İZ GAZETE- Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 milyon memur emeklisini ilgilendiren 7. Dönem Toplu Sözleşmesinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu bugün son kez toplanacak. Kurul, bu toplantıda memur maaşları ile memur emeklisi aylıklarına 2024 ve 2025'te yapılacak zam oranını kararlaştıracak.
Teklif reddedildi!
1 Ağustos’ta başlayan ve 2024-2025 yıllarını kapsayacak olan 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamış, kamu işvereninin 2024 yılının ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ay için 10, 2025 yılı için de yüzde 6+5 teklifi konfederasyonlarca reddedilmişti. Kamu emekçileri, enflasyon tahminin altında olan teklife tepki göstermişti.
Son söz hakemin
Türkiye’nin en büyük toplu pazarlığı olan kamu görevlileri toplu sözleşmesinde son kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu verecek. AKP tarafından 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ve 2012 yılında yapılan yasa değişikliği ile kamu görevlilerinin tümü için örtülü grev yasağı (zorunlu tahkim) getirildiği için kamu görevlileri toplu sözleşmesinde anlaşma sağlanamayınca son sözü çoğunluğu cumhurbaşkanı tarafından atanan Hakem Kurulu söylüyor.
7 üye hükümetten!
Tartışmalardan biri de Hakem Kurulu’nun demokratik olmayan yapısı. Çünkü 11 üyeden oluşan Kurulun 7 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Başkanlığını Sayıştay Başkanı Metin Yener'in yaptığı kurul, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı İsmail İlhan Hatipoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı İsa Atçeken, akademisyenler Prof. Dr. Fatih Uşan ve Prof. Dr. Fatih Yardımcıoğlu, Memur-Sen Genel Başkan yardımcıları Hüseyin Öztürk ve Soner Can Tufanoğlu, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney ve KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal'dan oluşuyor. Kurul kararı toplu sözleşme hükmünde ve kesin nitelikte. Kararlara itiraz edilemiyor. Emekçiler bunu antidemokratik görüyor ve masada sendika temsilcilerinin olmasının o kurulu meşrulaştırmadığını düşünüyor.
Grev hakkı yok
Kamu emekçilerinin itiraz ettiği en önemli meselelerden biri ise; toplu sözleşmede grev hakkının olmaması ve son kararın hakem kurulu tarafından verilmesi, yani toplu sözleşme masasında kamu emekçilerinin sözü varmış gibi gösteren ama aslında söz haklarının olmadığı antidemokratik sendika yasası! Bu anlamda özellikle KESK’in açıklamalarında “Toplu Sözleşmede kazanım yok! Laf salatası var!” sözü dikkat çekiyor ve sendika grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi ve demokratik bir çalışma yasası istiyor.
Talepler ne?
Peki kamu emekçileri grevli TİS’li sendika yasası dışında ekonomik haklar bakımından ne talep ediyor? Kamu emekçileri her şeyden önce yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek ücret bekliyor.
Talepler arasında şunlar öne çıkıyor:
İki yıl için toplamda yüzde 110 artış
Konutu olmayanlara kira yardımı
Büyümeden verilecek refah payı
6 ay değil, 3’er aylık dilimlerde zam artışı
Yüzde 15’te sabit bir gelir vergisi
Tüm ek ödemelerin taban aylığa, emekliliğe yansıtılması
Güvencesiz istihdama son verilmesi
Torpilin ve dolayısıyla liyakatsizliğin önüne geçmek için mülakatın kaldırılması
Kadın emekçiler için cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın kaldırılması
Kamu kurumlarında ücretsiz kreşler açılması, kreşler açılıncaya kadar kreş yardımı verilmesi
OHAL KHK’leri ile sorgusuz-sualsiz işinden ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevine iadesi
Bu masa emekçileri aşağılamaktadır
KESK geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada mevcut yasanın geçersizliğine dikkat çekerek şunları söylemişti: “6 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin talepleri karşılanmamaktadır. Tüm konfederasyonları gerçekten grevli TİS’li bir sendika hakkı ve emekçinin toplu sözleşmesi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda artık “hükümetin masası” haline gelen emekçileri aşağılayan bu masadan kalkın, emekçinin TİS masasında buluşalım. Eylül-Ekim bütçe döneminde grevli TİS’li bir yasa ile Toplu Sözleşme imzalayalım. Bunun dışında emekçinin onaylamadığı hiçbir imza meşru olmayacaktır.”
