İzmir'in Karaburun ilçesi Nergis çiçekleri ile ünlü bir ilçedir. İlçede her yıl Nergis Festivali yapılırken, nergis çiçeğinin mitolojik hikayesi de dikkat çeker. Peki Nergis çiçeğinin anlamı nedir? Nergis çiçeği efsanesi...
Nergis çiçeğinin anlamı nedir?
Nergis çiçeği, muhteşem kokusu ile mest eden çiçeklerden biridir. Sarı ve beyaz renkte olan çiçeğin sapı ise yeşildir.
Nergis çiçeği, sevgi ve saygı anlamına gelir. Kıymet verilen kişilere hediye edilen nergis çiçeği, aşk çiçeği ve fulya çiçeği olarak da bilinir.
Nergis çiçeği hikayesi nedir? Nergis çiçeği efsanesi
Karaburun'un meşhur çiçeği nergisin bir hikayesi de vardır. Yunan mitolojisine göre, Narcissos adında bir erkek, gerçek bir insan ve bir periden dünyaya gelen bir oğuldur. Bu oğlana dağ perileri arasında bulunan Ekho âşık olur ancak Ekho, Narcissos’a aşkını ifade edemez. Saklı kalan bu aşk, Ekho’nun içinde günden güne büyür ve umutsuz bir aşka dönüşür. Kendi başına konuşma yetisi bulunmayan Ekho, sadece kendisi görünmeden, uzaktan söylenen sözlerin son hecesini veya kelimesini tekrarlayabiliyordu.
Bir gün Narcissos arkadaşlarını aramaya çıkar. O esnada “Burada biri var mı?” diye sorar. Ekho da “Burada!” diye yanıtlar. Narcissos, Ekho’nun bu yanıtından sonra ona “Gel.” der. Bu sözün ardından içinde büyük bir umut ve coşkuyla Ekho ortaya çıkar ancak sonuç hüsran olur. Çünkü, Narcissos Ekho’yu beğenmemiştir ve bu nedenle ona yüz vermez. Aşkına karşılık bulamayan Ekho, umutsuz ve kırgın bir biçimde mağaraya sığınır ve Narcissos için; “Dilerim o da sevsin benim gibi ve sevdiğine kavuşamasın.” der. Ekho’nun acısı o kadar büyüktür ki sonunda bir taşa dönüşür ve sadece sesi kalır.
Bir gün Narcissos dağlarda gezinirken bir pınara denk gelir. Bu pınardan eğilip su içmek ister ve suda bir hayal görür. Bu hayale âşık olur. Bu hayaline hiçbir zaman kavuşamayan Narcissos, aşkından sararıp solar ve sonra da ölür. Narcissos’un cesedinin bulunduğu yerde bir çiçek açar. Bu çiçek, nergis çiçeğinden başkası değildir.
Narcissos’un her gün gittiği pınar da bir gözyaşı kavanozuna dönüşmüştür. Pınar da ağlamaktadır. Bu durum, Tanrıçaların dikkatini çekmiştir ve pınara neden ağladığını sorarlar. Pınar, Narcissos için ağladığını söyler. Tanrıçalar, Narcissos’un güzelliğini gördüğü için şanslı olduğunu söylerler. Pınar ise Tanrıçalara Narcissos’un genç olup olmadığını sormuş çünkü, her gün kendisini ziyaret eden bu adama aslında hiç bakmamış. Ağlıyormuş ama aslında Narcissos’un gözlerinde kendi güzelliğini görüyormuş. Bu durumu; “Narcissos için ağlıyorum, ama onun yakışıklı olduğunu hiç fark etmedim ben. Narcissos için ağlıyorum, çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.” diye anlatmış.
