İzmir’in işgal altında olduğu yıllarda, Basmane Garı’ndan Turgutlu’ya sevk edilmek üzere bekleyen bir grup Yunan askeri, öğle ezanını okumak için minareye çıkan müezzini susturmak amacıyla camiye kurşun yağdırdı. Bu saldırıda caminin dört bir yanı kurşunlarla delik deşik olurken, minaresindeki izlerin bir kısmı onarıldı ancak bazıları bilinçli olarak korunarak günümüze kadar ulaştı.
İzmir Müftüsü’nün cesur tavrı
Dönemin İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, bu alçakça saldırının ardından İzmir İşgal Umumi Valisi Aristeidis Stergiadis’in makamına giderek durumu protesto etti. Stergiadis’in caminin tamiri için tazminat teklif etmesine sert bir dille karşılık veren Müftü Efendi’nin sözleri tarihe geçti: “Bir camiyi onarmak için sizden para alacak kadar onursuz değiliz. Biz işgal altındayız ama şerefimizle yaşamaya devam ederiz.” Stergiadis’e Müftü’nün verdiği bir diğer cevap ise İzmir halkının işgale karşı direniş ruhunu yansıtıyordu: “Bir Müslüman, bugüne kadar sizin kilisenize el uzattı mı? Böyle bir şey gördünüz mü?”
Tarihi ve manevi bir sembol
Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ergün Laflı, Çorakkapı Camii’nin yalnızca bir ibadethane olmadığını, aynı zamanda İzmir halkının onur mücadelesinin sembol yapılarından biri olduğunu vurguluyor. Laflı, caminin minaresinde hâlâ görülebilen kurşun izlerinin, o günlerin acı hatıralarını canlı tuttuğunu ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:“Bu cami, İzmir’in geçmişteki direniş ruhunu temsil eden özel bir yapıdır. Yunan askerlerinin camiyi hedef alması, halkımızda derin bir öfke ve direniş duygusu uyandırmıştır. Bugün hâlâ ayakta duran Çorakkapı Camii, bu maneviyatı ve direnişi yaşatmaya devam ediyor.”
Yangından işgale, onarımdan günümüze
İşgalden önce yaşanan büyük bir yangında da zarar gören cami, daha sonra kısmi onarımlarla ibadete açıldı. Onarım sürecinde üst kısımlar kurşun kaplanırken, zarar gören birçok bölüm sıvayla kapatıldı. Ancak minaresindeki kurşun izleri, tarihe tanıklık etmesi adına korunmaya devam etti. Bugün Basmane Garı’nın karşısında bulunan Çorakkapı Camii, hem İzmir’in direniş hafızasına hem de halkın manevi değerlerine kazınmış bir sembol olarak varlığını sürdürüyor. Yaşadığı saldırılara ve zamanın yıpratıcı etkilerine rağmen dimdik ayakta duran bu cami, İzmir halkı için tarihi bir onur mücadelesinin hatırlatıcısı olmayı sürdürüyor.