CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Sevda Erdan Kılıç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasını protesto eden kitlelere yönelik polis müdahalelerini “orantısız güç ve kötü muamele” olarak değerlendirdi. Kılıç, bu müdahalelerin araştırılması, faillerin tespit edilmesi ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin başlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Araştırma Önergesi sundu.
Kılıç’ın verdiği iki ayrı araştırma önergesinden biri, 19 Mart 2025’te başlayan ve ülke genelinde süregelen protestolarda yaşanan polis şiddeti ve kötü muamele iddialarının incelenmesini hedeflerken, diğeri ise protestolar sırasında avukatlara yönelik polis müdahalelerinin ve engellemelerin araştırılmasını amaçlıyor.
Sert müdahale için zemin hazırlanıyor
CHP’li Kılıç, yaptığı açıklamada, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan gösterilere ülke genelinde binlerce yurttaşın katıldığını ve özellikle üniversite öğrencileri ile sivil toplum örgütlerinin bu protestolarda aktif rol aldığını belirtti.
Halkın, Anayasa’da güvence altına alınmış olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanarak barışçıl protestolar düzenlediğini ifade eden Kılıç, hükümet yetkililerinin bu gösterileri sert söylemlerle kriminalize ettiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın protestoları “sokak terörü” olarak nitelendirdiğini, İçişleri Bakanı’nın ise “müsamaha gösterilmeyecektir” açıklaması yaptığını hatırlatan Kılıç, bu söylemlerin kolluk kuvvetlerine sert müdahale için zemin hazırladığını vurguladı.
Kabul edilemez
CHP İzmir Milletvekili Kılıç, protestolara yönelik polis müdahalelerinin orantısız güç boyutuna ulaştığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Vatandaşlarımızın anayasal haklarını kullanma girişimleri, güvenlik güçleri tarafından sert müdahalelerle karşılık buldu. Polisler, göstericilere biber gazı, plastik mermi, TOMA’lardan sıkılan tazyikli su ve cop kullanarak müdahale etti. Bu olaylarda çok sayıda yurttaş yaralanırken, çok sayıda kişi de gözaltına alındı.”
Kılıç, göstericilerin yalnızca protesto alanlarında değil, gözaltına alınırken ve gözaltı araçlarında da kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nin geçmiş kararları ışığında değerlendirildiğinde, bu müdahalelerin açıkça “orantısız güç kullanımı” ve “kötü muamele yasağının ihlali” olduğunu belirten Kılıç, bu uygulamaların demokratik hak ve özgürlükler açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Avukatlar hedef haline getirildi
CHP’li vekil, protestolar sırasında müvekkillerinin haklarını savunmaya çalışan avukatların da polis müdahalesine maruz kaldığını ifade etti.
Kılıç, çok sayıda avukatın gözaltına alındığını, bazılarının şiddet gördüğünü, ev baskınlarıyla gözaltına alınanların olduğunu ve adliyelere girişlerinin engellendiğini belirtti.
“Savunma hakkı, demokratik hukuk devletinin temel taşlarından biridir. Avukatların özgürce görev yapabilmeleri, hak arama hürriyeti ve adalet sisteminin işleyişi için hayati öneme sahiptir. Ancak son süreçte avukatlar sadece mesleklerini icra ettikleri için polis tarafından hedef haline getirilmiştir. Avukatlara yönelik bu uygulamalar bireysel hak ihlali olmanın ötesinde, savunma makamına yönelik açık bir saldırıdır.”
“Savunma tehlikedeyse, adalet de tehlikededir!” diyen Kılıç, avukatların görevlerini güven içinde yerine getirebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
Kılıç, yetkililere çağrıda bulunarak, halkın anayasal haklarını kullanmasını “suçmuş gibi” göstermeye çalışan açıklamalardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
“İktidar mensupları, vatandaşlarımızın anayasal haklarını kullanmalarını engelleyen ve onları hedef gösteren söylemlerden kaçınmalıdır. Kolluk kuvvetleri, hukukun üstünlüğüne bağlı kalarak hareket etmeli, barışçıl gösterilere yönelik orantısız güç kullanımı ve kötü muamele olaylarına son vermelidir.”
Ayrıca, TBMM’deki tüm siyasi partilere seslenerek, Meclis’e sunduğu Araştırma Önergesi’ne destek verilmesi gerektiğini söyledi.
Demokrasi mücadelesine sahip çıkacağız
CHP İzmir Milletvekili Kılıç, açıklamasının sonunda, protestoların özellikle gençler tarafından sahiplenildiğini belirterek şu mesajı verdi:
“Gençlerimiz bizimdir, yarınlarımız bizimdir. Onların demokratik haklarını savunmak, bizlerin en temel sorumluluğudur. Hep beraber demokrasi mücadelemize sahip çıkacağız!”
Sevda Erdan Kılıç’ın sunduğu araştırma önergesi, TBMM tarafından kabul edilirse, protestolara yönelik polis müdahaleleri ve avukatlara yönelik hak ihlalleri detaylı bir şekilde incelenecek ve sorumlular hakkında gerekli işlemler başlatılacak.
