İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözaltı kararıyla başlayıp İmamoğlu ve 48 kişinin tutuklanmasına yönelik protestolar ülkenin gündeminde sıcaklığını koruyor. 7’den 70’e yurttaşlar sokaklara akın edip protesto yürüyüşleri yaparken öğrenciler de akademik boykota başladı.
Derslere girmeyerek kampüsün bahçesinde müzik aletleri ve dövizleriyle bir araya gelen binlerce öğrenci, kampüste yürüyüş yapıyor, oyunlar oynuyor, dövizler eşliğinde eleştirel sloganlar atıyor. Öğrencilerin talepleri ise üniversitelerin özgür ve bağımsız olması yönünde ısrarlarını sürdürüyor.
"Gerekeni yaparız"
Eğitim İş İzmir Şube Başkanı Barış Düdü, gazetemize yaptığı açıklamada eğitim ve öğrencilerin arasında bir sorunun olmayacağına dikkati çekerek “Öğrenci ve akademisyen arasında aksi bir tutum olmasını doğru bulmayız. Bu yöne de üyelerimizden şikayet alırsak gereğini yaparız. Eğitimcinin öğrencilerini cinsiyeti, siyasi görüşü gibi kategorize etmeye, öğrencileri birbirinden ayrımaya hakkı yok. Bu da Anayasal suçtur. Öğrencilerimizin hakkını korumakta gereken müdahaleyi de gösteririz” dedi.
"Rektör cezalandıramaz"
Düdü, akademik sürece de değinerek “Hukukun bu kadar askıya alındığı bir Türkiye’de neyin olup neyin olmayacağını inanın ki artık kestiremiyoruz. Ama bu konuda bir yaptırım yapma hakkına sahip değiller. Üniversitelerin ülkemizdeki pozisyonu da dünya ülkelerinindeki pozisyonu da bellidir. Üniversiteler aklın ve bilimin üretildiği yerlerdir. Gençler, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasinin emanet edildiği ve kurucular tarafından doğrudan işaretlenmiş en önemli unsurdur. Bu konuda mücadele kararı alan öğrenciyi, rektör, dekan ve akademisyen asla cezalandıramaz, aksine teşvik etmelidir. Geçmişte de bu çağrılarda bulunduk. Bu ise akademideki baskıdan kaynaklanıyor. Aileler ise hukuksal uygulamaların eşit ve adaletli olmayışından ve çocukları koruma refleksinden kaynaklanıyor. Ancak bu uygulamalar içerisinde rektör ve dekanın herhangi bir aksi müdahalesini da duyarsak bununla ilgili de meşru mücadelemizi kullanacağız, kınayacağımızı da şimdiden beyan ediyorum” şeklinde konuştu.
Ayrıca Başkan Düdü, birkaç günlük ‘akademik boykot’ içi herhangi bir somut yaptırımın olmadığına dikkati çekerken öğrencilerin okullara, derslere dönmesiyle bazı uygulamalar veya yaptırımlarla karşılaşabileceklerini aktardı.
Öğrencilere destek çağrısı
Eğitim- Sen Yüksek Öğrenim Genel Sekreteri Evrim Gülez, ‘akademik boykot’u değerlendirdi. Kamuoyuna öğrencilerin derslere, sınavlara giremeyeceğine yönelik çağrıda buluncaklarını belirten Gülez, “öğrencilerin şu anda üniversitede bir eğitim öğretim ortamı yok. Demokratik haklarını da bu sebeple dile getiriyorlar. Bizler de bu konuda bir günlük iş üretmeme kararı aldık. Bu grevin ise üniversitelerinin bir an önce eğitim öğretim ortamına dönüşmesi, öğrencilerin yoklama, sınav gibi kaygılarının olmaması üzerine destek verdik. Tüm emorkatıik kamuoyunun da öğrencilerin yanında olması gerektiği konusunda çağrıda bulunmaya da çağrı yapacağız” şeklinde konuştu.