Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada Latmos’un jeolojik ve arkeolojik önemine dikkat çekti. Önalan, bölgenin insanlık tarihi açısından son derece önemli olduğunu belirterek, korunması gerektiğini vurguladı.

Latmos’un içinde 8000 yıllık kaya resimleri bulunduğunu ifade eden Önalan, “Bu bölge, Milattan önce 800 yılından başlayarak Herakleia ve Amyzon gibi birçok antik kente ev sahipliği yapmıştır” dedi.

Bölgenin en dikkat çeken yerlerinden biri olan Bafa Gölü hakkında da konuşan Önalan, “Bafa Gölü aslında Arkaik dönemde,yani yaklaşık 3000 yıl önce Ege denizinin bir iç körfeziydi. Ancak Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla, geç antik döneme kadar yani yaklaşık 1800 yıl önce önünün kapanmasıyla göl haline geldi. Bu değişim, bölgedeki antik kentlerden biri olan Herakleia’nın da zaman içinde özelliğini kaybetmesine neden oldu” diye ekledi.

Latmos’un jeolojik yapısına değinen Önalan, “Bölgedeki Gnays-metagranit türü kayaçların içinde porselen endüstrisinin hammaddesi olan değerli bir maden bulunuyor. Ancak burada madencilik faaliyetleri açık işletme yöntemiyle yapıldığı için hem doğal yapı hem de Neolitik dönemden kalma kaya resimleri ciddi tehdit altında” dedi.

Yok edilirse geri gelme şansı yok

Latmos’un korunması için mücadele eden sivil toplum kuruluşları ve yerel halkın çalışmalarına değinen Önalan, “Bilim insanları,  Latmos gönüllüleri ve bölgede yaşayan insanlar, Latmos’un doğal haliyle korunması için ciddi bir mücadele veriyor. Biz de bu mücadeleyi Jeoloji Mühendisleri odası olarak destekliyoruz. Latmos, bir daha geri getirilemeyecek bir doğal ve kültürel miras. Milyonlarca yıldan günümüze kadar doğal süreçlerden geçerek günümüze ulaşan bir alan, yok edilirse geri gelme şansı yok” ifadelerini kullandı.

Jeoloji Mühedisleri olarak,yeraltı kaynaklarımızı, madenlerimizi araştıran, bulan ve ekonomiye kazandıran bir meslek dalının mensupları olarak Madenciliğin tamamen karşısında olmadıklarını belirten Önalan, “Elbette ki madencilik Türkiye ekonomisi için önemli bir sektör. Ancak Latmos gibi eşsiz alanlarda madencilik faaliyetlerinin bu hali ile  yürütülmesi, bölgenin doğal ve tarihi dokusunu tehdit ediyor. Eğer madencilik, doğal, kültürel mirasımızı, JEOÇEŞİTLİLİĞİMİZİ yok edecekse elbette bunun karşısında bir yurttaş olarak durmalıyız.” dedi.

İZSU'dan uyarı geldi: İzmir'in 4 ilçesinde sular kesilecek İZSU'dan uyarı geldi: İzmir'in 4 ilçesinde sular kesilecek

Latmos’un yalnızca jeolojik ve arkeolojik özellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel mirasıyla da önemli bir bölge olduğunu söyleyen Önalan, “Burada çok köklü bir zeytinyağı kültürü var. Bunun yanı sıra bölgedeki halk, fıstık çamlarından geçimini sağlıyor. Ayrıca Latmos’a özgü endemik bitki türleri ve özel bir habitat bulunuyor” diye ekledi.

Latmos jeopark ilan edilmeli

Latmos’un korunması için en iyi yöntemin bölgenin “Jeopark” olarak ilan edilmesi olduğunu savunan Önalan, “Dünyada birçok benzeri bulunan jeopark modelinin Türkiye’de de yaygınlaştırılması gerekiyor. Şu anda Türkiye’de yalnızca bir tek jeopark var, o da Kula Jeoparkı. Biz Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Latmos’un ve benzeri bölgelerin jeopark olarak tescillenmesini destekliyoruz,çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Önalan, 8 Şubat’ta Latmos’u meslektaşlarımıza, TMMOB üyelerine ve diğer katılımcılara daha iyi tanıtmak amacı ile bir inceleme gezisi yapacaklarını belirterek, “O gün, kültürel ve bilimsel amaçlı, latmos gönüllüleri ve yöre halkı ile bir araya gelmeyi amaçlayan bir gezi planlıyoruz .Böylelikle, bölgeyi görmeyen arkadaşlarımıza Latmos’un önemini anlatmaya,farkındalık yaratmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.

Önalan, Latmos civarında, madencilik faaliyetlerine karşı açılan davalar hakkında da bilgi vererek, “Bilirkişi incelemeleri sonucunda mahkemeler, bölgede açılması düşünülen iki sahada madencilik faaliyeti için ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR kararının iptaline  hükmetti. Bu kararların, Latmos’un korunması açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ