Çatalca Dağı'nın eteklerinde kurulu 850 metre rakımlı Kavacık Mahallesi, üzümü, domatesi ve doğal güzellikleriyle şehir yaşamından uzaklaşmak isteyenler için güzel bir alternatif sunuyor.

Mahallenin en önemli geçim kaynağı, 2019 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen, rengi, aroması ve lezzetiyle ön plana çıkan Kavacık üzümü.

Bu yıl sıcak havanın etkisiyle bağ bozumuna erken başlayan üreticiler, bir yandan da aniden bastırabilen dolu ve şiddetli sağanağa karşı önlem alıyor.

Meyve tutan asmaların üzerini çuvallarla örten üreticiler, hem geçim kaynakları üzümü dalında koruyabilmeyi hem de hasat sürecini uzatmayı hedefliyor.

Kavacık Muhtarı Hüseyin Yalçın, köylerinin üzümle özdeşleştiğini, bu üretimin yaklaşık 80 yıl önce sultani cinsiyle başladığını söyledi.

Sonrasında razakı ve aşılama yoluyla "enfes" üzüm çeşidine geçiş yaptıklarını anlatan Yalçın, şunları kaydetti:

"Gayet iyi bir verim almaktayız. Hasat, normalde 15 Ağustos gibi başlar ama iklimden kaynaklı bu yıl ağustosun ilk günlerinde başladı. Tahmini kasımın ortasına kadar devam eder. Sonbaharda üzümleri korumak için geliştirdiğimiz bir yöntemimiz var. Arazi yapısı nedeniyle bağı tümüyle örtü altına almak mümkün değil o yüzden her asma için ayrı çuval kullanıyoruz. Üzümün doludan, kırağıdan, yağmurdan ya da aşırı güneşten etkilenmemesi için bulduğumuz bir yöntem."

Yalçın, bağdaki ürüne zarar veren domuzlara karşı da mahalle sakinlerinin hasat bitene kadar gece nöbeti tuttuğunu sözlerine ekledi.

Üretici Adem Çöpçü de ata mesleği üzüm üreticiliğini ailesiyle sürdürdüğünü ifade etti.

Mahallede neredeyse herkesin bu işle uğraştığını, günün ilk ışıklarıyla hasada başladıklarını belirten Çöpçü, "Sabahleyin kesime başlıyoruz, erken saatte kesilirse üzüm güzel oluyor. Ondan sonra eve götürüp temizlemesini yapıyoruz. Sonra hale gönderiyoruz ya da köyde kooperatif alıyor, ona veriyoruz. Kavacık üzümü, çevredeki üzümlerden çok farklı, Allah vergisi bir güzelliği var." diye konuştu.

Çöpçü, son yıllarda domuz saldırılarının çok fazla arttığını ve buna karşı önlemler aldıklarını vurgulayarak, "Gece genelde bekliyoruz bağı, domuz gelmesin diye hatta kendi imkanlarımızla tel falan da çektik. Eskiden de vardı ama bu son yıllarda çok yaygınlaştı." dedi.

Kaynak: AA