İzmir'de çok sayıda harika restoran bulunuyor. Bu restoranları inceleyen Michelin de bazı restoranlara Michelin yıldızı verirken, bazılarını ise öneriyor. Michelin'in önerdiği ve yıldızı ile taçlandırdığı İzmir'deki restoranları sizin için derledik.
Michelin'in İzmir'de önerdiği restoranlar ve yaptığı yorumlar şöyle:
Ristorante Pizzeria Venedik-Alsancak
Venedik, 40 yılı aşkın süredir İzmir'in popüler mekânlarından. Sıcacık Venedik dekoru ve nesillerden beri değişmeyen geleneklerden yola çıkarak hazırlanan İtalyan klasikleriyle yemek tutkunlarının ilgisini cezbediyor. İştah kabartıcı menüde, ince karides dolgulu, ev yapımı “al dente mantı”dan çıtır alla turca pizzaya ve leziz kremalı tiramisuya kadar herkes için bir şeyler var. Kelimenin her anlamıyla tüm zamanların gözdelerinden biri bu mekân.
Tavacı Recep Usta-Alsancak
Geleneksel Türk mutfağı, burada lezzetle dolup taşıyor. Fırında düşük ısıda pişirilen baharat, domates ve yeşil biberle harmanlanmış kuzu gerdanı deneyin. Yoğun kıvamlı baklava gibi tatlıların her daim çayla servis edildiği mekândan aç kalkmanız mümkün değil!
Hiç lokanta-Urla
Doğadan toplanan malzemelerden, su tasarrufuna ve atık yönetimi önlemlerine kadar çevreye saygı her ayrıntıda açıkça görülüyor. Taze preslenmiş zeytinyağı, modern ve son derece özgün mutfağın önemli özelliklerinden. Fermente fasulye ve polen sosuyla kaplı, yabani ot ve orman meyvesi salatasında da görüldüğü gibi asidite ve baharat tadı, yemeklere hayat vermekte kullanılıyor. Bu mekânda doğanın karmaşıklığı vücut buluyor!
Levan-Urla
Terasta üzüm bağları manzarası eşliğinde veya asmalarla çevrili bir ortamda yemek yemek, iz bırakacak bir deneyim. Levan, büyüleyici, samimi mekânında keyifli bir atmosfere ev sahipliği yapıyor. Kara tahtada paylaşımlı mezelerden kendi başınıza tadabileceğiniz ana yemeklere kadar bir düzine yemek karşınıza çıkıyor. Ege kıyılarının geleneksel mutfağına burada yeni bir dokunuş kazandırılmış. Kaymaklı yoğurt ve domates sosuyla servis edilen pirinç dolgulu asma yaprakları ve beyaz şarapta pişirilmiş zengin kuzu yahnisi: Akdeniz ziyafetine hazır olun!
LA Mahzen-Torbalı
Lucien Arkas üzüm bağları görülmeye değer. Asmaların arasında dolaşarak sevgilinizle romantik bir gün geçirebilirsiniz. Kır manzaralı bu geniş, davetkâr restoran, şarap geleneğinin ide gerçek anlamda elçisi niteliğinde (girişte şarap satılıyor). Cesur lezzetlerin sade bir sunumla paylaşıldığı şefin Akdeniz yemekleri ise restoranın kendi üretimi olan kaliteli şaraplarla kusursuz bir birliktelik oluşturmasıyla da duyulara hitap eden bir şölen. Peynir ve otlarla cömertçe doldurulmuş kabak çiçekleri, kremalı, mantarlı risotto… Hem bardakta hem tabakta yapmacıksız tatların mekânı burası.
Amavi-Çeşme
Alaçatı, sunacak çok şeyi olan tablo güzelliğinde bir kasabadır, ancak Amavi, gurmeler için mutlaka ziyaret edilecek bir mekandır. Akşamları DJ'lerin çaldığı kokteyl barı ziyaret edin ve kendine özgü zarafetini gözler önüne seren şık restoranda kendinize yer ayırtın. Özellikle balıklarla çalışmayı çok sev Şefin açık mutfakta özel bir olgunlaşma dolabı bile var. Mutfağı, deniz börülcesi, kızarmış kinoa ve nar jü ile çipura ceviche'sine yenilikçi yaklaşımında görüldüğü gibi, kişiliğinin canlı bir ifadesini ortaya koymaktadır. Ya da cesur donanımlı mangalda kurutularak yaşlandırılan levreğin tadına bakmayı tercih edebilirsiniz.
Adil Müftüoğlu-Balçova
Bu geniş, ferah aile işletmesi, ilk müşterilerini 1955 yılında ağırlamış. Bugünse, meze, çorba ve sıcak yemek tabakları arasından seçim yapmak üzere uzun büfenin önünde sıraya giren çok sayıda İzmirlinin gözdesi olan restoran, üçüncü kuşak tarafından yönetiliyor. Mercimek çorbasıyla başladığınız öğününüze baharatlı, taze naneli yoğurdun eşlik ettiği ıspanakla devam edebilir ve leziz bir sütlaçla noktayı koyabilirsiniz. Her şey taze taze yapıldığından, bitti denmişse o yemeğin gerçekten bittiğini bilmelisiniz.
İsabey Bağevi-Menderes
Çoğunlukla Sauvignon Blanc yetiştirilen İsabey Bağevi’nde etkileyici üzüm bağlarından fazlasını bulacaksınız. Örneğin terastaki 350’yi aşan yaşıyla heybetli bir çınar ağacının gölgesinde yemek yemek gibi. Mekân, en yüksek kalitede yiyecek ve şarap sunmaya kendini adamış. Orta-az pişmiş tereyağlı kuzu pirzola ile kuzu kıymasıyla doldurulmuş, hoş bir beyaz şarap sosunun eşlik ettiği kalamar, bu klasik mutfağın derinliğinin ve lezzetinin de kanıtı niteliğinde.
Teruar Urla-Urla
Teruar Urla'yı ziyaret ettiğinizde doğal bir sükûnet içinize işliyor. Gerek üzüm bağları arasındaki yolculuğunuz gerekse taş binanın lüks atmosferi size bu hissi baş ediyor. Mutfak ekibinin çalışmasını gözleyebilir veya aperatif odası ile terasta muhteşem vadi manzarasını izleyebilirsiniz. Misafir odalarından birinde bir gece geçirmek şart olsa da önce Osman Serdaroğlu'nun zengin mutfağının tadını çıkartın. Sadeliğin gücüne inanan şefin yerel mutfağa getirdiği minimalist yaklaşım, önceki iş deneyiminin bir sonucu olarak İtalyan esintileriyle buluşmuş. Yemekleri her zaman sürprizlerle dolu. İster keçi peyniri kreması ve kurutulmuş yoğurt eşliğinde kızarmış kabak, ister “kuzu saltimbocca” şnitzeli olsun, her yemekle baştan çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Temel öğelerinden ödün vermeyen basit, yapmacıksız bir mutfak bu. Şef Serdaroğlu, sofranıza gelip vizyonunu ve yöresel ürünlere olan tutkusunu memnuniyetle paylaşıyor. Türk markaları ağırlıklı şarap listesinden söz ediyor. Ne de olsa Urla ve çevresi özel bir teruara sahip, hiç şüphesiz ki.
Sota Alaçatı-Çeşme
Istakoz ve istiridye havuzları, bu açık hava lokantasında ana tedarikçinin deniz olduğunun kanıtı niteliğinde. SOTA'da Akdeniz ruhu, mozaik karolardan taze deniz ürünlerine kadar her şeyde kendini gösteriyor. Kalamar kusursuz bir diriliğe sahip ve tam tadında çeşnilendirilmiş. Deniz ürünleri ise süper taze ve al dente tagliatelle makarnayla harika uyum sağlıyor. Suşi seleksiyonu ise karşı konulmaz. Denizin o eşsiz bereketini sergilemeye adanmış bir restoran SOTA.
Ayşa Boşnak Börekçisi-Kemeraltı
Pitoresk meydanıyla bir sokak labirentini andıran Kemeraltı, İzmir'in kalbidir. Bu şiir gibi mahallede kendi ruhuyla yer bulan Ayşa’da kendinizi evinizdeymiş gibi hissediyorsunuz. Soğuk ve sıcak büfesindeki zengin Bosna ve Osmanlı lezzetlerini gönlünüzce tadabilirsiniz. Örneğin, baharat çeşnili pirinçle doldurulmuş, marine edilmiş leziz asma yapraklarıyla başladığınız yemeğinize kuzu yahnisi ile devam edebilir ve enfes bir yaş baklava ile bitirebilirsiniz.
Vino Locale-Urla
Ozan ve Seray Kumbasar, işlerini tam bir adanmışlıkla yürüten güçlü bir çift. Seray Kumbasar'ın yöresel şaraplara olan sevgisi bulaşıcı nitelikte olduğundan, memnuniyetle isabetli tavsiyelerde bulunuyor. İçki servis arabası ise tam bir hazine gibi… Şef de (kocası) aynı toprak sevgisini paylaşıyor. Kendi yetiştirmediği ürünleri yerel üreticilerden tedarik etmeyi seviyor. Altı haftada bir değişen set menü, duygusal ve sofistike mutfağının ardındaki ilham kaynağı olan mevsimlere göre şekilleniyor. İnanılmaz salatası çıtır kuşkonmaz, kadifemsi bezelye kreması, yumuşak yerel keçi peyniri, çıtır çıtır kızarmış enginar ve aromatik ot yağından oluşuyor. Turp sosu, her şeyi birbirine bağlayan keskin bir vuruş ekliyor - tam bir başyapıt! Vino Locale'de, şefin Tayland ve İtalya'ya olan sevgisini ortaya koyan ince detaylara yer verilen ürünler baş tacı. İtalya sevgisi, restoranın bir trattoria'yı andıran dekorunda da kendini gösteriyor. Duvarlardaki sanat eserleri, canlı atmosfer ve romantik teras restoranın büyüleyici cazibesine katkıda bulunuyor. Unutulmaz bir yemek deneyimine hazır olun.
Kasap Fuat-Konak
Geniş seçenekli büfesiyle bir kasap dükkanına giriyorsunuz ve arka taraftaki restorana yönlendiriliyorsunuz. Taş plaklardan yükselen Türk musikisi, rengarenk yemek alanındaki masalsı atmosferi daha da arttırıyor. Kesinlikle türünün tek örneği bir mekân bu! Kendi üretimi eti kullanan restoranın baş köşesinde mangal yer alıyor. En kaliteli dana burgerleri ve kuzu filetolarını bulabileceğiniz büfeden seçiminizi yapın ve lezzetle dolup taşan mezelerden sipariş verin. Yerel bir renk arıyorsanız, başka yere bakmanıza gerek yok.
OD Urla-Urla
Kıvrımlı bir yoldan ilerleyip zirveye vardığınızda Osman Sezener'in dünyası size göz kırpıyor. Ailesinden kalan konağa vardığınızda, zeytin ağaçları ile asmalardan oluşan manzara yerini etkileyici bir sebze bahçesine bırakıyor. Bahçeyi ziyaret etmek gibi konuk odalarından birinde gecelemek de şart. Nefes kesen doğal güzelliklerle çevrili kış bahçesinde şeflerin tutkusu ve enerjisi size de bulaşıyor. Kullandığı malzemelerin yaklaşık yarısını kendi imkânlarıyla yetiştiren restoran, diğer yarısını ise civardaki tedarikçilerden ediniyor. Sezener Şef, yaklaşık 10 kilometre yarıçapında bir üretim ağıyla çalışıyor. Tıpkı açık ateşte pişirme tekniği gibi sürdürülebilirlik ve yerel kaynaklara bağlılık da restoranın kimliğinin bir parçası. Şef, malzemelerin doğal tat ve dokularını açığa çıkarmak için kömür ateşinde pişiriyor yemeklerini. Mutfağı basit ve gösterişsiz, hatta bazen rustik sınırlarda dolaşsa da lezzetten asla ödün vermiyor. Örneğin karamelize soğanlı pürüzsüz patates püresini, kızarmış soğan sosuyla kaplı, kusursuzca pişirilmiş ızgara kalamarı ve taze ot serpilmiş, kalamarın geri kalan kısımlarını ele alın. Kişisel bir mutfak bu. Diri, taze dana kaburganın kereviz katmanlarıyla oluşturduğu denge, şefin doğanın sunduğu malzeme ve tatlara olan yaklaşımının da kanıtı niteliğinde (hem vejetaryen hem de vejetaryen olmayan set menüleri mevcut).
Beğendik Abi-Urla
Yemeklere de yansıyan rustik bir çekiciliği var mekânın. Büfede etkileyici bir meze ve sıcak tabak seçkisi hazır bulunuyor. Kıyma, biber, domates sosu ve patatesli muselin sosunun eşlik ettiği patlıcan dolması, restoranın geleneksel Türk mutfağına duyduğu saygıya mükemmel bir örnek. Süzme peynirli, karamelli ve fındıklı çıtır çıtır puf böreği tatlısından söz etmezsek olmaz. Burada hem damağınıza hem cebinize hitap eden bir yemek deneyimi garanti.