İzmir’de sivil toplum örgütlerindeki başarılı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Tülin Kesiktaş Teoman, 6 Şubat deprem felaketinin ardından İzmir’den Hatay’a tır dolusu yardımlar ulaştırarak dayanışmanın en güçlü örneklerinden birini sergiledi.

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Merkez 2. Başkan Yardımcısı olan Teoman, İz Gazete’ye verdiği röportajda depremin ardından yaşanan acı süreci ve özellikle kadınlar ile çocukların çaresizliğiyle nasıl mücadele ettiklerini anlattı.

Kadınlar ve çocuklar için acil müdahale

Depremin hemen ardından kendilerine yalnız kalan kadınlar ve çocuklarla ilgili ihbarların gelmeye başladığını belirten Teoman, şunları söyledi:

“6 Şubat depreminin ardından kadınlar ve çocuklar, bulabildikleri çadırlarda diğer ailelerle birlikte, sanki tek bir yorgan altında uyumaya çalışıyorlardı. Taciz vakaları da ne yazık ki sürekli olarak bildiriliyordu. Biz, kadın sivil toplum örgütleri olarak bu acıyı görmezden gelemezdik. Ancak konteyner bulduğumuzda alan bulamıyorduk, alan bulduğumuzda konteynerler başka yerlere gönderiliyordu. Çok uğraştık, pek çok yere başvurduk.”

Gece yarısı gelen telefon umut oldu

Teoman, sürecin gece yarısı gelen bir telefonla hızlandığını belirtti:

“Kaymakam bey, ‘Tülin Hanım, bir hikayeniz varmış; günlerdir çabalıyorsunuz, bunu gerçekleştireceğim’ dedi. Ardından koordinasyon sorumlusu Kaymakam Mehmet Aksoy ile birlikte konteyner ve alan temin ettik. Zorlu koşullara rağmen 25 konteynırlık bir kadın yerleşkesi kurduk.”

Deprem bölgesinde eğitime destek: 740 metrekarelik ortaokul inşa ediliyor

Bölgede yapılan büyük maddi yardımlarla eğitimde de önemli bir adım atıldı.

Buca, Karşıyaka, Karabağlar, Torbalı... İzmir'de 16 ilçede elektrik kesintisi yaşanacak Buca, Karşıyaka, Karabağlar, Torbalı... İzmir'de 16 ilçede elektrik kesintisi yaşanacak

“Şimdi, hem kendi kaynainklarımız hem de gelen desteklerle 740 metrekarelik bir ortaokul yaptırıyoruz.”

Bu okul, deprem bölgesinde eğitimlerini sürdüremeyen çocuklar için büyük bir umut olacak.

“Biz eskiden fakir değildik"

Bölgede çalışırken en çok etkileyen sözlerden biri, depremzedelerin şu cümlesiydi:

“Biz eskiden fakir değildik. Depremde sahip olduğumuz her şeyi kaybettik.”

Bu cümle, felaketin sadece maddi kayıplarla sınırlı olmadığını, insanların hayatlarındaki köklü değişimi ve yitip giden geçmişlerini anlatıyordu. Deprem, bir anda her şeyi ellerinden almış, güçlü ve kendi ayakları üzerinde duran insanları yardıma muhtaç hale getirmişti. Ancak buna rağmen, depremzedeler onurlarını kaybetmeden, dimdik ayakta durmaya çalışıyor, yardımları bir minnet ifadesiyle değil, dayanışmanın bir parçası olarak kabul ediyorlardı. Bu duruş, felaketin yarattığı yıkımın ötesinde, insan ruhunun gücünü ve direncini en çarpıcı şekilde gözler önüne seriyordu.

Yüzlerce depremzedeye destek sağlandı

Teoman, deprem bölgesinde kadın ve çocuklar için sayısız atölye ve meslek edinme kursları açıldığını belirtti. Ayrıca, Hatay’dan İzmir’e getirilen 20 ampute vatandaşın tedavisinin sağlandığını aktardı.

“Deprem sürecinde ulusal ve uluslararası çağrılar yaparak 100 tır yardım topladık, ihtiyaç haritasını belirledik. Önümüzdeki günlerde ise 4 konteynerlik dijital sınıf ve psikososyal destek merkezimizi açarak bu çalışmaları daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz.”

Dayanışma kadınların gücünü gösterdi

Tülin Kesiktaş Teoman ve ekibinin çalışmaları, deprem döneminde kadınlar ve çocuklar için sağlanan desteğin ne kadar hayati olduğunu gözler önüne seriyor.

İzmir’den Hatay’a uzanan bu büyük dayanışma, zor günlerde kadınların ve çocukların yanında olmanın ne kadar büyük bir fark yarattığını bir kez daha gösteriyor.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ