Batuhan KAYA- Gaziemir’deki Hugo Boss Fabrikası’ndan sendikalaştıkları için işten atılan emekçiler, Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) öncülüğünde Balçova’daki Alman Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında Almanya Başkonsolos’u Ralf Schröer’e çağrıda bulunan emekçiler, sendikalaştıkları için işten atılan emekçilerin işlerine geri dönüşünün sağlanması yönünde çağrıda bulundu. Emekçiler, işlerine dönemedikleri ve Hugo Boss’un sendikayı kabul etmediği takdirde şirkete karşı Almanya’da ve hatta gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açacaklarını ifade etti. Basın açıklamasını alandaki emekçiler adına okuyan TEKSİF Genel Sekreteri Mehmet Kafa, “Bu insanlık suçunu Almanya’ya durdurmak için buradayız. Ekmeklerine kan doğranan kardeşlerimiz için, sendikalı olduğu için hala işyerinde taciz gören kardeşlerimiz için buradayız. Hugo Boss emekçisinin sendikalı olmaları için, canla başla mücadele eden arkadaşlarımızın onurlu duruşu için buradayız” ifadelerini kullandı.
“Bugün yüzlerle geldik, yarın binlerle geleceğiz”
Hugo Boss’un sendikayı kabul etmemesi halinde eylemlerini arttıracaklarını aktaran Kafa, “Hugo Boss Türkiye yönetimine, ‘insanları rahat bırak’ dedik. ‘Sendikalı oldukları için, anayasal haklarını kullandıkları için kanunsuzca işten çıkartma’ dedik. Ama ne yazık ki Hugo Boss Türkiye yönetimi, hala sendikalı olan işçilere zulme devam ediyor. Biz ‘insan onuruna yaraşır iş, Toplu İş Sözleşmesi, anayasal haklar, kanunlar’ dedik, Hugo Boss Yönetimi, ‘kanunsuzluk, taciz, baskı, mobbing’ dedi. Biz Hugo Boss emekçileri ile çıktığımız mücadeleden asla yılmayacağız. Baskılar, kanunsuzluklar bizi yıldıramayacak. Bugün yüzlerle geldik, haksızlığa devam ederseniz, yarın binlerle geleceğiz” diye konuştu.
Ülkenizin buna ‘dur’ demek vakti geldi!
Almanya Başkonsolos’u Schröer’e seslenen Kafa “Bu işçi katliamına sizin ve ülkenizin ‘dur’ deme vakti geldi” ifadelerini kullanarak, şöyle konuştu:
“Hugo Boss emekçileri, hakları olan toplu iş sözleşmesine kavuşmadan mücadelemiz bitmeyecek. Sayın Başkonsolos Ralf Schröer, gerek temsilcisi olduğunuz Federal Almanya Cumhuriyeti’nin gerekse şahsınızın, işçilerin örgütlenme özgürlüğüne olan hassasiyetinizi çok iyi biliyoruz. Bugün burada olma sebebimiz ne ülkenize ne de şahsınıza yönelik bir eylemdir. Bugün burada olma sebebimiz, sizlere de sesimizi duyurup yardımlarınızı talep etmektir. Ülkenizin önemli ve milli bir markası olan Hugo Boss, ne kadar lüks bir marka olursa olsun yönetimi işçi düşmanlığı yapmaktadır. Hugo Boss yönetimi işçi düşmanıdır, emek katilidir. Bugün Hugo Boss mağdurları için buradayız. Bu insanlık suçuna kayıtsız kalmayacağınızı umut ediyoruz. Bu işçi katliamına sizin ve ülkenizin, ‘dur’ demesinin vakti geldi. Aksi halde bu insanlık suçunu Almanya’da yürürlüğe giren “Tedarik Zincirinde Özen Yükümlülüğü Yasası” çerçevesinde Alman Mahkemelerini de taşıyacağız. Avrupa İnsan Hakları mahkemesine gideceğiz.Bu durumun ülkenizin itibarını da olumsuz etkileyeceği hepimizin malumudur.”
“Sizin ülkenizde insanlık suçu işlense ne yapardınız?”
Hugo Boss’un Türkiye’de yaptıkları hukuksuzluğu Almanya’da yapsa ne ile karşılaşacağını Schröer’e soran Kafa, “Sayın Başkonsolos, ülkemizde sendikalı olmak anayasal bir haktır. Sendika üyeleri kanunlarla koruma altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Soruyorum size, sizin ülkenizde böyle bir kitlesel insanlık suçu işlense ne yapardınız? Ne yazık ki ülkenizin milli markası Hugo Boss Türkiye’de insanlık suçu işliyor. Bu duruma seyirci kalmamanızı istirham ediyoruz. Biliniz ki bizler burada haksız bir şekilde işlerinden atılarak mağdur edilen emekçi kardeşlerimizle birlik ve beraberlik içinde mücadelemize dimdik devam ediyoruz. İşten atılan işçiler geri alınana kadar mücadelemiz sürecek. Hugo Boss’un kanun tanımaz yönetimine karşı hem sahada hem de hukuki boyutta sesimizi duyuracağız” diye konuştu.
Kafa açıklamasını, Hugo Boss yönetimine seslenerek şöyle noktaladı: “Hugo Boss Yönetimi! Buradan, Almanya Başkonsolosluğu önünden sizlere bir kez daha sesleniyorum. Çalışanlarınıza karşı insanlık suçu işlemekten artık vazgeçin! Ulusal ve uluslararası kanunlara uyun. Birkaç yöneticinin iş bilmezliğiyüzündenHugo Boss gibi bir şirketin adına mal olacak geri dönülmez hatalar yapmayın.Şunu bilin ki sendikalı olduğu için çeşitli yalanlarla işten çıkarılan her üyemizle birlik ve beraberliğimiz daha da güçleniyor.”
