Manisa'da domates üretimin yapıldığı 9 ilçenin Ziraat Odası başkanları basın toplantısı düzenleyerek, salçalık domates fiyatının 1 lira 70 kuruşa kadar düşmesine tepki gösterdi. Şehzadeler Ziraat Odası’nda yapılan açıklamaya Saruhanlı, Turgutlu, Gölmarmara, Salihli, Akhisar, Kırkağaç, Demirci, Kula Ziraat Odaları başkanları katıldı. Toplantıda konuşan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ, "İçinde bulunduğumuz mevsim itibarıyla yaşadığımız hasat döneminde bütün tarım ürünlerinde çiftçimiz zarar etmektedir. Son yılların en kötü hasat dönemini yaşamamızın sebebi yanlış tarım politikalarıdır. Yetiştirdiğimiz ürünlerin fiyatı yükseldiğinde yasaklanıyor yada ithal ediliyor. İhracat üreticilerimizle birlikte tarım ürünlerini işleyen, ihraç eden fabrikalarda iflas ediyor. Buğday, pamuk ve mısır gibi ürünlere verilen prim düşük olduğu için çiftçimiz ekemiyor. Bu ürünleri dışarıdan ithal ederken ihtiyaç fazlası yetiştirdiğimiz domates, biber, kavun ve karpuz gibi ürünler tarlada kalıyor. Bu şartlar iyileştirilmezse çiftçilerimiz üretemez, tarlasını traktörünü satmak zorunda kalır. Özellikle salçalık domateste acil çözüm bulunmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı ile salça fabrikaları arasında acilen çözüm odaklı tedbirlerin alınmasını temenni ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanımız bu işe el atmalı
Geçen yıl buğday, mısır, pamuk gibi ürünlerin üreticiye para kazandırmadığı gerekçesiyle bu sene domates üretiminin iki katına çıktığı belirten Altındağ, "Domates üretimi iki katına çıktı. Bu sene bir dekar domatesin maliyeti 30-35 bin lira civarında olmasına rağmen şu anda üreticimiz 1 lira 70 kuruşa domates satmak zorunda kaldı. Bir çok üreticimiz de hasat yapmadan tarlasını sürmek zorunda kaldı. Çünkü hastalıktan dolayı kalite yakalanamadı. Fabrikalar domatesleri geri çevirdiği için üreticiler tarlasını sürmek zorunda kaldı. 1 lira 70 kuruşun 1 lirası işçilik, geri kalan 70 kuruş da nakliye vesaireye gidince çiftçinin elinde hiçbir şey kalmıyor. Cumhurbaşkanımız, Tarım ve Orman Bakanımız, Maliye Bakanımızdan acilen bu işe el atmalı, ihracat desteklenmeli. Salça fabrikalarına, ihracatçılara destek verip bu malın yerden kalkması lazım. Yoksa bu mal tarlada kalacak. Bu bir milli servettir" diye konuştu.
Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol, "Biz yıllık 2,5 milyar dolarlık pamuk ithal ediyoruz. Türkiye'nin en kaliteli pamuğu Bergama, Söke, Manisa, Denizli, Aydın, İzmir bölgelerinde yetişiyor. 2 milyar dolarlık pamuk ithal ediyoruz. Biz şu anda 100 bin dekar domates ektiysek bunun 30-40 bin dekarı arazide kalacak. Bizim şu anda 19-20 liraya mâl ettiğimiz pamuğu 25 liradan alırsanız olmaz. Pamuğu destekleyerek biz pamuğa dönmek istiyoruz. Yüzde 30-40 fazla domates ekildi. Bu yerleri biz pamuk ekseydik, ne olurdu? 35-40 lira bizim maliyetimizi verseydi biz Rusya'yla havda it dalaşı yapıyoruz. 400 milyon dolarlık pamuk ithal ediyoruz Türkiye'ye. Kanada'dan, Özbekistan'dan, Mısır'dan pamuk ithal ediyoruz. Bizim arazilerimiz atıl vaziyette. En fazla katma değeri olan pamuk üretimini bize yaptırtmıyorlar. Niye yaptırtmıyorlar? Pamuğun 25-30 lira maliyeti var. 28 liraya satıyorsun. Para kazanamıyorsun. Devlet bunu destekleyip yurt dışındakine vereceğine bize versin. Biz her şeyi üretiriz. Türkiye kendi kendine yetebilir. Ama bize ürettirmiyorlar, tarımı bitiriyorlar. Tarım bitme noktasında. Boş arazilere değil, üretime destek versinler" diye konuştu.
Domates para yapıyorsa herkes domates ekiyor
Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, veriler açıklayan TÜİK’in ürün planlama konusunda çalışma yapmadığını dile getirdi. Birçok ülkede ne ekileceğiyle ilgili çalışmaların yapıldığını ifade eden Okur, Türkiye’de ise aynı durumun olmadığına dikkat çekti. Okur, “Domates para yapıyorsa herkes domates ekiyor, karpuz para yaptıysa herkes karpuz ekiyor. Bunun düzenlenmesi lazım” diye konuştu.
Bu bu politikalarla ancak çiftçi batırılır
Gölmarmara Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan, "Şu anda üreticilerimiz hiçbir üründen para kazanamıyor. Tabi kazanamamasının sebepleri var. En büyük sebep izlenen politikalar. Bir ülkede zeytinyağı para etti diye zeytinyağı ihracatına yasak getirirseniz zeytinyağından para kazanacak olan zeytin üreticisi 280 liraya sattığı yağı şimdi 160 liraya satıyor. Bu yıl zeytin ağaçları verimli. Rekolteyi iyi olacak belli. Elimizde hala daha geçen yıldan stok var. Dünyada zeytinyağının fiyatı artmışken niye ihracat yapıp hem çiftçimize kazandırmıyoruz hem ülkemize döviz girdisi yapmıyoruz? Yani enflasyonu bizim çiftçimiz mi düşürecek bu ülkede? Bizim çiftçimizi de aynı zamanda bir tüketici değil mi? Yani niye politikalar arz talebe göre ayarlanıyor. Soğan ülkede pahalı olunca neden soğanı İran'dan getirilim yiyelim? Bize buğday yetmiyorsa buğday ekelim. Bizim çiftçimiz becerikli, marifetli. Biz niye pamuğu dışarıdan getiriyoruz? Bizim ihtiyacımızı dışarıdan niye getiriyoruz? Topraklarımız çok verimli. Bu bu politikalarla ancak çiftçi batırılır ve batmış durumda. Bu kadar kötü bir sezon geçirilir mi? Domatesin, salçanın ihracatını niye yasaklıyorsunuz? Domates eken çiftçi batsın diye değil mi? Yani sonuç bu. Bu politikalarla tarım ülkemizde yapılamaz. Dünyanın her yerinde tarım var. Dünyanın her yerinde devletler tarıma destek veriyor. Çünkü sürdürülebilir olması lazım. Biz üretmezsek ne olacak? Her şeyi dışarıdan alırsak ne olur? Acilen çözüm bulunması, ürün planlaması yapılması lazım" dedi.
Elimizde bir cenaze var
Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, "Elimizde bir cenaze var. Üretim fazlası domatesimiz var. Bu üretim fazlası domatesimizi biz tarlamızda 3,5 liraya sözleşme yapmamıza rağmen bir liraya, bir lira 80 kuruşa satıyoruz ve bu domatesi de tüketici pazarda 15-20 liraya alıyor" dedi. Özarı, bir çözüm önerisi de sunarak üretim fazlası domateslerin devlet tarafından alınarak sosyal destek alan 4 milyon 300 bin aileye dağıtılmasını istedi.