Eğitim- İş, Eğitim Sen ve Eğitim Gücü Sen, Menemen Miyase İnceer Ortaokulu'nda yaşanan veli şiddetiyle ilgili ortak bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı sendikalar adına Evren Özdamarlar okurken, yapılan açıklamada, "Öğretmenlerimizin maruz kaldığı şiddet, bireysel bir sorun değil toplumun bir ayıbıdır. Tüm bireyleri, öğretmenlere karşı saygılı ve sevgi dolu bir duruş sergilemeye davet ediyoruz" denildi.
Basit bir öfke krizi değil
Eğitimin bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan birisi olduğunu söyleyen Evren Özdamarlar, “Bu kutsal görevi üstlenen öğretmenlerimiz, bilgi ve değer aktarımının baş aktörleridir. Ancak, öğretmenlerimize yönelik artan şiddet olayları, toplumumuzun vicdanını yaraladığı gibi eğitim sistemimizi ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Bu açıklama, öğretmene yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulamak ve bu konuda harekete geçilmesi gerektiğini dile getirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu hafta, Miyase İnceer Ortaokulunda öğretmen arkadaşlarımıza yönelik yapılan hakaret ve saldırı basit bir öfke krizi ile açıklanamaz” ifadelerini kullandı.
Evren Özdamarlar, öğretmenlerin rolü hakkında da konuşarak, “Öğretmenler, sadece birer bilgi aktarıcısı değil; aynı zamanda öğrencilerin hayatlarına dokunan, onlara rehberlik eden ve geleceğe hazırlayan bireylerdir. Öğretmenler, çocuklarımızın sadece akademik gelişimine değil, aynı zamanda kişilik gelişimlerine de katkı sağlayarak toplumumuzun temel değerlerini yaşatırlar. Bu nedenle, onların işlerini güven içinde ve huzurla yapabilmeleri büyük bir önem taşımaktadır” dedi.
Toplumsal bir sorunun yansıması
Şiddetin etkileri ve sonuçları hakkında konuşan Özdamarlar, şunları söyledi:
“Öğretmenlere yönelik şiddet, bireysel bir eylem gibi görünse de aslında toplumsal bir sorunun yansımasıdır. Bu tür olaylar, sadece öğretmenleri değil, öğrencileri, aileleri ve tüm eğitim camiasını derinden etkiler. Şiddet nedeniyle öğretmenlerimiz işlerini yapmakta zorlanırken, öğrenciler de huzurlu bir eğitim ortamından mahrum kalmaktadır. Bu durum, toplumun genel eğitim seviyesini ve geleceğe dair umutlarını olumsuz yönde etkiler.”
Öneriler tek tek sıralandı
Öte yandan, öğretmene yönelik şiddete ilişkin çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
1. Hukuki Düzenlemeler: Öğretmenlere yönelik şiddeti caydırıcı cezalar içeren yasal düzenlemeler yeterli olmamakla beraber düzenlemeler yapılmalı ve bu yasalar etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
2. Farkındalık Çalışmaları: Toplumda öğretmenlerin değerini ve önemini vurgulayan kampanyalar düzenlenmeli, aileler ve öğrenciler bu konuda bilinçlendirilmelidir.
3. Psikolojik Destek: Şiddet mağduru öğretmenlere gerekli psikolojik destek sağlanmalı, onların mesleki motivasyonlarının devamı için çalışmalar yapılmalıdır.
4. Eğitim Ortamlarının Güvenliği: Okullarda güvenlik tedbirleri artırılmalı, öğretmenlerin rahatça çalışabilecekleri huzurlu ortamlar oluşturulmalıdır.
Öğretmenimize uzanan el, aslında geleceğimize uzanır
Şiddetin hiçbir sorunu çözemeyeceğinin altını çizen Özdamarlar, “Şiddet, büyük sorunların kapısını aralar. Öğretmenlerimizin maruz kaldığı şiddet, bireysel bir sorun değil toplumun bir ayıbıdır. Tüm bireyleri, öğretmenlere karşı saygılı ve sevgi dolu bir duruş sergilemeye davet ediyoruz. Öğretmenlerimize hak ettikleri değeri vermek, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sunmanın ilk adımıdır. Unutmayalım, öğretmene uzanan her el, aslında geleceğimizi hedef alır. Gelin, hep birlikte bu duruma “dur” diyelim ve öğretmenlerimizin yanında olduğumuzu güçlü bir şekilde gösterelim. Eğitimde sevgi ve barışı hakim kılmak için Başta Eğitim- İş, Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Gücü Sen sendikaları olmak üzere sesimizi yükseltiyoruz” şeklinde konuştu.