İzmir’in doğusunda yer alan Kemalpaşa, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir ilçe olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Batısında Bornova ve Buca, güneyinde Torbalı ve Bayındır, kuzeyinde Manisa’nın Yunusemre ve Şehzadeler ilçeleri, doğusunda ise Turgutlu ile çevrili olan Kemalpaşa, hem tarih tutkunlarını hem de doğaseverleri cezbetmektedir.

Kemalpaşa, geçmişi M.Ö. 13. yüzyıla dayanan köklü bir yerleşim yeri. Antik dönemde Nymphaion olarak bilinen ilçe, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim alanı olmuştur. Mitolojik su perileriyle ilişkilendirilen "Nympha" kelimesinden türeyen bu isim, bölgenin zengin su kaynakları ve yemyeşil doğasıyla özdeşleşmiş. Osmanlı döneminde ise Saruhanlı Beyliği'nin ardından Osmanlı topraklarına katılan Kemalpaşa, I. Murat döneminde stratejik bir öneme sahip olmuştur.

İlçede yer alan Ulucak Höyüğü, Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılarla tarih meraklılarını kendine çekerken, Kız Kulesi de ziyaretçilerin ilgisini çeken tarihi yapılar arasında yer alıyor. Bir dönem Laskaris Sarayı olarak bilinen bu yapı, Kemalpaşa’nın simgesi haline gelmiş durumda. Ayrıca, ünlü seramik sanatçısı Ümran Baradan tarafından yaptırılan Çinili Köşk, seramik sanatının zarif örneklerini sergiliyor.

Tarihi kadar doğal güzellikleriyle de öne çıkmaktadır

İlçe merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta bulunan Kazak Vadisi, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler için ideal bir adrestir. Vadide kımız içebilir, at binerek ya da doğa yürüyüşleri yaparak keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Kemalpaşa’da düzenlenen etkinlikler, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin büyük ilgisini çekmektedir. Nazarköy Boncuk Şenliği, el emeği ürünlerin sergilendiği ve hediyelik eşyaların satışa sunulduğu renkli bir festival olarak öne çıkıyor. İlçenin ekonomisinde önemli bir yer tutan kiraz üreticilerini desteklemek amacıyla gerçekleştirilen Altın Kiraz Kültür ve Sanat Festivali ise hem yöresel lezzetler tatmak hem de çeşitli sanatçıların konserlerini izlemek isteyenler için bulunmaz bir fırsat.

Nif Dağı’nın eteklerinde, 200 metre rakımda kurulan Kemalpaşa, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerleşim merkezi. Lidyalılar, Hititler, Akadlar, Persler, Bizanslılar ve Osmanlılar, bu topraklarda iz bırakmış medeniyetler arasında. Smyrna (İzmir) ile Sardes (Lydia) arasında konumlanması, ilçeyi önemli bir geçiş noktası haline getirmiştir. Kemalpaşa’yı ziyaret edenler, geçmişin izlerini sürerken doğanın eşsiz güzellikleriyle huzur bulmaktadır. 

Kemalpaşa'nın adı nereden geliyor?

İzmir’in tarihi ilçelerinden Kemalpaşa, geçmişte "Makriyali" adıyla anılmaktaydı. Bu isim, ilçe halkının kültürel ve tarihi mirasını yansıtarak uzun yıllar kullanıldı. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan sevgi ve saygıyı göstermek amacıyla ilçenin adı "Kemalpaşa" olarak değiştirildi. Cumhuriyet döneminin bu anlamlı isimlendirme kararı, bölgenin milli mücadeleye olan bağlılığını ve Atatürk'e olan minnettarlığını simgeliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ