Ramazan ayının yarısı geride kalırken sofralardaki bolluk bereket de geçmişte kaldı. Ekonomik kriz, insanın en temel hakkı olan gıda hakkına da darbe vurdu. Yurttaş için et ürünleri lüks olurken esnaf da siftahı bile zor yapar hale geldi. İz Gazete mikrofonunu uzattığımız İzmirli yurttaşlar ve Kemeraltı esnafı, yoksulluğun gölgesinde geçen Ramazan ayını anlattı.

Yoksul, et yiyemiyor

İsmini vermek istemeyen İzmirli bir yurttaş, Türkiye’de büyük bir kesimin sağlıklı beslenemediğini vurgulayarak şunları söyledi: “Et fiyatları çok pahalı, zengin et yiyor, yoksul et yiyemiyor. İnsanlar bu ülkede sağlıklı beslenemiyor, bağırsakları kurudu insanların. İnsanlar sokakta çöp topluyorken kim gelip 700 liraya et alır? Ramazan bereketiyle bile gelemedi. Bu memlekette hayat yok, battı bu memleket. Bu ekonomide cepler artık yanıyor. İnsanlar aileleriyle yemek yiyemiyor, belediye kent lokantalarına gidiyorlar artık.”

Baklava artık tadımlık

Yurttaşların artık ancak tadımlık baklava alabildiğini belirten baklavacı Orhan Genç, “Biz eskiden Ramazan’a 3-4 ay öncesinden hazırlık yapmaya başlardık ama bu Ramazan bir değişik. Eski satışlar eski hareketlilik bu yıl yok. Eski Ramazanları aratıyor. Eskiden biz baklavaları tepsi tepsi satardık, şimdi bu yarım kiloya, gram hesabına döndü. Hatta insanlar artık tadımlık almaya başladı. Zam yapmamak için direniyoruz ama her şeye zam geldi. Çok zor günler geçiriyoruz” dedi.

İnsanlar balık alamıyor

Kemeraltı’nda balıkçı esnafı olan Kazım Çelik, yurttaşlar için bir kilo balık alamaz hale geldiğini ifade etti. Çelik, “Ramazan’da insanlar balık alamıyor. 120 liraya balık satamıyoruz. Bırakın kilolarca almayı yarım kilo zar zor alıyorlar. Eskiden bir aile 2-3 kilo alırdı, şimdi 1 kilo almaya bile gücü yok. Haftada bir kere balık eti yemeliyiz ama 2 haftada bir yiyebilirsek şükür ediyoruz. Talep yok maalesef” diye konuştu.

Eski bereket yok artık

Kasaplık yapan Aykut Ergün de şöyle konuştu: “Bu ülkede sadece gıda değil her şey pahalı. Bin liraya 1 kilo pirzola et satıyoruz, Allah garibanın yardımcısı olsun. Bir kesim zaten et alıyor ama mühim olan bütün vatandaşların et alması, midelerine az çok et girmesi. Keşke insanların parası olsa da kilolarca et alsa ama insanların parası yok. Eski bereket yok artık.”

Hiç memnun değiliz

Bazen ayda bir kere bile et yiyemediklerini söyleyen İzmirli yurttaş Bahriye Erbayram, “Ramazan geldi ama bereketiyle gelmedi. Bu hayat şartlarında hiç memnun değiliz. Şirinyer'den Kemeraltı'na kilo başına 20 lira daha az olsun diye kalkıp buralara kadar geliyoruz. 10-20 lira kâr edebilmek için vatandaşın geldiği hale bak. Evde 7 kişiyle yarım kilo et yemeye çalışıyoruz, 2 parça et yiyebiliyoruz. Bazen ayda bir soframızda et bile olmuyor. Hayat çok zor” ifadelerini kullandı.

İzmir’de kargo operasyonu: 250 bin liralık kaçak ürün ele geçirildi İzmir’de kargo operasyonu: 250 bin liralık kaçak ürün ele geçirildi

Parası olan yiyor

Kemeraltı’nda işletme sahibi olan Şehmuz Doğan, “Bu Ramazan çok farklı. Burası Kemeraltı, insan yoğunluğunun olduğu yer.  Burada hareketlilik var ama nabız yok. Eskiden müşterilerin masasına sipariş yetiştiremiyorduk, bu sene 4-5 masaya hizmet veriyoruz. İnsanların bir döner yiyecek parası bile yok. Parası olan yiyor” dedi.

Ayakta zor duruyoruz

“Ramazan bereketiyle gelir derler ama bereketiyle gelmedi” diyen İzmirli yurttaş Cengiz Şerefli de şunları söyledi: “Tarım bitmiş, esnaflık bitmiş, gelir düzeyi, emekli yok olmuş durumda. Bir şey satın alabilmek için alım gücü lazım.  Benim karnım tokken vatandaşın, esnafın karnı açsa bereket gelmemiştir. Dünyada, açlık ve yoksulluk rakamları açıklanmış. Biz açlık rakamlarının bile çok altında alırken bereket diye bir şey mümkün değil. Emekliyim ama hala çalışıyorum. Gezmeye bile gidemiyoruz. İnsanların öncelikli ihtiyaçları barınma ve gıdadır. Barınmaya bakıyoruz insanların emekli aylığından fazla kirası var. Ben, eşim, çocuğum, gelinlerim hepimiz işimize sarılmamıza rağmen bir yere tatile bile gidemiyoruz. Ayakta zor duruyoruz. Durum çok kötü, bu iş böyle gitmez! Bir yerde frene basmak gerekiyor umarım o gün gelmiştir.”

Muhabir: BATUHAN KAYA