İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde bir araya gelen TÖP üyeleri adına konuşma yapan TÖP İzmir İl Sözcüsü Erkan Gökber, “2025 yılı bütçe görüşmeleri mecliste başladı. Mecliste görülen görüşmelerde 2025 yılında yurttaşların işçilerin emekçilerin ne kadar kemer sıkacağını tartışıyorlar. Bu ülkede bütün zenginlik işçilerden emekçilerden kesilerek oluşturuluyor. Bu bütçede işçilere düşen pay daha büyük yoksullukken bankalar karlarını %30 arttırdı. Zenginler zenginliklerini 2 katına çıkardı. Şimdi önümüzde 2025 bütçesi var. Bu bütçenin yarısından fazlası işçilerden kesilen vergiyle oluşturuluyor.” dedi. Bakanlığın çocukları korumak için ayırdığı bütçeye dikkat çeken Gökber, “Bu bütçe içerisinde her bir çocuğa 5 TL düşüyor. Bu 5 TL hangi çocuğu koruyacak?” diye sordu.
Sermaye ihtiyaçları nedeniyle hak ihlalleri yapılıyor
Gökber’in ardından açıklama yapan TÖP Çocuk Hakları Meclisi İzmir Sözcüsü Sedanur Uğur, Türkiye’nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalamasının üstünden 33 yıl geçmesine rağmen çocukları korumakla ve sağlıklı gelişimlerini sağlamakla yükümlülüklerin yerine getirilmediğine vurgu yaptı. Uğur, “Ülkede faşist bir rejim kurumsallaştırmak isteyenler, her türlü hak ihlalinin ve şiddetin önünü açıyorsunuz. Sermayenin güncel ihtiyaçları doğrultusunda işçi sınıfı daha yoğun sömürülüyor; işçi, yoksul ailelerin çocukları daha yoğun hak ihlalleri yaşıyor. Aynı iktidar sermayenin ihtiyaçları için çocukların ihmalini görmezden geliyor. Egemenlerin cennetine döndürdükleri ülke çocuklar için tam anlamıyla bir cehennem. Bugün aile ve sosyal hizmetler bakanlığı önündeyiz. Aileyi yücelten bakanlık aile içerideki çocuğun hiçbir hakkıyla, ihtiyacıyla ilgilenmiyor. Çocukların ne sağlığıyla, ne eğitimiyle ne de bakımıyla ilgileniyor bu bakanlık. Bu ülkede çocuklar yoksulluktan dolayı hayatını kaybediyor.” dedi.
Çocuk konusu, siyaset üstüdür
Uğur, Kasım ayında İzmir’in Selçuk ilçesinde evde çıkan yangından kaynaklı hayatlarını kaybeden 5 çocuğu, Narin ve Şirin cinayetlerini, yeni doğan çetesinin en az 12 çocuğu öldürdüğünü hatırlattıktan sonra sözlerine, “Her çocuk hakkı ihlalinde diyorlar ki “çocuk konusu siyaset üstüdür, vicdanımızla yaklaşacağız, bu işin siyaseti olmaz”! Bu doğru değil ve hatta gerçeğin reddi! Çocuklarla ilgili her şey politiktir, sınıfsaldır. Faşist rejim derdinde olan iktidar, açık ve bilinçli bir çocuk politikası uyguluyor. Çocuğun değil ailenin, babanın, egemenin, patronun, çocuk karşısındaki kurumun çıkarını koruyor.” dedi.
Tarikatlara değil, çocuklara bütçe istiyoruz
Uğur, “Mecliste tartışılan bütçe halktan, işçiden kopuk olduğu kadar çocuklardan da uzaktır. Ülkemizde 22 milyondan fazla çocuk yaşıyor, her gün her an çocuk hakkı ihlalleri yaşanıyor, yoksulluk çocukları çok ağır şekilde etkiliyor ama çocuklara bütçe ayrılmıyor. Bakanlık bütçelerinin içinde çocukların payını görmek için büyüteçle bakmak zorundayız! Personele, araçlara, kutlamalara ayrılan milyonlar çocuklara gelince yok oluyor. Çocuklar için bir öğün ücretsiz okul yemeği talebimiz kamu tasarrufu gerekçesi ile reddediliyor. Vekil maaşları, saray harcamaları için sonuna kadar açılan bütçe kapıları çocuklar söz konusu ise kapanıyor. Buradan sesleniyoruz; çocuk hakları ile ilgili sözleşmeler çekincesiz uygulanmalı, çocuk koruma kanunu etkin ve çocuk yararına işletilmeli, çocuk hakları toplumsallaştırılmalı, cezasızlık son bulmalı. Mecliste devam eden bütçe tartışmaları çocuk odaklı olmalı. Çocuk haklarının hayata geçmesi, etkin şekilde uygulanmaları ancak bütçe ayrılırsa mümkün olur. Okul yemeğinden çocuk korumaya, sağlık hakkından oyuna, eğitimden işçiliğe kadar tüm çocuk hakları ve ihlalleri için bütçe talep ediyoruz. Bu bütçe çocukların hakkı, biliyoruz. Sermayeye değil, saraya değil, savaşa değil, tarikata değil çocuklara bütçe istiyoruz!” diyerek tamamladı.
Sık sık “Yaşasın Çocuklar, Çocuk Hakları”, “Tarikatlara Değil Çocuklara Bütçe”, “Çocuklar İçin Bütçe İstiyoruz” sloganlarının atılmasıyla eylem son buldu.