Batuhan KAYA/ İZ GAZETE-Memleket Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cüneyt Oğuz, İzTV Seçime Doğru Programı’nda, İz Gazete Genel Yayınlar Koordinatörü Özgür Coşkun’un konuğu oldu. Programda CHP’deki değişimi ve yerel seçim sürecini değerlendiren Oğuz, “Değişim dediğiniz de İzmir’in özelliklerini ortaya koymanız gerekiyor. CHP içerisinde o zaman yanlış gördüğüm ve siyasi olarak çıkmaza çözüm üretmek adına öncülük ettiğim bir süreç yaşandı. Siyasi Partiler Yasası birtakım şeylerin önünde durdu, sonraki süreçte Muharrem İnce ile Memleket Partisi süreçlerini yaşadık. Her türlü engelleme ve tehdide rağmen mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Milyarlarca lira seçim yardımı almış partilerle rekabet halindeyiz. CHP ve AKP korkunç bütçelerle seçim yarışına girdi. Böyle bir toplumda siyasetçilerin örnek olması gerekiyor ve bu durum kabul edilebilir değil. Yapılan masrafları aşırı görüyorum” dedi.
Değişim yapısal değil
CHP’deki değişimin yapısal değil kişisel olduğunu söyleyen Oğuz, “Birçok belediye başkan adayı vardı ve hepsi tasfiye edildi. Belediye başkanlarının birçoğu başarılıydı, bu kadar başkanın tasfiye edilmesi değişim olarak adlandırılıyorsa tabi ki değişimdir. Bizim arzuladığımız değişim daha ilkesel bir değişimdi. Mustafa İduğ başarısız mıydı? Abdül Batur başarısız mıydı? Erhan Kılıç başarısız mıydı? Bunların hepsi hikaye, masal anlatıyorlar. Burada kurultaya dönük bir çalışma yapılmış. Sayın Tunç Soyer’e yapılmış saygısızlığı da kınıyorum” ifadelerini kullandı.
AKP kazanmak için çalışıyor
AKP’nin İzmir’i kazanmak için çalıştığını ve iyi hazırlandıklarını kaydeden Oğuz, “İnsanlar siyaseti bir hedef ve amaç için yaparlar. AKP de kendine göre İzmir’i kazanmak için siyaset yapıyorlar. Burada CHP’nin yaptıkları yanlışlara bakıyorlar ve bunlara göre hamleler yapıyorlar. Burada önemli olan bizim ne yapmamız gerektiği, CHP’nin yapmış olduğu yanlışları gören ve kızgın olan seçmenler için bir alternatif olarak sahadayım. Bu noktada Türkiye’nin genel durumuna bakmak gerekiyor, bundan 2 sene önce etin kilosu 60 liraydı bugün 600 lira olmuş” dedi.
CHP'ye ithal meclis üyesi adayı eleştirisi
CHP’nin bazı meclis üyesi adaylarının ithal olduğunu iddia eden Oğuz, “Biz her zaman İzmir’i tanımayan kontenjan isimlerin getirilmesinden şikayetçi olurduk, bu dönemde öyle büyük bir şımarıklık içindeler ki birçok Meclis Üyesi adayı ithaldir. Bunları da incelemekte fayda görüyorum, milletvekillerini sindirmiştik ama meclis üyesi adayına kadar düşmüşler. İzmir’de yaklaşık 1 milyon seçmen Rumeli kökenlidir, baktığımız zaman bu insanlar başkanlık düzeyinde temsil edilmiyor. Bu arkadaşlarımızın içinde 1 tane bile mi yetişmiş bir isim yok?” diye konuştu.
Seçmene sarı kart mesajı
Seçmenlere seslenerek iktidara sarı kart çıkarmaları gerektiğini söyleyen Oğuz, “Mevcut iktidara bir sarı kart çıkarmak gerekiyor. Bu seçimler kesinlikle bir fırsattır, vatandaşlar hissettiklerini sandığa yansıtmalı. İzmir çok özel bir yerdir, burası birçok medeniyete ev sahipliği yapmış çok önemli bir şehir. İzmir’in turizm ve ticaret merkezi haline getirilmesi gerekiyor. Altyapı sorunlarının çözülmesi, yol sorunları, trafik sorunları, İzmir için yatırımların yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yeşildere Vadisi Projesi
Yeşildere Vadisi Projesi’ni açıklayan Oğuz, “70’li yılların ortasından beri bildiğiniz gibi Gültepe, Toros, Levent ve havaalanından bu yana gelen görüntünün düzenlenmesi gerekiyor. Şirinyer NATO’nun oradan sahile kadar inen bölgeyi bir rekreasyon alanı ve yerinde dönüşümle, projeyle İzmir’in çehresini yenilemek ve orada yaşayan vatandaşlarımızın daha sağlıklı konutlarda yaşaması mümkündür” diye konuştu.
Akıllı, ahlaklı ve adaletli belediyecilik
İzmir’deki belediyecilik vizyonunu açıklayan Oğuz, “Akıllı, ahlaklı ve adaletli belediyecilik yapma projemiz var. Yerelden kalkınan bir belediyecilik anlayışı düşüncesi içerisindeyiz, rantı değil memleketi esas alan bir belediyecilik anlayışımız var. Yapay zekayı adayları belirleme değil bir yardımcı olarak kullanma projemiz var. Kent yoksulluğuyla savaşan ve mücadele eden bir belediyecilik anlayışı içerisinde olacağız. Doğal afetlere hazır, ne yapacağımızı bildiğimiz bir şehrin belediyeciliğini yapmak zorundayız” dedi.
Kültürpark ve Basmane Çukuru'na neşter
Bir projeyle Kültürpark ve Basmane Çukuru’nu birleştireceğini söyleyen Oğuz, “Basmane Çukuru’nu Kültürpark’a yer altından bağlayıp Türkiye’nin her yerinden insanların geldiği bir yer haline getirme projemiz var. Kentin acil trafik sorununu çözmek için Battı-Çıktı, akıllı trafik sistemleri, deniz ulaşımını yaygınlaştırmak, toplu ulaşımda atılım yapmak, Buca Metrosu’nu bir an önce yapmak, metro ağlarını arttırmak, aktarma merkezlerindeki daha planlı olması gibi projelerimiz” ifadelerini kullandı.
Körfez Geçidi'ne yeşil ışık
AKP’nin 2 büyükşehir belediye başkan adayı olan Binali Yıldırım ve Hamza Dağ’ın ilan ettiği “Körfez Geçidi” projesini desteklediğini açıklayan Oğuz, “İki yakanın birleştirilmesini destekliyorum, bu proje İzmir için iyi olacak ve ekonomik açıdan da buradaki insanların hayatına katkı sağlayacaktır. Bunun ben desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum, bu proje sadece hükümetin projesi değildi hep vardı. Biz, iktidar olamadığımız için yapamadık. İzmir ekonomisini büyüten ve geliştiren her projeye açık olacağız. Dün, odalarda İzmir’in önüne getirilen her projeye destek verip de durdurmak için mücadele eden kişilerin bugün belediye başkan adayı olduğunu görüyoruz. Konak Tüneli için de birçok kişi karşı çıktı ama bugün kimse kötü bir proje diyemez” diye konuştu.
Tahvil ihraç eden belediye
İzBB’yi tahvil ihraç eden bir belediye haline getirmek istediğini kaydeden Oğuz, “İzBB’yi dünya piyasasına tahvil ihraç eden bir belediye haline getirmek ve kaynak yaratmak istiyoruz. Tarım bizim için oldukça önemli ve stratejik bir alan, verimli topraklar üzerinde yaşıyoruz ve çok özel bölgelere sahibiz. Bu özel bölgelerde tarımı desteklemek ve ön almak gibi bir anlayışımız olacak. Tohum, fide, gübre gibi destekleri olması ve kooperatifleşmeyi desteklenmesinin gerektiğini düşünüyorum. Lisanslı depoculuk konusu var, çiftçi, tohum, fide, mazot gibi paralar ödeyerek borçlanıp ürün yetiştiriyor. Çiftçi, ürünü aldığı anda borcunu ödemek için satmak zorunda kalıyor, işte burada Lisanslı depoculuk meselesi geliyor. Ürününüzü depoya koyuyorsunuz ve poliçe alıyorsunuz ve bu poliçeyle kredi alabiliyorsunuz. Bu, size soluk oluyor ve pazarda istediğiniz rakamı bulduğunuz zaman ürününüzü satabiliyorsunuz” dedi.
Sahada sempati var
Sahada genel olarak kendilerine genel seçimlerden farklı şekilde sempati olduğunu söyleyen Oğuz şöyle konuştu: “Genel seçimlerde sahaya çıktığımız zaman, ‘Bölüyorsunuz’ tepkisini alıyorduk ama bu dönemde insanlar daha sempatik ve anlayışlı yaklaşıyorlar. Kararsız seçmen sayısı çok görünüyor, CHP’ye bu dönemde oy vermek istemeyen ama AKP’ye de eli gitmeyen bir kitle var. Tanıtım konusunda o kadar çok bayrak ve flama çıkarmadığımız için insanlarımız adaylığım konusunda bilgi sahibi değil. Burada önemli olan yarışmak, mücadeleci olmak. Ben de bir seçenek olarak, Atatürkçü ve Cumhuriyetçilerin sesi olarak adayım.”