Denizden bin 150 metre yükseklikte, Buldan'ın Süleymanlı Mahallesi sınırlarında yer alan Yayla Gölü, bu yıl yaşanan kuraklık ve aşırı sıcaklıklar nedeniyle dikkat çekici bir şekilde görenleri hayrete düşürüyor. 466,5 dekar yüzölçümüne sahip olan gölde su seviyesinde önemli bir düşüş gözlemleniyor. Göl, tatlı suları, nilüferlerle kaplı yüzeyi ve etrafında oluşan ağaçlık alan ile biliniyor. Gölde sazan ve yayın balığı gibi tatlı su balıkları yaşarken, göç eden kuşlar da bu alanı kısa süreli konaklama yeri olarak kullanıyor. Ayrıca, göl çevresinde yabani tavşan, domuz, oklu kirpi, porsuk gibi hayvanlar sıklıkla görülüyor.



Yayla Gölü'nün çevresinde 95 bitki grubunun bulunduğu belirtiliyor. Bu bitkilerden 2'si endemik, 62'si göl çevresinde ve 33'ü ise göl içinde ya da göl zeminine tutunmuş olarak yaşamını sürdürüyor. Ayrıca içinde barındırdığı 182 çeşit kuş türünden dolayı ‘Kuş Cenneti' olarak bilinen Süleymanlı Yayla Gölü'nden eser kalmadı. Göl ve çevresi, 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak korunmakta ve aynı zamanda turistik bir kamp yeri olarak da kullanılmakta. Ancak bu yıl bölgede yaşanan yağışların mevsim normallerinin altında kalması, gölde kuraklık ve sıcaklık etkilerini daha belirgin hale getirdi. Bu durum, gölde bulunan su seviyesinin ciddi şekilde azaldığını ve ekosistem üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu gösteriyor.

Buldan'daki Yayla Gölü, bu değişikliklerle birlikte çevresel ve turistik önemini korumaya devam ederken, yaşanan kuraklık ve sıcaklık sorunlarının çözümü için çeşitli çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı.

Nilüferlere yürüyerek gidebiliyoruz

Bir zamanlar gölün sularının köy içine kadar ulaşması neticesinde barikatlarla önlem alındığını dile getiren vatandaşlar, “ O zamanlar kar ve yağmur çok yağıyordu. Şimdilerde hemen hemen hiç kar düşmüyor. Yağmur yağsa da tatmin edici olmuyor. Küresel ısınmanın felaketlerini burada da görmekteyiz. Kuraklık tüm canlıların yaşamlarını tehdit eder hale geldi. Bahar ve yaz aylarında beklenilen yağışlar olmadı. Sonbahara girdiğimiz şu günlerde de yağışlar gerçekleşmiyor. Gölün önceden orta kısmında bulunan nilüferlere yürüyerek gidebiliyoruz. Ayrıca bugüne kadar gölün içine atılmış içki şişeleri ve çeşitli atıklar meydana çıktı. Çevreye artık zarar vermeyi bırakalım, elimizdeki tabiat varlıklarını koruyalım” dedi.

Kaynak: İHA