Gizem TABAN/İZ GAZETE- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İz Televizyonu’nda yayınlanan Gizem Taban ile Z Raporu programına konuk oldu. Bayır, yerel ve genel siyasete dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Sarsıntı oldu ama…
2018 genel seçimlerinde İYİ Parti’nin seçimlere girmesi için geçici olarak CHP’den İYİ Parti’ye geçen milletvekillerinden biri olarak, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının açıklanması öncesinde İYİ Parti’nin masadan ayrılma kararı almasına yönelik hislerini paylaşan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Üzüldüm. İYİ Parti’de 18 gün kaldık. Biz demokrasinin önünü açmak adına oraya gittik. Çünkü İYİ Parti’nin seçime girmesi engellenecekti. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için partimizden 15 milletvekilini geçici olarak İYİ Parti’ye kayıt olmasına karar verdi ve İYİ Parti’nin seçime girmesi sağlandı. Bunu, ‘Alacağımız var’ anlamında anlatmıyorum, yanlış anlaşılmasın. O gün yaptığımız şey gerçekten önemliydi. Zaten Türkiye’de ne zaman demokrasinin önü kesilse CHP yetişmiştir. Çünkü CHP, Cumhuriyet rejiminin çimentosudur. MHP’nin kamuoyu anketlerinde baraj altında kalacağı görüldüğünde, 2011 seçimlerinde CHP’li arkadaşlarımızın bir kesimi sadece MHP baraj altında kalmasın diye MHP’nin barajı aşmasını sağlamışlardır. Yine ona keza diğer siyasi partiler için de bunu yapmışlardır. Neden? Parlamentoda, oy almış tüm kesimlerin temsilcileri olsun, o kesimleri parlamentoda özgürce temsil etsinler ve barış, kardeşlik içinde ülkeyi yönetelim diye… CHP bu konuda hep fedakârlık yapan parti konumundadır. Böyle baktığımızda; Meral Hanım’ın davranışıyla ilgili halkta, kırılma ve üzülme oldu. Çünkü halkta, 6’lı masaya karşı inanılmaz bir güven oluşmuştu ve bu güven üzerine bir umut, bir değişim görülüyordu. Şunu belirtmek gerekir; 6’lı masada 6 farklı siyasi parti var, 6 farklı siyasi partinin ülke yönetimiyle ilgili tabi ki farklı görüşleri olacaktır ama 6 partinin de birleştiği bir şey var; ülkeyi, 20 yıldır yöneten bu ceberut iktidardan, tek adam rejiminden kurtarmak. Bunun dışında bazılarında kısmen bazılarında tamamen ayrı ayrı düşündükleri konular olabilir. Bu çok doğaldır. Eğer 6’lı masanın 6’sı da aynı şeyi düşünseydi o zaman 6 farklı partiye gerek kalmazdı. Olaya böyle bakmak lazım. Söz konusu olayda biraz sarsıntı oldu ama İYİ Parti sonradan tekrar masaya oturduğunda toplumdaki inanç tekrar kuvvetlendi” açıklamalarında bulundu.
Çok şey kazandırdı
‘Millet İttifakı’nda İYİ Parti nezdinde yaşanan olaylar, ittifaka ne kazandırdı ne kaybettirdi?’ sorusuna yanıt veren CHP’li Bayır, “Bence bir şey kaybettirmedi, aksine çok şey kazandırdı. Çift dikiş oldu. Zaten 6’lı masayı bozma gayreti içinde olanlar vardı, çünkü onlar Cumhur İttifakı’nın başarılı olabilmesi için Millet İttifakı’nın dağıtılması görevini üstlenmişlerdi. Bunu başaracaklarını düşündüler, belki 24 saatliğine başarmış gibi oldular, ‘Oh dağıttık’ dediler ama gördüler ki her şey baştan başladı ve daha güvene oturdu” ifadelerini kullandı.
Neden doğru aday?
Bayır, ‘CHP Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu neden doğru aday?’ sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, devletin nasıl işlediğini iyi bilen, bürokrasiden gelen bir insan… Bize artık sokakta, ‘Siz iktidar gelecek misiniz gelmeyecek misiniz?’ diye sormuyorlar. Bize artık ‘İktidara geleceğinizi biliyoruz ama bunların bugüne kadar götürdüklerini geri getirebilecek misiniz?’,‘Türkiye’de yarattıkları yıkımı, ekonomik anlamda verdikleri zararı onarabilecek misiniz?’, ‘İtibarsızlaştırılan meslek gruplarına itibarlarının iade edilmesini sağlayacak mısınız?’, ‘418 milyar doları 5’li çeteden geri alacak mısınız?’ gibi sorular soruyorlar. Bu nedenle, bu işi çözebilecek insanın adı Kemal Kılıçdaroğlu… Bu işi biliyor.”
Öncelik mutfaktaki yangın
‘CHP iktidara geline, AKP iktidarının hayatın her alanında yarattığı enkazın altından nasıl kalkacak?’ sorusu üzerine açıklamalarda bulunan CHP’li Bayır, “Önceliğimiz mutfaktaki yangın… Bu sorunu 6 ayda çözeceğimizi düşünüyoruz. Bu yeterli mi, hayır. İşsizlik, liyakatsizlik almış başını gitmiş. Bunları kademeli olarak, kısa, orta ve uzun vadede, öncelik sırasına göre çözeceğiz. Bunu çözebilecek deneyim ve güç CHP ile Millet İttifakı kadrolarında var. Başka birinin bunu başarma şansı yok. Bir tarafta Cumhur İttifakı var, 20 yıldır ülkeyi yönetiyor ve ülkenin geldiği durum ortada… Bir tarafta da Millet İttifakı var. Vatandaş oy verirken neye bakacak;‘Benim yaşantımda bana düşen gelir ne olmuş, ülkemde kişi başına düşen gelir ne olmuş, sağlıkla ilgili problemlerimi çözebiliyor muyum, çocuklarım iyi eğitim alabiliyor mu?’ Bunları sorguladığı zaman 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin ne kadar başarısız oldukları ortaya çıkıyor. İşte o zaman, ’20 yıldır bunlara oy verdik, beceremediler, bu kez alternatif olarak Millet İttifakı’nı deneyelim’ demeleri gerekiyor” diye konuştu.
İzmir’de hedef yüzde 60-65
CHP’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İzmir’deki oy hedefini en az yüzde 60-65 olması gerektiğini belirten Bayır, “Bizim bu seçimlerle ilgili sonuç alma mecburiyetimiz var. Çünkü biz CHP ve Millet İttifakı olarak bu seçimlerden istediğimiz sonucu alamazsak bir daha seçim yapılıp yapılmayacağı bile tartışma konusu… Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu’nun yüzde 65’i hedeflediğini duymuştum. Çok iyi bir rakam… Ben de İzmir’de yüzde 60-65 arası oy oranına ulaşacağımızı düşünüyorum. Türkiye genelinde de belki İzmir’in belki 4-5 puan altı olabilir ama ortalama yüzde 60’la Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağımızı düşünüyorum” dedi.
Vekilliğe talip olacak mı?
14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerde milletvekilliğine yeniden talip olup olmayacağı hakkında konuşan CHP Milletvekili Bayır, şunları söyledi:
“Biz iktidara soyunan bir partiyiz ve iktidar olacağımıza inanıyoruz. Dolayısıyla çok sayıda kadroya ihtiyaç var. Ülkeyi 20 yıldır bu hale getirenlerle yol yürüyemeyiz, bizim yeni kadrolara ihtiyacımız var. Çok fazla görev yeri var. Ben hep ön seçimi savunmuş ve ön seçim olursa aday olacağımı söylemiştim. Söylediğimin arkasında durdum ama şu anki konjonktürde ön seçim mümkün görünmüyor. Genel merkezi sıkıntıya sokmamak için aday olmayabilirim, adaylığa müracaat etmeyebilirim ancak genel merkez, ‘Sen şu noktada bize lazımsın’ diyebilir, belki o zaman aday olabilirim. Sekiz yıldır, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda görev yapıyoruz, halkın arasına indiğimizde çok rahat ilişki kurabiliyoruz, elimiz ayağımız da tutuyor, koşturuyoruz. Ama ‘İlla ki milletvekili olayım’ diye bir şeyim yok. Şu anda genel merkezin bakışına kalacak olay, onlar değerlendirecek.”