İzmir’de çeşitli iş kollarında çalışan ve anayasal hakları olan sendikal örgütlenme sürecinde işyerlerinden çıkarılan işçiler, yaşadıkları süreçleri ve mesajlarını 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı özelinde İz Gazete’ye anlattı. İşçilerin ortak mesajı örgütlülük ve mücadeleyi büyütme oldu.

İzmirli sporculardan Avrupa başarısı: Şampiyonadan madalyalarla döndüler İzmirli sporculardan Avrupa başarısı: Şampiyonadan madalyalarla döndüler

‘Tüm işçiler sendikalı olsun’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 1995 yılından bu yana çalışan belediye işçisi Yaşar Dereli, 1 Mayıs kutlamalarına her yıl ailesiyle birlikte katıldığını anlattı. “Her zaman emek ve mücadeleden yanayım” diyen Dereli, “Kendimden hariç eşime, dostuma meydanlara gelmeleri için çağrı yapıyorum. Her zaman konuştuğum kişilere işçiden, emekten ve alın terinden yana olmalarını dile getiriyorum. Ülke bazında tüm işçilerin sendikalı olmasını istiyoruz. İşçinin yükü ağırlaşıyor, kazancı küçülüyor. Alım gücü giderek daha da kötüleşiyor. Çocuklarımızın geleceğiyle ilgili birçok şeyleri hayal edemez hale geldik” dedi.

‘İşverenden korkmayın’

Sendikalı olma sürecinden işten atılan Digel Tekstil İşçisi Rümeysa Kişi de 1 Mayıs’a ilk defa katılacağını belirtti. 104 gündür ESBAŞ kapısı önünde direndikelerini anlatan Kişi, “İnsan gerçekten içine düşmeden mücadelenin ne demek olduğunu bilemiyormuş. Çoğumuz ilk defa 1 Mayıs’a katılacağız. Bundan sonra umarım bütün 1 Mayıslara ve direnişlere desteğimiz, katkımız olabilir. Bir yandan fabrikayı örmeye, çalışan arkadaşlarımızı örgütlemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Örgütlenme aşamasında işini kaybetmekten korkulmaması gerektiğini belirten Kişi, “Ben 25 yaşındayım ve direnişin en genç insanıyım. Tüm arkadaşlarımdan rica ediyorum, işverenden korkmasınlar ve 1 Mayıs’ta alanlarda olsunlar” diye konuştu.

‘Çocukken öğrendim’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bando takımında müzisyenlik yapan Öznur Korkmaz da her yıl alanlarda olduğuna değinerek, “Bir müzisyen olarak her yıl 1 Mayıs’a katılıyorum. Mutlaka alanlarda oluyorum. Her sendikal örgütlülüğü de savunuyorum. Çocukluk dönemlerinden örgütlülüğü öğrenen biriyim. Alanlarda konser de verdik. Birkaç yıl önce işçi korosuyla birlikte 1 Mayıs’ta türküler de söyledik” dedi. İşçilerin geçim derdiyle uğraştığına değinen Korkmaz, “Katılım eskisi gibi değil. İnsanlar örgütlülük konusunda zayıf. Kadın komisyonu olarak kadınları gezip sahada olmaları gerektiğini belirtiyoruz” dedi.

‘Baskılara boyun eğmeyin’

Sendikal süreçte işten atılan Hugo Boss İşçisi Muhammed Baştaş da “Ben bir işi yapabiliyorsam ve yapmaya çalışıyorsam hakkımı ancak yıllar sonra alabiliyorum. Patron senin hakkını sana vermiyor, aksine, hakkını almak istediğinde seni ezmeye çalışıyor. Ben hakkımı almak için 1 Mayıs’ta alana gideceğim. İşçi arkadaşlarım da hiçbir şekilde kendini ezdirmesin, baskılara boyun eğmesin, göz yummasın ve haklarını her şartta savunsun. Tüm arkadaşlarım sendikalı olsun ve dirensin. Hiçbir işçinin hakkını aldığını sanmıyorum. Buna karşı birleşmek, beraber mücadele edip yürümek lazım” görüşünü bildirdi.

Muhabir: TURGAY KILIÇ