İzmir'in 145 kilometre uzaklığında, Manisa, Beydağ ve Nazilli ile çevrili Kiraz ilçesi, turizm açısından henüz gelişme aşamasında olmasına rağmen doğal güzellikleriyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Çatak Şelalesi başta olmak üzere, ilçenin çevresinde birçok mesire alanı doğa severler için keşfedilmeyi beklemektedir. Çavuş Dağı eteklerindeki mesire alanlarında doğayla baş başa vakit geçirilebilirsiniz. Ayrıca, Dokuzlar, Ovacık, Emenler, Altınoluk, Cevizli, Tekke, Ozan ve Karakoyun yaylaları da piknik yaparak keyifli bir gün geçirmek isteyenlere ideal alanlar sunmaktadır.

İlçeye adını veren kiraz, bölgenin en meşhur tarım ürünü olarak öne çıkıyor. Kiraz dışında ceviz, kestane, zeytin ve üzüm de Kiraz mutfağında sıkça yer bulmakta. Yaz aylarında ilçede, yüksek yerlere yağan karla yapılan ve bölgeye özgü bir içecek olan kar helvası da denemeye değer lezzetler arasındadır. Ayrıca Kiraz’da el sanatları da yaşatılmaya devam edilmektedir. İlçenin köylerinde örgü, dokuma ve işleme gibi geleneksel el sanatları günümüzde de sürdürülmekte. Haftalık pazarlarda bu el işi ürünlerine rastlamak mümkündür.

Kiraz'ın tarihçesi nedir?

İzmir’in 1948 yılında ilçe statüsü kazanan Kiraz ilçesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir geçmişe sahiptir. İlk olarak M.Ö. 8. yüzyılda İonlar tarafından kışın sert soğuklardan koruyan barınak anlamına gelen "Klaos/Kleos" adıyla bilinen bölge, tarihsel süreçte farklı isimler almıştır. Bizans döneminde "Kilas/Kilos", Roma İmparatorluğu döneminde ise "Koloe/Kolose" isimleriyle anılan Kiraz, Osmanlı döneminde "Keles" adını taşımaktadır.

Kiraz’ın adı, Türkiye Cumhuriyeti döneminde 1948 yılında değiştirilmiştir. Keles olarak bilinen bölgeye, Kiraz adının verilmesiyle ilçe resmen İzmir’in bir parçası olmuştur. Bölgenin adıyla ilgili tarihsel kayıtlar, Kazak ve Çağatay Türkçelerinde kertenkele ya da sincap anlamlarına gelen "Keles" isminin, Batı Anadolu’ya yerleşen Kayı Boyu Türkleri tarafından taşındığını göstermektedir. 

M.Ö. 6500’lü yıllarda başlayan insan yerleşimiyle Kiraz ve çevresi, Küçük Menderes Havzası’nda önemli bir konuma sahiptir. Hititler, İonlar, Frigler, Lidyalılar, Persler, Makedonlar ve Bizanslılar gibi birçok medeniyetin egemenliği altında kalan bölge, en büyük yerleşim yerlerinden biri olarak dikkat çekmekteydi.

Bölgede, Ön-Türkler tarafından yapılan kurgan mezarları da Kiraz’ın tarihsel zenginliğini gözler önüne sermektedir. Hititler’den başlayarak Roma, Bizans ve Selçuklulara kadar birçok medeniyetin izleri, ilçenin tarihine derin bir miras bırakmıştır. Kiraz, 1947 yılında çıkarılan kanunla İzmir’e bağlı ilçe statüsüne kavuşmuş ve günümüze kadar tarihi mirasını koruyarak varlığını sürdürmüştür.

Kiraz’da yer alan önemli tarihi eserler

İzmir’in Kiraz ilçesi, tarihi yapılarıyla dikkat çekmektedir. Bölgedeki önemli eserler arasında Hisar Kalesi, Yağlar Kalesi ve Kayacık Hisar Kalesi yer almaktadır. İlçede Osmanlı döneminden kalma Aydınoğlu Camii, Suludere Camii ve Hamamı da tarihi mirasın önemli parçalarını oluşturuyor. 1300'lü yıllarda Türkler tarafından "Keleş" adı verilen bölge, Cumhuriyet döneminde Kiraz ismini alarak bugünkü kimliğine kavuşmuştur. 


İzmir'in en bilinmedik ilçesi: Kiraz'a nasıl gidilir?

Kaynak: HABER MERKEZİ