İzmir Kadın Platformu, 2025’in "Aile Yılı" olarak ilan edilmesini protesto etmek amacıyla organize ettiği yürüyüşü Konak Sümerbank önünde başlatarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar sürdü. Yürüyüşe katılan yaklaşık 500 kadın, kadın hakları ve eşitlik taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi.
Platform adına basın açıklamasını yapan Ilgın Çeribaş, açıklamasında, AKP iktidarının 2024 yılında açıkladığı Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’nda yer alan “esnek ve güvencesiz çalışma” politikalarına dikkat çekti. Çeribaş, iktidarın 2025 yılını “Aile Yılı” olarak ilan etmesinin ardında kadınları daha düşük ücretlerle esnek çalışmaya yönlendirmeyi ve cinsiyet eşitsizliğini derinleştirmeyi hedeflediğini savundu.
Kadınlar, eşitsizliği artırmaya yönelik politikaları protesto ediyor
Çeribaş, konuşmasında, iktidarın aileyi güçlendirme adı altında kadınları erkeğe daha bağımlı hale getirmeye çalıştığını belirtti. Aileyi güçlendirme bahanesiyle yapılan düzenlemelerin, kadınların kamusal alandaki varlıklarını kısıtladığını ve onların özgürlüklerini engellemeye çalıştığını vurguladı. Çeribaş, bunun yerine, kadınların eşit haklara sahip olmaları için mücadeleye devam edeceklerini belirterek, şiddetsiz bir dünya kurma çağrısında bulundu.
“Faşist iktidarların hepsinde olduğu gibi, AKP de şiddet ve baskı politikalarını artırıyor. Kadın katilleri cezasızlıkla ödüllendiriliyor” diyen Çeribaş, yalnızca 2024 yılında 394 kadın cinayeti işlendiğini ve bu cinayetlerin büyük bir kısmının ev içi şiddet sonucu meydana geldiğini açıkladı. Ayrıca, kadınların cinayetlerinin 'intihar' olarak gösterildiğini ve faillerin çoğunlukla etkin bir şekilde yargılanmadığını söyledi.
Kadın cinayetlerine ve şiddete karşı mücadele
İzmir Kadın Platformu, şiddetle mücadelede 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini de belirtti. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi adına caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini savunan platform, sığınma evlerinin sayısının artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Çeribaş, “Her yerde erkek-devlet şiddetine karşı direnişin ve özgürlüğün sesini yükselteceğiz” diyerek, kadınların haklarını savunmaya ve şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik kararlılıklarını yineledi.
“Aile Yılı” değil, “Kadınların Mücadele Yılı”
Platform üyelerinden Ezgi Çetin ise, AKP iktidarının "Çocuk doğurun" söylemiyle kadınları baskı altına aldığını ancak çocukların korunması ve haklarının savunulması konusunda hiçbir adım atılmadığını dile getirdi. Çetin, çocukların eğitim ve sağlık hakları için bütçe ayrılmadığını ve bunun yerine sermayeye kaynak aktarıldığını vurguladı.
Eğitimin dinselleştirilmesi, laik eğitimin rafa kaldırılması ve gençlerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi gibi konularda da ağır eleştirilerde bulunan Çetin, “Çocukların öldürülmediği, yalnız bırakılmadığı ve yoksullaştırılmadığı bir dünya için mücadele edeceğiz” dedi.
Çetin, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün sahip olduğumuz pek çok hak, yüz yıl önce kadınların mücadeleyle kazandıkları haklar. Şimdi ise, tüm bu hakları savunarak birleşik bir mücadele yükselteceğiz."
Kadın dayanışması ve mücadele
İzmir Kadın Platformu üyeleri, "Aile Yılı" olarak ilan edilen 2025 yılını, kadınların hakları için mücadele yılına dönüştürmeye kararlı olduklarını bir kez daha dile getirdi. Platform, kadınların eşitlik, özgürlük ve güvenli bir yaşam için mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak, kadın dayanışmasının gücüne inandıklarını belirtti.