İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nın başlattığı, Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor. Yapı envanteri çalışmaları ile zemin araştırmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, fayların incelendiği depremsellik araştırmasına da hızla devam ediyor.
İzmir’in 100 kilometre yarıçapında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından haritalanan diri faylar üzerinde açılan paleosismolojik hendeklerle, eski depremlerin izleri araştırılarak, jeolojik kanıtlar elde ediliyor. Uzmanlarca açılan yaklaşık 90 hendekten alınan 140’tan fazla örnek laboratuvarda inceleniyor. 

Risk haritası oluşturuluyor

100 kilometre yarıçaplı alanda fayların ve tsunamilerin incelendiği depremsellik araştırması kapsamında, karadaki gibi denizdeki faylar da mercek altında. ODTÜ Deniz Paleosismolojisi Araştırma ekibi tarafından ODTÜ’ye ait sondaj platformuyla, deniz tabanından alınan karot örnekleri, önemli bulguların elde edilmesini sağlayacak. Tsunami araştırmalarını da sürdüren Büyükşehir Belediyesi, deniz içerisinde risk oluşturabilecek fayları inceleyerek olası tsunami risk haritalarını oluşturuyor. 

Çukurlar açıldı

Denizde yapılan sondaj çalışmalarında 24 farklı lokasyonda toplam 95 metre deniz içi karot örneği alındı. Bu çalışmalara ek olarak kıyı bölgelerinde 29 lokasyonda, 3 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 3 metre derinliğinde kıyıda tsunami izlerini gözlemlemek için araştırma çukurları açıldı. Araştırma çukurlarından kıyıları etkilediği tespit edilen tarihi tsunamilere ait tsunami çökellerinden ayrıntılı analizler yapılabilmesi için numuneler alındı. Numuneler MTA ve TÜBİTAK MAM laboratuvarlarında inceleniyor. 

Sırada Karşıyaka var

Fayların incelendiği depremsellik araştırmasının yanında zemin çalışmaları da sürüyor. Zemin araştırmasında Bornova’daki çalışmaları tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, mikrobölgeleme çalışmalarına Karşıyaka ile devam edecek. İlçe sınırları içerisinde yaklaşık 2 bin hektarlık bir alan için ihale süreci başlatıldı. Bornova’da olduğu gibi Karşıyaka’da da sondajlar, binlerce arazi ve laboratuvar deneyi ile jeofizik veri toplama çalışması yapılacak. Proje kapsamında ilçedeki eski deprem izlerinin saptanması, tsunami tehlikesi ve zemin indeks özelliklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Merkez 11 ilçede yürütülmesi planlanan mikrobölgeleme çalışmaları, kentin zemin yapısına ve risk durumuna göre aşamalı olarak yapılacak. Çalışmalar Karşıyaka’dan sonra Bayraklı, Konak ve Narlıdere ile devam edecek. 

94 bin 773 envanter çıkarıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi mikrobölgeleme çalışması ile beraber Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile imzaladığı protokol ile Yapı Stoku Envanter projesi ve bina kimlik belgesi çalışmalarını da yürütüyor. Yapı envanteri çalışmalarına, 30 Ekim 2020’deki İzmir depreminden en çok etkilenen Bayraklı’dan başlayan ekipler, 33 bin 100 yapının envanterini çıkardı. Çalışmanın ikinci etabında Bornova’da 61 bin 673 yapının envanteri tamamlandı. Pilot bölge olarak belirlenen Bayraklı ve Bornova’daki çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte toplam 94 bin 773 yapı için envanter çıkartılmış oldu. Yıl sonuna kadar Karşıyaka’da bulunan 22 bin 554 yapının envanterinin çıkarılması hedefleniyor. Çalışmanın uzun vadede kent bütününde bulunan 906 bin 115 yapıda tamamlanması planlanıyor.
 

Bornova’da 7 bin hektarlık çalışma

Bornova’da yaklaşık 7 bin hektarlık bir alanda mikrobölgeleme çalışması yapıldı. Bin 350 noktada açılan sondaj kuyularında 40 bin metre derinlikte sondaj yapıldı. Açılan kuyulardan alınan kaya ve toprak numuneleri üzerinde, laboratuvarda 28 bin deney yapıldı. Bornova Havzası’nı bir bütün olarak ele alan, bölgenin zayıf ve nitelikli zeminlerini belirleyecek çalışmalar sayesinde, yerleşime uygun alanlar belirlenecek. Doğrudan yapılaşmayı etkileyecek bilgilerin elde edileceği modelleme ile güvenle yaşanabilecek şehirler için sağlam zeminler netleştirilecek.

Binalara kimlik belgesi

Yapı envanteri çalışması ile binaların deprem etkisindeki davranışları inceleniyor. Böylelikle bölgesel bazlı sonuçlara ulaşılacak. Elde edilen bu sonuçlarla İzmir’e özgü kentsel iyileştirme modelleri ve dönüşüm stratejileri geliştirilecek. Ayrıca yapı envanteri projesi kapsamında her bir yapıya ait bina kimlik belgesi oluşturuluyor. Bina kimlik belgesi, kentlilerin yaşadığı bina hakkında en kapsamlı bilgiye etkin, aracısız ve hızlı bir şekilde doğrudan erişimini sağlıyor. İzmir’de talep gelmesi halinde ücretsiz olarak ruhsatlı ve projeli konut türü yapılarda ön inceleme çalışması da yapılıyor. Bugüne kadar 6 bin yapı için başvuru yapıldı, inceleme çalışmaları devam ediyor. 

Deprem çalıştayı düzenlenecek

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 10-11 Eylül tarihlerinde de "İzmir Deprem Master Planı Çalıştayı" düzenleyecek. Gaziemir’deki Fuar İzmir’de ilgili kurumları, sivil toplum ve meslek örgütlerini, bilim insanlarını buluşturacak olan Çalıştay’da, alanında uzman isimler değerlendirmelerde bulunacak. İki gün sürecek program, yuvarlak masa toplantıları ile son bulacak. İzmir Deprem Master Planı Çalıştayı’na yönelik hazırlanacak rapor, daha sonra kamuoyu ile paylaşılacak.

Kaynak: Bülten