Türkiye genelinde birçok okulda öğretmenlerin görev süresi uzatılmadı. Öğretmenlerin yeri değiştirilirken, öğrenciler ve velilerden duruma tepki geldi.
İzmir Atatürk Lisesi de öğretmen kıyımının yaşandığı okullardan biri oldu. Veli-der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, konu ile ilgili bir açıklama yaptı.
Kalafat açıklamasında şu ifadeleri kullandı:"İzmir'de başta Atatürk lisesi olmak üzere birçok proje okulunda öğretmenlerin görev süreleri uzatılmayarak ciddi bir eğitim öğretim boşluğu oluşturulmuştur .
İzmir Atatürk lisesi'nde elliden fazla öğretmenin bir gecede görev süreleri uzatılmayarak bir kıyım gerçekleştirilmiştir. İzmir'deki birçok proje okulunda benzer sıkıntılar yaşanmaktadır.
Görev süreleri uzatılmayan öğretmen arkadaşlarımızın okulların en nitelikli aydınlık bilimden yana öğretmenler olması bizlerde soru işaretleri oluşturmuştur. Ülkemizin içinde bulunduğu siyasal konjektörde baskının gericileşmenin bu kadar açık hissedildigi bir zamanda tarihleriyle İzmir'in sembol okulları olan bu okullarda ciddi bir öğretmen değişimi yapmak hem de bunu dönemin ortasında tartışmaya açarak öğrencilerimizin psikolojik ve akademik gelisimlerini olumsuz etkileyecek bir eğitim ortamı yaratılmıştır.
Proje okulları yönetmeliğindeki öğretmen atama ve görevlendirme esasları büyük bir keyfiyet barındırmaktadır.
Bu keyfiyet de boşluğun siyasal iktidar tarafından kendi lehine ve kendi kadrolarının istihdamına yönelik bir silah olarak kullanılacağı endişesini taşımaktayız.
Bu can alıcı sorunun öğrencilerimizin ve dolayısıyla velilerimizin olumsuz etkilenmesini engellemek açısından içinde barındırdığı proje okulları yönetmeliği gibi birçok tartışmadan bağımsız bugünün sıcak sorunu olarak çözüme kavuşmaya ihtiyacı vardır.
Acilen durdurulmalı
İzmir öğrenci Veli derneği olarak açık talebimiz proje okullarındaki bu kıyımın acilen durdurulması sene sonuna kadar verili durumun devam etmesi ve ondan sonraki süreçte liyakat ve şeffaflık içerisinde yeniden değerlendirilmesidir.
Milli eğitimden yapılan açıklamalarda öğretmenlerin sene sonuna kadar okullarında kalmaya devam edecekleri söylenmesine rağmen bu durumun okullardaki eğitim ortamı ve iç barışı bozmaması için teknik bir çözüm değil uygulamanın durdurulmasi ve dönem sonunda şeffaf ve açık bir biçimde yeniden değerlendirilmesi esas talebimizdir.
Eğitim öğretim süreçleri ve dolayısıyla çocuklarımız ülkenin içinde bulunduğu siyasal konjektörden ve güç sahiplerinin iktidar hırslarıyla harcanamayacak kadar önemlidir.
Hiç kimsenin çocuklarımızın geleceği ile oynamaya hakkı yoktur.
Bu sürecin aktif takipçisi olacağız.
Laik demokratik bilimsel ve kamusal eğitim isteyen öğretmen ve öğrencilerimizin yaşadıkları mağduriyetin çözümü için bütün haklarımızı kullanacağız. Kamuoyuyla paylaşırız"