Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ülke genelinde başlattığı yarım gün iş bırakma eyleminde birçok sivil toplum kuruluşu, siyasi parti temsilcileri ve birçok yurttaş da katıldı. DİSK’in “Cumhuriyet ve Demokrasi” çıkışlı grevinin amacı haksız tutuklamalar, baskılar ve öğrencilerin akademik boykotunun da desteklenmesi oldu. Ayrıca işçinin ve emekçinin de haksızlığa uğradığını, işçinin emeğinin küçüldüğüne dikkati çekilerek söz hakkının kendilerine geldiğini amaç edindiklerini belirten işçiler, gözaltılara ve haksız tutuklamalara da dikkati çekmeyi hedefledi. Bu greve ise ayrıca üniversite öğrencileri de “İşçiler greve öğrenciler boykota” pankartıyla destek verirken KESK, TÜM-BEL SEN, TÜM-YEREL SEN, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB İzmir Şubeleri, İzmir Barosu, İzmir Kent Konseyi, CHP il ve ilçe yöneticileriyle sol siyasi partilerin temsilci ve yöneticileri öğlen saatlerinde alanı doldurdu.
‘Ülkede adaletsizlik büyüyor’
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yaptığı konuşmada “Gelirde ve vergide adaletsizlik ile beraber ülkede de adaletsizlik büyüyor. Hapishaneler bir yıl önce seçim kazanan siyasetçilerle, işçilerin hakkını savunan sendikacılarla, gerçeklerin peşinde koşan gazetecilerle, itiraz eden yurttaşlar ile dolduruluyor. Geçen yıl bu zamanlarda herhangi bir suç isnadı bulunmadığı için aday olabilen Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce belediye başkanı ve belediye meclis üyesi görevden alınıyor, tutuklanıyor. Her gün iktidarın seçim kaybettiği başka bir yerden soruşturma, gözaltı, tutuklama ve kayyum haberleri geliyor” ifadelerini kullandı.
‘Gösteri ve toplantı hakkımıza el uzatılıyor’
Memiş Sarı, sözlerinin devamında halkın desteğini yitiren iktidarın toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ellerinden alındığına değinerek “Halk desteğini yitirenler, siyasi rakiplerine yönelik hukuk dışı bir operasyon süreci işletiyor. Buna itiraz eden çocukları, gençleri, işçileri, emekçileri, kadınları, gazetecileri tutukluyor. Anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak tutuklama gerekçesi olarak gösteriliyor. Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir. Demokrasi ve Cumhuriyet, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir. Seçme ve seçilme hakkının darbe yediği bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışır” şeklinde konuştu.
‘Demokrasi işçinin ekmeğidir’
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, şunları söyledi: “Demokrasi işçinin ekmeğidir. 35 yıllık diplomayı iptal ederek, yargıyı devreye sokarak siyasi rekabetin ortadan kaldırıldığı bir ortamda yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik büyür. Tehlikede olan tutuklanan siyasetçiler değildir. Tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği, kimsenin karşısına aday çıkamadığı, kimsenin hakkını hukukunu arayamadığı bir düzen hepimiz için büyük bir tehdittir. Demokrasiyi, Cumhuriyet, toplumsal barışı ve kardeşliği tehdit eden bu girişimleri püskürtmek hepimizin ortak görevidir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın: İşçilerden, emekçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan, kısacası halktan büyük bir güç yoktur.”
Genel grev çağrısı
Ayrıca Sarı, meydanda ‘genel grev genel direniş’ çağrılarına olumlu bir yanıt verdi. Bazı sendikalara haykıran Sarı, “Öğrenciler diyor ki, ‘biz boykota, işçiler genel greve’ diye. Biz genel greve her daim hazırız. Kendilerine soldan yanayım diyen Türk İş’e bağlı sendikalara, belediye iş sendikası ve diğer sendikalara sesleniyorum. Haydi hodri meydan! Biz greve hazırız, var mısınız?” diyerek genel grevin kapılarını araladı.
‘Boyun eğmiyoruz’
Alan katılarak desteklerini ileten Dokuz Eylül, Ekonomi, Ege, İYTÜ üniversitesi öğrencileri adına konuşma yapan İzmir Demokrasi Üniversitesi öğrencisi Baran Öztürk, “Bizler, gerek kampüste gerek sokakta bu dayanışmayı örmek için birlikteyiz. Sizleri de bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz. Gerek grevde gerek boykota yanımızda olun istiyoruz. Günlerdir baskı ve yasaklara karşı mücadele ediyoruz. Demokratik hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine karşı direniyoruz. Kurulmak istenen tek adam rejimine geçit vermeyeceğimizi haykırıyoruz. Ülkeyi koyu bir karanlığa hapsetmek isteyenlere de boyun eğmeyeceğiz” dedi.
