İzmir'in buram buram tarih kokan ilçelerinden biri de Bergama. Uygarlık tarihinin en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Bergama, İzmir'in ilk UNESCO Dünya Mirası kentidir.
Yüz ölçümü olarak İzmir'in en büyük ilçesi olan Bergama'nın güneyinde Aliağa, doğusunda Kınık ve Manisa, kuzeyinde Balıkesir, batısında Dikili, güneybatısında ise Ege Denizi bulunur.
İyonya, Helen, Roma, Bizans dönemlerine ait anıtsal yapılar bulunan Bergama,Selçuk ilçesi ile birlikte İzmir'de kültürel turizmin iki temsilcisinden birisi sayılmaktadır.
Bergama, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleriyle dünyanın 999., Türkiye’nin 13. ve İzmir’in ilk UNESCO Dünya Mirası kentidir. İlkler kenti Bergama; Parşömenin anavatanı, eczacılığın babası Hekim Galenos’un kenti, 1937 yılından bu yana Türkiye’nin ilk yerel festivaline hiç ara vermeksizin ev sahipliği yapmış ve yapmaya da devam eden kent, İncil’de geçen Anadolu’daki yedi kiliseden birine sahip kent, dünyanın en dik tiyatrosuna sahip kent gibi pek çok nitelemeye sahiptir.
Bergama; 1.573 km²’lik alanı ile 30 ilçesi bulunan İzmir’in alan bakımından en büyük ilçesidir.Bergama’nın uzun yıllardan beri en önemli gelir kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Tarım sektörü de kendi içinde belli başlı ürünler dışında çeşitlilik sağlayamamıştır. Halkın geçimini sağladığı en önemli tarım ürünleri pamuk, tütün, domates, zeytin, mısır ve buğday sayılabilir.
Bergama aynı zamanda İzmir'in en çok köyü bulunan ilçesidir.
Bergama'nın adı nereden geliyor?
Helenlerden çok önce Batı Anadolu'da Pelasglar ve Luvi halkı yaşardı. O zaman Bergama'nın adı Parg-a-uma idi. Perg, Arapçada “burç” anlamına gelir, kale demektir. Uma ise, “halk” demektir. Pergamon adı ise, Helenleşmenin başlamasıyla dönüşen bir kelimedir. Bugün, Bergama adı aslında ilk kullanılışı olan Pargauma'ya daha çok benzer. Deriye yazı yazmayı bulan Bergama Krallığı papirüsten sonra daha kullanışlı bir kâğıt bulmuştu, buna "Bergama Kâğıdı" anlamına gelen parşömen adını verdiler.
Bergama'da gezilecek yerler
Bergama'da gezilecek çok sayıda yer bulunuyor. Çok sayıda tarihi yere sahip olan Bergama'da gezilecek yerlerden bazıları şunlar:
Akropol: Helenistik dönemin en görkemli yerleşim merkezlerinden olan Bergama Akropol’ünün tarihi, M.Ö. VII.-VI. yüzyıllara kadar gitmektedir. Kent İ.Ö. 284-133 tarihleri arasında 150 yıl süren Pergamon Krallığı’nın başkenti olmuştur. Bergama Akropolü; Kale Tepesi’nde yapılan teraslamalar üzerine kurulmuş; tapınakları, sokakları, sosyal ve ticari meydanları ile Helenistik Dönemin en muhteşem şehir merkezlerindendir.
Asklepion: Modern tıbbın ve eczacılığın merkezi olan ve antik çağın en büyük sağlık yurdu olan Bergama Asklepion’u, İ.Ö. 4yy’de Sağlık Tanrısı Asklepios’a adanarak yapılmış ve İ.S. IV. yüzyıla kadar ünlü bir tedavi merkezi olarak etkinliğini sürdürmüştür.
Üç temel öğe olan perhiz, sıcak ve soğuk banyo ile beden hareketlerinden oluşan tedavi şekillerinin yanında buluntulardan, küçük operasyonlarında yapıldığı anlaşılan Asklepion’da ilaçla, şifalı bitkilerle, müzikle, su sesi, telkin ve rüya tabirlerine dayalı psikoterapi, çamur ve güneş banyolarıyla tedavi yöntemleri uygulanırdı.
Kızıl avlu: Antik Pergamon’un ovada kalan en gösterişli yapısıdır. Gerek tasarımı, gerekse dev boyutları ile hayranlık uyandıran eser, kült ve sanat tarihi verilerine göre Roma İmparatoru Hadrianus zamanında (M.S.117-138) Mısır Tanrısı Serapis’e ithaf edilmiştir.
Yığma tepe tümülüsü: Bergama’da bulunan en büyük anıt mezardır ve Bergama Krallık dönemine ait olduğu düşünülmektedir. Antik çağda Bergama’ya gelen kişileri ilk olarak bütün görkemiyle Yığma Tepe Tümülüs’ü karşılamaktadır. Dünya Mirası Alanı içinde yer alan toplam yedi tümülüsten biridir.
Bergama müzesi: Bergama Müzesi 30 Ekim 1936 tarihinde açılmış ve Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Arkeolojik Kazı Müzesidir. Müze binası, Zeus Sunağı planı dikkate alınarak hazırlanmıştır. 1979 yılında da Müze’ye etnografya bölümü eklenmiştir. Müzedeki Erken Tunç Döneminden Bizans Dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserlerin çoğu Bergama ve çevresinde yapılan kazılardan çıkmıştır.
Mevlana Hacı Hekim hamamı: Hacı Hekim Cami’sine vakfedi-len hamam erkekler ve kadınlar için iki bölüme ayrılmıştır. 22 x 30 m ölçüsünde olan Hamam toplam 24 kubbe ile örtülüdür. Değişik zamanlarda çeşitli onarımlar geçirmekle birlikte, 2008 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından esaslı onarımı yapılmıştır.
Bergama evleri: Yaşayan en eski Bergama Evi örnekleri 18. yüzyıla aittir. Bergama’da birbirinden farklı ev tipleri vardır. Bunlar; hımış tekniğinde yapılmış Osmanlı dönemine ait geleneksel Türk Evleri ve batı etkili kagir, Rum Evleri ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren yapılmaya başlanan karma sistemdeki Cumhuriyet Dönemi evleridir. Gelişmiş plan özellikleri ve kapı-pencere, saçak, baca, kat silmesi, kapalı veya açık çıkmaları ile karakteristik cephe düzenleriyle Bergama evlerinin tamamı tescilli olup koruma altına alınmıştır.
Kozak yaylası: Türkiye’nin en kaliteli çam fıstıklarının yetiştiği, bir doğa cennetidir. Antik Dönemden bu yana çam fıstığı, üzümü ve şarabı meşhurdur. Bölgede, Aşağıbey Köyü yakınlarında Roma Döneminden kalma Kaplıcalar ve Antik Perperene kenti yer almaktadır. Piknik alanları da bulunan yaylada; doğa ve köy turları yapılmakta, ayrıca dağcılık, av turizmi gibi etkinlikler düzenlenmektedir.
Bergama'da ne yenir? Bergama'nın neyi meşhur?
Bergama'nın en meşhur yemeği Bergama Köftesi'dir. Bergama'ya giderseniz mutlaka yemeniz gereken yemeklerin başında gelir. Bergama yörük kavurması, çığırtma yemeği, nohutlu börek yörenin kendine has lezzetlerinden bir kaçı. Aynı zamanda Bergama'ya uğrarsanız meşhur tulum peynirinin tadına bakmayı da ihmal etmeyin.
Bergama'nın köyleri
Aynı zamanda Bergama'da gezebileceğiniz çok sayıda köy bulunuyor. Ahmetbeyler, Çeltikçi, Kaplan, Dağıstan, Dereköy, Atçılar, Avunduk, Gültepe, Kozluca, Küçükkaya, Yalnızdam, Üçtepe, Gültepe, Gaylan, Eğrigöl, Durmuşlar, Doğancı bu köylerden yalnızca bir kaçı.