İzmir'in en doğal kalmış köşelerinden biri olan Karaburun, güzellikleri ile ziyaretçilerinin beğenisini topluyor.
Geçmişi çok eskilere dayanan Karaburun'da yapılan kazılar, bu bölgenin Anadolu'nun en eski yerleşim yeri olduğunu gösteriyor.
Karaburun'un tarihi
Karaburun ilçe merkezinin 3-4 km güneyinde Çakmaktepe mevkiinde yapılan kazılardan elde edilen taş el baltaları, bir takım öğütme araçları, kesici aletler, çanak ve çömlekler MÖ 4000 tarihinden itibaren bölgenin yerleşim alanı olduğunu gösteriyor. Karaburun 1415’te Osmanlı topraklarına katıldı; 19 yüzyılın sonunda Aydın Vilayeti’nin İzmir merkez ilçesine bağlı nahiye merkezi oldu. Daha sonra Çeşme ilçesine bağlı Ahırlı isminde bir bucak iken, 1910 yılında Çeşme’den ayrılarak ilçe haline getirildi ve adı değiştirilerek Karaburun denildi.
Karaburun'un adı nereden geliyor?
Karaburun adının nereden geldiği konusunda çok değişik görüşler ve varsayımlar mevcut. Çok eski dönemlerde, yarımadanın adının “Capo Calaberno” olması, adının buradan değişerek geldiğini düşündürüyor. Bir varsayıma göre ise; deniz yoluyla yarımadaya ilk varışta “Kömür Burnu” denilen mevkinin görülmesi nedeniyle, kayaların rengi esas alınarak “Karaburun” denildiği şeklinde.
Bir başka varsayım da eski Türk adlandırma usullerinde; kuzey yönünün “kara”, güney yönünün ise “ak’” olarak adlandırılması mantığına dayandırılıyor.
İzmir'in en bakir bölgesi
Karaburun, kendi adıyla anılan yarımadanın hatta belki de İzmir’in en bakir yöresidir. Bozulmamış doğası, pırıl pırıl plajları, el değmemiş koyları ile dikkat çeker.
Hurma zeytini, nergis çiçeği, enginarın hası burada yetişir. Özellikle hurma zeytini çok ünlüdür. Bu zeytin türü sadece burada bulunur. Bu zeytinin diğerlerinden farkı ise dalından koparılıp bir işlem yapılmadan yenilebilmesidir.
İzmir'in en temiz denizi burada
Karaburun konumu itibari ile açık denize baktığı için suyun devirdaim içinde olması nedeniyle, temiz bir denize sahiptir. Lodoslu ya da poyrazlı kötü hava koşulları nedeniyle dalgalı ve çalkantılı durumlar dışında, deniz çok berraktır.
Karaburun yarımadasında birbiri ardınca dizilmiş, birer akvaryum kadar berrak sularıyla birçok koy yer alıyor. Bodrum Koyu, Kuyucak, İncirlikoy, Badembükü Koyu, Hamzabükü Koyu, Yukarı ve Aşağı Boyabağı ile İçme Kıyısı Koyları, Dereağızı Koyu, Esendere Koyu ve Kaynarpınar yerleşimin olduğu koylar olarak biliniyor.
Dolungaz, Kumbükü, Akbük, Olcabük, Eğriliman, Dikencik, Kocadere ve Gerence koyları ise Karaburun’un bakir ve doğal kalmış koyları olarak varlığını sürdürüyor.
Aynı zamanda ilçede sadece tekne turu ile gidilebilecek çok sayıda koy bulunuyor.
Açık denize bakması nedeniyle çevrenin en temiz denizine sahip Karaburun, balıkçılık ve dalış turizmi konusunda önemli merkezlerden biri.
Karaburun'un neyi meşhur?
Karaburun'un en meşhur ürünlerinden biri hurma zeytini. Dalında olgunlaşan bu zeytin çerez gibi tüketilir. Karaburun'un ünlü olan bir diğer lezzeti ise enginardır. Burada enginar doğal koşullarda yetişir ve çok lezzetlidir.
İlçenin otlu börek çeşitleri de çok meşhurdur. Aynı zamanda yapılışı ile özel geleneksel bilgi gerektiren kopanisti peyniri de yöreye özgü tatlardan biridir.
Balı nefis olan Karaburun'da karadut reçeli de çok ünlüdür.
Karaburun'un köyleri
Karaburun'da gezebileceğiniz harika köyler de bulunur. Genellikle denize yakın olan bu köyler, harika manzarası ve sakinliği ile ziyaretçilerine huzurlu bir gün vaadeder. Ambarseki Köyü, Saip Köyü, Bozköy, Tepeboz, Hasseki, Salman, İnecik, Kösedere, Sarpıncık, Sazak, Eğlenhoca, Parlak, Küçükbahçe, Yaylaköy ve Mordoğan ilçede mutlaka görmeniz gereken köylerdendir.
