İzmir'in yüzölçümü açısından en büyük ilçesi olan Bergama, güneyinde Aliağa, doğusunda Kınık, kuzeyinde Balıkesir, batısında ise Dikili ile komşudur. Bergama, tarım, sanayi ve ticaretin yanı sıra turizm açısından da önemli bir konumda bulunur. İlçe, İyonya, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait anıtsal yapılarıyla kültürel turizmin önde gelen merkezlerinden biridir.
Tarihi M.Ö. 3 bin yılına kadar uzanan Bergama, Helenistik dönemde Pergamon Krallığı'nın başkenti olarak bilim, sanat ve kültürün merkezi kabul ediliyordu. Dönemin en ünlü yapıları arasında Pergamon Kütüphanesi ve sağlık merkezi olarak bilinen Asklepieion yer alıyordu. M.Ö. 133 yılında Roma İmparatorluğu'na katılan Pergamon, Roma döneminde de önemli bir metropol olarak varlığını sürdürdü ve o dönemde 120 bin kişilik nüfusuyla Smyrna ve Efes ile rekabet halindeydi. Ancak, 262 yılında yaşanan büyük bir deprem kenti ciddi şekilde tahrip etti.
8. yüzyıllarda Arap akınlarına maruz kalan Bergama, Arap komutan Mesleme tarafından fethedildi ve uzun süre harabe halinde kaldı. 1170 yılında Bizans İmparatoru I. Manuil tarafından yeniden inşa edilen kent, 1302'de Bizanslılar tarafından terk edildi. Kısa bir süre sonra Karesioğulları'nın yönetimine geçen Bergama, 1341 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girdi.
Bugün Bergama, tarihi dokusunu koruyarak turizmin önemli merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Antik kent Pergamon, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak tarih ve arkeoloji meraklılarının uğrak noktası haline gelmiştir.
Bergama'da keşfedilmesi gereken rotalar
Bergama Antik Kenti
Tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanan Bergama Antik Kenti, Ege Denizi'ne 25 km mesafede, Bakırçay vadisinin kuzeyindeki bir tepede yer alıyor. Helenistik dönemde önemli bir hanedana ev sahipliği yapan kent, Roma döneminde de stratejik bir öneme sahipti. Yaklaşık 350 metre yükseklikteki bu antik kent, Atina’daki yapılar model alınarak inşa edilmiştir. Şehrin yukarı kısmında kraliyet sarayları, tapınaklar, tiyatro ve kütüphane gibi yapılar bulunuyor. Antik Yunan medeniyetinin en büyük ikinci kütüphanesi de burada yer almaktadır. Aşağı şehirde ise tapınaklar, Agora, Eumenes Kapısı ve Gymnasium gibi yapılar mevcuttur. Bergama Antik Kenti, yaz aylarında 10:00-19:00, kış döneminde ise 08:30-17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Müze Kart ile giriş ücretsizdir.
Asklepion
Antik dönemin sağlık merkezi olarak bilinen Asklepion, Bergama merkeze sadece 1-2 kilometre mesafededir. Tıp tarihinde çığır açan bu merkez, döneminde müzik, spor, çamur ve güneş gibi tedavi yöntemleriyle hem ruhsal hem de fiziksel tedavilerin yapıldığı bir yer olarak bilinir.
Kızıl Avlu
Roma dönemine ait Kızıl Avlu, Bergama Antik Kenti’nin uzantılarından biridir ve Bergama’nın önemli turistik duraklarından sayılır. Mısır tanrılarına ibadet için inşa edilen bu tapınak, adını kırmızı tuğlalardan alır ve Serapion Tapınağı olarak da bilinir.
Kale Mahallesi
Bergama’nın tarih kokan mahallelerinden Kale Mahallesi, dar sokakları ve eski taş evleriyle ziyaretçilere nostaljik bir atmosfer sunar. Eskiden Rumların yaşadığı bu mahalle, özellikle tarihi evleri ve meydanı ile ünlüdür. Bergama’nın en yüksek noktalarından birinde yer alan kaleye çıkarak, şehrin ve ovaya bakan etkileyici manzarayı görebilirsiniz.
Eski Bergama Evleri
Bergama sokaklarında dolaşırken, ilçenin her köşesinde tarihi taş ve ahşap evlerle karşılaşabilirsiniz. Özellikle ilçenin doğu ve kuzey kısımları, bu eski yapıları barındırır. Tarihi Yeni Cami’nin çevresinde de Bergama’nın mimari tarihini yansıtan pek çok yapı yer alıyor. Bergama Evi, ziyaretçilerin bu tarihi evleri yakından keşfetmek için uğrayabileceği önemli noktalardan biridir.