İzmir’de kamu emekçileri, yaşam pahalılığı ve düşük maaş artışlarına karşı seslerini yükseltti. SES İzmir 2 Nolu Şube, Suat Seren Eğitim Araştırma Hastanesi ve Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları ile birlikte gerçekleştirdiği eylemde, hükümetin uyguladığı sefalet ücretine karşı güçlü bir duruş sergiledi. Suat Seren Eğitim Araştırma Hastanesi iş yeri temsilcisi Vildan Akçaya İnan’ın okuduğu basın açıklamasında, kamu emekçilerinin yaşam koşullarının her geçen gün zorlaştığı vurgulandı. Akçaya İnan, ekonominin ağırlaşan koşullarına dikkat çekerek, sağlık emekçileri ve tüm kamu emekçileri için insanca yaşanabilir bir ücret talep ettiklerini belirtti.
Açıklamasında, 2025 yılının başında yapılan maaş artışlarının yetersiz olduğuna değinen Akçaya İnan, “Geçinemiyoruz! Sefalet ücretini kabul etmiyoruz!” diyerek, hükümetin düşük zamlarla emekçileri yoksulluğa mahkûm ettiğini ifade etti. Kamu emekçilerine yapılan yüzde 11,54’lük maaş artışının, özellikle hızla artan enflasyon ve temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla birlikte neredeyse yok olduğunu belirten İnan, bu durumun emekçilerin yaşam standartlarını olumsuz etkilediğini söyledi. Ayrıca, yapılan vergi zammı ve diğer harç artışlarının da alım gücünü düşürdüğünü vurgulayan İnan, “Artık yeter! Emekçiler olarak, hayat pahalılığı karşısında her geçen gün daha fazla eziliyoruz, ancak sermaye sınıfı daha fazla kâr elde ediyor.” dedi.
İnan, hükümetin vergi sistemine de sert eleştirilerde bulunarak, özellikle düşük gelirli kesimin üzerindeki vergi yükünün arttığını, zenginlerin ise vergi avantajlarından faydalandığını belirtti. Adil bir vergi sistemi talep eden İnan, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Servet vergisi uygulansın ve vergi dilimleri adil bir şekilde yeniden düzenlensin.” dedi.
Suat Seren Eğitim Araştırma Hastanesi önündeki açıklamada, emekçilerin iş yerlerinde aldıkları ek ödemelerin emekliliğe yansımaması da eleştirildi. Akçaya İnan, kamu emekçilerinin maaşlarının neredeyse yarısının ek ödemelerden oluştuğunu, ancak bu ödemelerin emekli maaşlarına dâhil edilmediğini belirterek, bu uygulamanın emekçileri büyük bir gelir kaybına uğrattığını söyledi. Bu adaletsiz uygulamanın bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan İnan, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını talep etti.
Açıklamanın devamında, sağlık, eğitim, ulaşım, enerji ve konut gibi temel hizmetlerin giderek daha pahalı hale geldiği, bunun sonucunda ise kamu emekçilerinin geçim sıkıntısının giderek derinleştiği ifade edildi. Akçaya İnan, “İnsanca yaşamaya hakkımız var, bu sadece ekonomik bir talep değil, insani bir haktır. Kamu emekçileri olarak, geçim sıkıntısı çekmeden, çocuklarımızın geleceğine güvenle bakabileceğimiz, sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğimiz bir ülke istiyoruz” dedi.
Kamu emekçilerinin taleplerini sıralayan İnan, şunları dile getirdi:
- İnsanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı talep ediyoruz.
- Eşit işe eşit ücret istiyoruz.
- En düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
- Metropol şehirlerdeki barınma sorununa karşı, kira fiyatlarına uygun olarak güncel verilere denk düşen kira yardımları talep ediyoruz.
- Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz.
- Ücretsiz kreş uygulamasının iş yerlerinde hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
- Kamu sektöründe mülakat yerine liyakat esasına dayalı kadrolu güvenceli istihdam istiyoruz.
- Seyyanen zamlar ve ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, emeklilikte insanca yaşayabileceğimiz bir maaş talep ediyoruz.
- Kamu kaynaklarının, halkın yararına kullanılmasını, “müşteri garantili” projeler için değil, halk için harcanmasını istiyoruz.
- Adil bir vergi sistemi ve 1. vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesini istiyoruz.
- Kamu emekçilerini sahte toplu sözleşme yasalarıyla yüzüstü bırakılmasına karşı gerçek grevli toplu sözleşme hakkının tanınmasını talep ediyoruz.
Vildan Akçaya İnan, son olarak kamu emekçileri olarak bu taleplerin yerine getirilmesi için birleşe birleşe kazanacaklarını vurguladı. Eylemlerinin hak alınana kadar süreceğini belirten İnan, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Birleşe birleşe kazanacağız!” diyerek açıklamayı sonlandırdı.
