bir ekonomik kriz yaşıyor. İktidar her ne kadar bu krizi kabul etmese de özellikle son iki yıldır ciddi bir yoksullaşma yaşanmakta. Elbette bu yoksullaşmadan gazeteciler de nasibini alıyor. Biz gazetecilerin ortalama ücretleri, açlık sınırına hatta onun da altına geriledi. Türk-İş’in Haziran verilerine göre Türkiye’de açık sınırı 18 bin 978 lira. Yılın başında asgari ücret seviyesine getirilen maaşlarımızla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Aldığımız yemek ücretleriyle 10 gün yemek yiyemiyoruz. Yani karın tokluğuna bile çalışmıyoruz. Tüm bu kötü tabloya rağmen üç kuruşa, kalemimizi satmadan, mesleğimizin ilkelerini yerine getirmeye mücadele ediyoruz. Hemen her gün yurdun dört bir yanında açlık, yoksulluk haberleri yapan, işçinin, memurun, emeklinin “Geçinemiyoruz” çığlıklarını iktidara, patronlara duyurmaya çalışan bizler de bu çığlığa ses katıyoruz” dedi.

“Gazetecilik, iktidar eliyle itibarsızlaştırıldı”

Gazetecilik mesleğinin iktidar tarafından itibarsızlaştırıldığını söyleyen Kahramanoğlu, “Yoksullaşmamızın tek sorumlusu medya patronları değil, hiç şüphesiz. Yıllardır iktidarın bu alanda uyguladığı politikaların da büyük katkısı var. Kâğıt fiyatları her gün artarken gazetelerin ana gelir kaynaklarından biri olan resmi ilan fiyatları aynı oranda artmadı. Gazetecilik mesleği hedef göstermeler, gözaltılar, tutuklamalar, yargılamalar ile iktidar eliyle itibarsızlaştırıldı. Gazeteciye duyulan güven yok edildi. Patronlar baskı altına alındı, medya kurumlarına el kondu” diye konuştu.

“Sansürün kaldırılışının 116. Yılı”

Kahramanoğlu, “Bir şeyi daha hatırlatmakta fayda var; çarşamba günü aynı zamanda Türkiye’de sansürün kaldırılışının 116. yılı kutlanacak. Matbaalardan, gazetelerden 116 yıl önce sansür memurlarını kovan meslek büyüklerimizin bıraktığı bu mücadele geleneğini sürdüren bizler, sansüre, oto-sansüre karşı ve basın özgürlüğü için yürüttüğümüz mücadelenin yanına, daha iyi bir ücretle çalışma mücadelesini de ekliyoruz” şeklinde konuştu.

“Daha fazla sıkacak kemerimiz kalmadı”

İzmir’deki medya patronlarına çağrıda bulunan Kahramanoğlu, “Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi olarak İzmir’deki tüm medya patronlarına, işverenlere çağrımızdır; Bir an önce ücretlerin insanca yaşanabilecek bir seviyeye gelmesi için adımlar atın. İzmir’de çalışan gazeteciler olarak bir kez daha söylemek isteriz ki, geçinemiyoruz. Bu kentte gazeteciliğin devam edebilmesi için, basın özgürlüğü için, okuyucunuzun haber alma hakkı için adım atmak zorundasınız. Çünkü bizim artık daha fazla sıkacak kemerimiz, yapacak fedakârlığımız, daha fazla küçültecek bir hayatımız kalmadı” dedi.

Muhabir: Sevinç KARATAŞ