İzmir’de Nevruz kutlamaları bu yıl da Gündoğdu Meydanı’nda düzenlendi. Kutlamalar için binlerce vatandaş meydana akın etti. Kadınların yöresel kıyafetleriyle katıldığı kutlamalarda Kürtçe sloganlar atıldı.
Açılış konuşmasını yapan DEM Parti İzmir İl Eş Başkanı Fulya Erdoğan, “Savaşın değil barışın, baskının değil halk iradesinin kazanacağı bir yaşam mümkün. Nevroz’un ateşi barış ve umudumuzu büyütüyor” diye konuştu.
DEM Parti İzmir İl Eş Başkanı Selçuk Odabaşı, “Tarih boyunca ezilenlerin direniş ruhunu kuşandığı, özgürlüğe olan inancını haykırdığı ve yeni bir toplamsal düzenin müjdelendiği gündür. İzmir’de İstanbul’da ülkenin her tarafında bizim ve Orta Doğu’nun geleceğini belirleyecek bir süreci şekillendirilecek bir iradeyi dosta, düşmana gösteren, boyun eğmeyenlerin, dik duranların coşkusuyla hepinizi selamlıyorum. Yaşasın nevroz” dedi.
Bu karar hukuksuzdur
HDK Eş Genel Sözcüsü Meral Danış Bektaş, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun görevden alınmasını eleştirerek, “İstanbul Barosu'nun yönetimini dün görevden aldılar. Hukuksuzluğun geldiği en önemli noktalardan bir tanesi. Bu kararı kınıyoruz. Bu karar hukuksuzdur. İstanbul Barosu'nu İstanbul Barosu avukatları seçer. Mahkemeler avukatların iradesine kayyum atayamaz. Savunmayı susturacaklarını sananlar, avukatların susacaklarını sananlar büyük yanılıyor. Savunma susmadı, susmayacak” diye konuştu.
Siyasi bir müdahale olduğunu dünya da biliyor
İmamoğlu’na yönelik soruşturmaya da tepki gösteren Bektaş, şu ifadeleri kullandı:
“Milyonlarca İstanbullunun seçtiği iradeye uyduruk gerekçelerle el konulmasının, hiçbir izahı ve kabul edilebilir yönü yoktur. Bu seçimler yapılıyor. Seçimde her türlü hileye hurdaya rağmen kaybettiyseniz kabul edeceksiniz. Mahkemeler halk iradesine el koyarsa o seçimlerin bir anlamı kalmaz. Bu nedenle biz İstanbul'la ilgili de bu girişimden bir an önce vazgeçilmesini, belediye başkanlığın görevine başlaması gerektiğini İzmir'den söylüyoruz. Ekrem İmamoğlu da Abdullah Zeydan'ı da Sıdık Akış'ı da Ahmet Türk'ü de ve diğer bütün belediye başkanlarını görevinin başına dönmesini istiyoruz. Ve dönünceye kadar da buna bu mücadeleye devam edeceğiz.”
Barışa giden yol demokratik toplumdan geçer
Ülkenin birçok noktasında devam eden protestolara da değinen Bektaş, “Çok önemli bir dönemeçteyiz. Çünkü iktidar bir yandan barış görüşmeleri, İmralı'da yapılan görüşmelerde samimi olduklarını söylerken diğer yandan demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntılarına bile tahammül edemiyorlar. Şimdi Türkiye'nin dört bir yanında protestolar var ve bu sabah itibariyle gözaltılar başladı. Çok sert müdahaleler var. Bir kere barış ve demokrasiyi nasıl ayıracaksınız? Barışa giden yol demokratik toplumdan geçer. Hukuki zeminden geçer. Siyasi zeminden geçer. Şimdi demokrasi olmadan nasıl barış olacak? Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınınca nasıl barış olacak? Ama biz bundan vazgeçmeyeceğiz. Biz demokrasi mücadelesini de barış mücadelesini de yükselteceğiz. Birlikte mücadele suçmuş gibi gösteriliyor. Ama bunların hiçbiri ne savcıların konusudur, ne suçun konusudur. Tamamen siyasetin müdahalesiyle karşı karşıyayız. Barışın kendisi yoldur. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz” dedi.