Batuhan KAYA/İz Gazete- Artvin’de Yapısoy Beton’un projesine ve bölgedeki ağaç kesimlerine kaşı çıkarken katledilen Reşit Kibar, 11 farklı yerde “yaşam nöbetleri” adı altında anıldı. Kibar için, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde Ege Çevre ve Kültüp Platformu (EGEÇEP) ve Halkevleri ortak nöbet tutarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan EGEÇEP’ten Erdoğan Şahin, “Reşit Kibar, deresine, ormanına, toprağına sahip çıkan Karadeniz Halkının binlerce evladından biriydi. Ne yazık ki, planlı bir saldırı sonucu katledildi. Ve bu cinayetin azmettiricileri ve asıl sorumlular ile ilgili hiçbir yasal işlem başlatılmazken, ormanı için mücadele eden Çifteköprü halkı cezalandırılmak istenmektedir. Silahın sahibi Fikret Merttürk elini kolunu sallaya sallaya dışarıda gezerken "hepimiz doğanın talanına karşı Reşit olacağız" diyen doğa savunucusu Dursun Ali, Yıllar ve Mutlu tutuklandılar” ifadelerini kullandı.

Reşitin hesabı sorulacak!

Şahin açıklamasının devamında, “Unutmayalım! Reşit Kibar’ın katledilişi, sadece bir kişinin yaşamına kastedilmesi değil, aynı zamanda halkın iradesine ve doğrudan yaşam hakkına yapılmış bir saldırıdır. Cinayetin arkasındaki güçler, adaletin yerini bulmaması için her türlü baskıyı kullanmakta, köy halkını susturmak ve yıldırmak için köyü adeta kuşatma altında tutmaktadır. Jandarma gözetiminde sürekli bir psikolojik baskı ortamı yaratılarak, halkın direnişi kırılmak istenmektedir. Ancak Çifteköprü halkı,  baskılara da yıldırma politikalarına da karşı ormanını, yaşam alanını savunmaktan ısrar etmektedir. Sadece Çifteköprülüler değil, Hopa’dan Borçka’ya, Arhavi’den Artvin Cerattepe’ye Cankurtaran direnişi tüm Artvin’in direnişine dönüşmüştür. Artvin halkının taleplerini İzmir ’dan bir kez daha dile getirelim: Gerekçesiz şekilde tutuklananlar serbest bırakılsın, Cankurtaran ormanı Reşit Kibar ormanı olsun, tüm maden arama ve işletme ruhsatları iptal edilsin, Reşit Kibar’ın katledilmesinden sorumlu olanlar yargılansın. Artvin halkının talepleri yerine getiriline kadar onların sesi olmaya, mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

Sermaye defol, bu memleket bizim!

Kibar’a yapılan saldırıların direnişi kırmak için yapıldığını kaydeden Şahin, “Bu tür saldırılar, toplumsal direnişin kırılmasına yönelik sistematik bir politikanın parçasıdır. Bugün bizler Validebağ’da doğayı, yaşam alanlarını savunanlar olarak rant ve talanın benzer biçimini yaşıyoruz. Validebağ Korusu uzun yıllardır rant uğruna katledilmek, imara açılmak isteniyor, halkın iradesi hiçe sayılıyor. Ancak bizler;  Kuzey Ormanları’nı, Validebağ'ı, Cankurtaran'ı ranta talana açtığınız her yeri canımız pahasına da olsa savunmaya devam edeceğiz. Doğayı, yaşamı ve haklarımızı savunmak için kararlıyız” şeklinde konuştu.

Ormanlar nehirler sermaye değiller!

Ormanlara yapılan projelerin sermaye için yapıldığını ve doğanın katledildiğini belirten Şahin, “Nasıl ki Artvin’in her bir karışı maden şirketlerine satılıyorsa bugün İstanbul’un Kuzey Ormanları tarihin gördüğü en büyük yağmayı yaşıyor, ağır tahrip altındadır. Aydos Ormanı, Fatih Ormanı, Belgrad Ormanı mesire projeleri, park orman projeleri, millet bahçeleri adı altında beton tehdidi ile karşı karşıyadır. İstanbul’un kuzey ilçeleri Silivri, Çatalca, Şile ve Beykoz ağır maden yağması ve RES tehdidi altındadır. Zaten beşte birini kaybettiğimiz İstanbul’un su ve nefes kaynağı kuzey ormanlarının son kalan parçaları da rant uğruna feda edilmektedir. Bizler toprağımız, ormanımız, suyumuz, nefesimiz, sağlığımız için son kalan orman varlığını savunmaya ve korumaya devam edeceğiz. Bu mücadelemiz, sadece bir ağacı bir ormanı korumak için değil, yaşam hakkına yapılan her türlü saldırıya karşıdır. Bu baskılara karşı ses çıkarmaya, doğamıza sahip çıkmaya, haksızlığa karşı direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Nöbetlerimiz devam edecek

Şahin, orman ve nehirler için mücadeleye devam edeceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bugün burada memleketin dört bir yanında olduğu gibi bizler de doğa ve yaşam savunucuları olarak nöbetteyiz. Cankurtaran’a ses olmak , doğamızı ve yaşam alanlarımızı savunmak, direnişi güçlendirmek için nöbetlerimiz devam edecek. Hep birlikte, dayanışma içinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Yaşasın doğa mücadelemiz, yaşasın direnişimiz!”

Muhabir: BATUHAN KAYA