Batuhan KAYA/İz Gazete- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan Narin Güran’dan, 19 gün sonra acı haber gelmiş, küçük kızın cansız bedenine ulaşılmıştı.

İzmir Kadın Platformu, acımazsızca katledilen Narin için Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirdikten sonra ÖSYM binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay da katıldı.

Basın açıklaması sık sık, “Katil Hizbullah, İşbirlikçi AKP” ve “Kutsal aileniz batsın, çocuklar yaşasın” sloganlarıyla bölündü.

İzmir Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Emine Akbaba, “Narin’in Kuran kursu ile de bağlantılı amcası, aynı zamanda Narin’in de yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan Salim Güran kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklandı. 120 haneli bir köyde Ali Yerlikaya’nın övündüğü güçlü istihbaratı 19 gün Narin’i bulmadı ama Diyarbakır’da İstanbul’da polis Narin’in hesabını soranlara saldırdı” diye konuştu.

Milyonlarca insan ‘Narin nerede’ diye sordu

Akbaba, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarını ve İçişleri Bakanlığı’nın Narin için yapılacak haberlere yayın yasağı getirmesini eleştirerek, “Milyonlarca insan ‘Narin’e ne oldu, Narin nerede’ diye sordu. Kamuoyuna tek bir açıklama yapmayan Cumhuriyet Savcısı ve İçişleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra yayın yasağı getirdi. Narin’in ailesi sürekli çelişkili ifadeler verdi. Abinin kolunda olan ısırık, olayın üzerinden günler geçtikten sonra fark edildiği için DNA için uygun bulunamadı. Narin’in Kuran kursu ile de bağlantılı amcası, aynı zamanda Narin’in de yaşadığı Tavşantepe Mahallesi’nin muhtarı olan Salim Güran kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından tutuklandı. 120 haneli bir köyde Ali Yerlikaya’nın övündüğü güçlü istihbaratı 19 gün Narin’i bulmadı ama Diyarbakır’da İstanbul’da polis Narin’in hesabını soranlara saldırdı” dedi.

Aile sustu, devlet üstünü örtmeye çalıştı

Devletin olayın üstünü örtmeye çalıştığını söyleyen Akbaba, “Gözaltı sayısı 23’e yükselirken Narin’in cenazesinde akraba olan bir kadın ‘yalan konuşun’ dediği için erkekler tarafından şiddete uğradı. Amcanın ve ailenin Hizbullah/HÜDA-PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı.  AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu Narin’in ölümün ardından ‘Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söyleyemediğimiz şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır’ dedi. Aile sustu, devlet üstünü örtmeye çalıştı. 2018’de Rabia Naz’ın faillerini koruyanlar bugün aile-devlet-tarikat iş birliği ile Narin’in ölümüne neden oldu” şeklinde konuştu.

Mağdur çocuk sayısı yüzde 76 arttı

Akbaba, AKP iktidarı boyunca çocuklara karşı işlenen suçları sıralayarak, “AKP iktidarının çocuk düşmanı, kutsal aile, cezasızlık politikaları çocukları öldürüyor. TÜİK kayıp çocuklara dair 8 yıldır veri açıklamıyor. 2008 – 2016 yılları arasında Türkiye’de kayıp çocuk sayısı 16 ülkenin nüfusundan fazla. 2016 yılında son açıklanan TÜİK verisine göre kayıp çocuk sayısı 104 bin 531. 2010- 2014 yılları arasında mağdur çocuk sayısı yüzde 76 oranında arttı. Küçük yaştaki çocukların failleri ebeveynleri olurken daha büyük yaştaki çocukların failleri akraba/tanıdıkları. 2017 yılında Antep’te kayıp çocuk başvurusu yapan ebeveyn sayısı 691 iken 2021 yılında Meclis’e verilen soru önergesinde kayıp çocuk sayısı 19 bin 277. Türkiye’de ortalama günde 32, yılda 10 bin çocuk kayboluyor. 2023 yılından 2024 ağustos ayına kadar 716 çocuk, iş cinayetlerinde öldü. 2023 yılında çocuk istismarından açılan dava sayısı ise 31 bin 216” dedi.

Failler cezasızlıktan güç alıyor

Sistemin çürüdüğünü ve failleri cezasız bıraktığını kaydeden Akbaba, “AKP’nin 22 yıllık iktidarında istismarı af yasası tartışmaları, 'küçüğün rızası var' diyen erkek yargısı, ‘bir kereden bir şey olmaz diyen’ bakanı, ‘baba kızına şehvet duyabilir’ diyen Diyaneti ile karşımızda çürümüş bir sistem var. Failler işte bu çürümüşlükten, cezasızlıktan güç alıyor.  Bu ülkede çocuklar tarikat ve cemaat yurtlarında istismara uğruyor.  Denetimsiz tarikat yurtlarında can veriyor. Sokakta oynarken panzer altında hayatını kaybediyor. Kolluk güçleri tarafından vuruluyor. Sokak hayvanlarını öldürme yasasını çocukların güvenliğini bahane ederek meşrulaştırmaya çalışanlar Narin’e ne olduğunu gizliyor, faillerini aklamaya çalışıyor” dedi.

Çocuklar kaybolmasın diye mücadele edeceğiz

Mücadelelerine çocuklar güvende olana kadar devam edeceklerini söyleyen Akbaba, “Kutsal aile diyerek kadınları ve çocukları hapsetmeye çalıştığınız aileleriniz de şiddet ve istismar var. Kadınları ve çocukları değil aileyi koruyan politikalarınız Narin’e ne olduğunu gizleyemez!  Bugün 2024-2025 eğitim öğretim yılı başladı. Çocukları korumayan, istismarı aklayanlar aynı zamanda çocuk yoksulluğu çocuk açlığını da yok sayıyor.  Milyonlarca çocuk, bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek hakkından, parasız bilimsel eğitim hakkından yoksun, tarikat ve cemaat karanlığına itiliyor. Başka Narinler olmasın, hiçbir çocuk okula aç gitmesin, istismara uğramasın, kaybolup katledilmesin diye mücadelemiz sürecek” diye konuştu.

Narin’e ne oldu demeye devam edeceğiz

Akbaba, Narin’in, katledilen kadınların ve çocukların failleri bulunana kadar mücadele edeceklerini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Bugün Narin’in isyanını kuşanmak; öldürülen, kaybedilen, yaşamları ellerinden alınan, gelecekleri cemaat ve tarikatlara teslim edilen çocuklar için hesap sormak demektir. Bugün Narin için adalet talebi 2018 yılında Giresun’da şüpheli ölümü aydınlatılmayan Rabia Naz için, İsmailağa Cemaati’nin yurdunda ölen Mahmut Osman Kamış için, cenazesi günlerce buzdolabında saklanmak zorunda kalan Cemile Çağırga için, 4 yıldır kayıp olan Gülistan Doku için, öldürülen kadınların-LGBTİ+’ların adalet talebidir. Bu ülkeyi kayıp çocukların, erkek-devlet tarafından öldürülen çocukların ülkesi olmaktan çıkaracağız. Koruyan-aklayan erkek devletinizden hesap soracağız. Narin’e ne olduğunun açığa çıkarılması, tüm faillerin cezalandırılması, gerçek adaletin sağlanması için süreci takip etmeye, Narin’e ne oldu demeye devam edeceğiz! Kadınların ve çocukların yaşamlarını erkek devlet sistemine teslim etmeyeceğiz.”

Muhabir: BATUHAN KAYA