Son zamanlarda bazı kafeler, sipariş vermeden uzun süre oturan müşterilerine ekstra ‘masa ücreti’ keserken, bazı kafeler ise ‘harcama alt limiti’ belirleyerek müşteri kabul etmeye başladı. Bu uygulamanın özellikle üniversitelerin olduğu bölgelerde, uzun süreler ders çalışan öğrencileri hedef aldığı iddia edildi.

İşletmelerin, ‘yarım saatte bir sipariş zorunluluğu’ getirmesi ya da ‘en az 300 TL harcama limiti’ koyması gibi uygulamalar sosyal medyaya da yansıdı. ‘Kafelerde taksimetre dönemi’ olarak gündeme gelen ve tartışmalara neden olan bu uygulama, öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanırken, işletmeciler açısından ‘maliyetleri karşılamak ve daha iyi hizmet vermek için zorunlu çözüm arayışı’ olarak görülüyor. Ticaret Bakanlığı, sosyal medyada gündeme gelen uygulamayı ihbar kabul ederek harekete geçti. İstanbul’da yapılan denetimlerde vatandaşlar benzer durumlarla karşılaşmaları halinde mutlaka CİMER’e şikâyette bulunmaları konusunda bilgilendirildi. İz Gazete’nin mikrofon uzattığı üniversite çağındaki gençler, sosyalleşebilmek için kısıtlı alternatiflerinden birinin kafeler olduğunu vurguluyor ve bu ücret talep edildiği takdirde ‘gasp edilmiş’ gibi hissedeceklerini belirterek bu ücreti alan kafeleri tercih etmeyeceklerini ifade ediyor.

Gençler İz Gazete'ye konuştu

Üniversite çağındaki Bengisu Azar, sanki gençler aktivite yapmasın diye uğraşıldığını ifade ederek, yeni ücreti, “Biz henüz rastlamadık ama saçma buluyoruz, bu da bizim tercihlerimizi etkileyecektir. Zaten her yeri kısıtladılar bir orası kaldı. Sanki sosyal aktivite yapmayalım diye uğraşıyorlar. Arkadaşlarımızla sosyalleşebildiğimiz bir kafeler vardı ve masa tarifesinden sonra o da olmayacak” diye değerlendirdi.

İzmir'in 7 ilçesi için uyarı geldi: Kovaları doldurun, sular kesilecek! İzmir'in 7 ilçesi için uyarı geldi: Kovaları doldurun, sular kesilecek!

Bir daha gitmem

Şöhret Duran ise işletmeler de maliyetler arttığı için bu ücreti anladığını ama “taksimetre” gibi bir ücretin yine de çok saçma olduğunu belirterek, “İşletmeler de maliyetleri arttığı için haklı ama ‘taksimetre’ gibi olan bu tarife çok saçma. Hiç denk gelmedik ama eğer böyle bir tarife uygularlarsa bir daha gitmem” dedi.

Öğrenciler etkilenecek

Hakan Tufan, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizde özellikle öğrencilerin böyle bir ücretten kötü etkileneceğini açıklayarak, “Zaten ülkenin geldiği durum belli. Öğrencinin cebini hepimiz görüyoruz, çocuklar artık bir simit yiyemez hale geldi. İşletmeler de hükümetin politikaları nedeniyle zor durumda, o taraftan baktığımda onlar da haklı ama her yönden vatandaşın cebine zarar. Öğrenci kesimi özellikle çok etkilenecek. Ben böyle bir tarifeye denk gelirsem kesinlikle oturmam, bu parayı ne için, hangi hizmet karşılığında alacaklar?” diye konuştu.

Zaten oturamıyoruz

Kafelerdeki fiyat artışlarından sonra artık oturup bir çay veya kahve içmenin dahi zorlaştığını açıklayan ve böyle bir ücret olmaması gerektiğini kaydeden Serhan Çiçek, “Bence böyle bir şey olmaması lazım. Hem fiyatlar neden bu kadar arttı? İnsanlar zaten bu fiyatların yüksekliğinden dolayı kafede oturamıyor, ben de oturamıyorum. Bu da geldiyse artık Allah bize yardımcı olsun” ifadelerini kullandı.

Asla kabul etmem

Zeynep Akturgay, böyle bir ücreti asla kabul etmeyeceğini belirterek, “Bahşiş yerine hesaba eklemeyi duymuştuk ama herhalde hesabı artırmak için bunu da getirdiler. Çay bile olmuş dünyanın parası, yanında bir su içtin, çocukla gitmişsin bir tost yedin zaten dünyanın parasını ödüyorsun ve gittiğin yerden 500 liradan aşağı çıkamıyorsun. Ben böyle bir ücreti asla kabul etmem. Zaten yediğini içtiğini ödüyorsun bir de bunu mu ödeyeceksin?” şeklinde konuştu.

Gasp gibi hissederim

Cahit Utku Tipici, öğrenci olduğunu belirterek, kendisinden böyle bir ücret talep edildiği halde, “gasp edilmiş” hissedeceğini söyleyerek, "Param gasp ediliyormuş gibi hissederim ve oturmak istemem. Başka yerleri tercih ederim. Maliyetlere bağlanmasına yapabilecek bir şeyim yok çünkü benim de maaliyetlerim artıyor. Ben o tarifeyi uygulayan kafelerde oturmam” şeklinde konuştu.

Muhabir: BATUHAN KAYA