İzmir'e 70 kilometre uzaklıkta bulunan, üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerinde kurulu Foça, doğal liman özelliği ve köklü tarihiyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Adını, Akdeniz Foku anlamına gelen "Phokaia" sözcüğünden alan bu şirin ilçe, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Homeros’un ünlü Odysseia destanında da adı geçen Foça, mavi bayraklı plajları, geleneksel taş evleri ve eşsiz manzaralarıyla her yıl hem yerli hem de yabancı birçok turisti ağırlamaktadır.

Foça, denizin keyfini çıkarmak isteyenler için de adeta bir cennettir. İlçenin neresinde konaklarsanız konaklayın, size çok yakın bir plaj mutlaka mevcuttur. Eski Foça ile Yeni Foça arasındaki Mersinaki koyları, altın sarısı kumsalları ve huzur dolu atmosferiyle özellikle öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, tarihi mekânları ve arkeolojik zenginlikleriyle de Foça, keşif meraklıları için adeta bir açık hava müzesi niteliğindedir. İlçenin simgelerinden Beşkapılar Kalesi, Surlar, Athena ve Kybele tapınakları gibi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşımaktadır.



Doğal güzellikleriyle de büyüleyici bir atmosfere sahip olan Foça’da, Homeros’un destanında yer alan Siren Kayalıkları, denizcilerin yolunu şaşırdığı volkanik kayalıklar olarak tanımlanıyor. Zamanla aşınarak bugünkü şeklini alan bu kayalıklar, bölgenin en dikkat çekici doğal oluşumlarından biridir. Ayrıca, ilçe manzarasını taçlandıran ve üzerinde yerleşim bulunmayan Foça Adaları, büyüleyici görsellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır.

Foça’da geçirdiğiniz zaman boyunca sadece gözlerinizi değil, damak zevkinizi de tatmin edebilirsiniz. Özellikle taze deniz ürünleri ve bölgenin ünlü otlarıyla hazırlanan yemekler, Foça mutfağının vazgeçilmezleri arasındadır. Bu güzel ilçenin dar sokaklarda gezintiye çıkabilir, balıkçı tekneleriyle süslenmiş sahilde eşsiz fotoğraflar yakalayabilirsiniz.



Foça'nın tarihi nedir?

İzmir'in yaklaşık 69 kilometre kuzeybatısında yer alan ve üç tarafı Ege Denizi ile çevrili olan Foça, zengin tarihi ile dikkat çekmekte. Antik dönemde İyonya’nın önemli yerleşimlerinden biri olarak bilinen Foça, adını bölgede yaşayan Akdeniz foklarından almıştır. Yunanlar tarafından kurulan antik Phokaia kenti, günümüzde Foça olarak bilinen bölgenin üzerine inşa edilmiştir. İlçenin bir mahallesi olan ve merkeze 20 kilometre mesafede bulunan Yeni Foça ise, yerel halk tarafından Foça’nın bir uzantısı olarak kabul ediliyor.

Foça’nın tarih sahnesine çıkışı MÖ 11. yüzyıla kadar uzanıyor. Aiollar tarafından kurulan bu yerleşim, İyon kültürünün de merkezlerinden biri haline gelmiş ve MÖ 9. yüzyılda önemli bir İyon yerleşimi olmuştur. Foça’nın denizcilikteki başarısı ve mühendislik alanındaki gelişmişliği, onu Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de birçok koloni kuran bir merkez haline getirdi. Phokaialılar tarafından kurulan koloniler arasında günümüz Samsun'u olan Amisos, Fransa’da Marsilya ve İtalya’da Velia gibi önemli yerleşimler yer alıyor.



Phokaialılar aynı zamanda tarihte ilk kez doğal altın-gümüş alaşımından yapılan "elektron" sikkeleri basmalarıyla da bilinir. Bu ilerlemeler, birçok medeniyetin dikkatini çeken Foça’yı ticaret ve kültürel etkileşim merkezi haline getirmiştir.

Orta Çağ’da bölge, Cenevizlilerin etkisi altına girdi. Cenevizli Zaccaria kardeşler, Bizans İmparatoru’ndan aldıkları izinle Foça’daki şap madenlerini işletmeye başladı. Şap ticareti, dönemin en önemli ticari faaliyetlerinden biriydi ve bu durum Cenevizlilerin bölge üzerindeki kontrolünü güçlendirdi. 1346 yılında Foça ve yakınındaki Sakız Adası, Cenevizli bir aile olan Giustiniani tarafından yönetilmeye başlandı ve bu süreç Osmanlı fethine kadar sürdü.



Foça, 11. yüzyılda Türk hakimiyetine girdi ve Çaka Bey tarafından fethedildi. Saruhanoğulları Beyliği’nin yönetimi altında kaldıktan sonra, 1455 yılında Osmanlı Padişahı II. Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Foça, Osmanlı döneminde de stratejik ve ticari önemi korudu.

Foça’nın tarihi dokusu, 1953 yılından itibaren başlayan ve günümüzde de devam eden arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor. Antik tiyatrolar, Athena Tapınağı ve Liman Kutsal Alanı gibi birçok yapının kalıntıları, bölgenin zengin tarihine tanıklık ediyor. Ayrıca, Pers Anıt Mezarı olarak bilinen ve MÖ 492 yılında yapılan "Taş Ev", Pers dönemi mimarisinin ender örneklerinden biri olarak Foça’nın 7 kilometre doğusunda yer alıyor. Tarihin derin izlerini barındıran bu antik kent, her yıl hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam etmektedir.


İzmirlilerin vazgeçemeyeceği lezzet: Foça usulü yoğurtlu gopez tarifi
İzmir'in doğal limanı: Foça'nın logosu ne anlama geliyor?
Foça'nın kaç köyü var? Foça'nın köyleri

Kaynak: HABER MERKEZİ