Gizem TABAN/İZ GAZETE- Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, 14 Mayıs seçimlerine yönelik değerlendirmelerde bulundu. İzmir özelinde önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tosun, Türkiye geneli için muhalefetin seçime kadar yoğun bir şekilde çalışması gerektiğini söyledi.
Rekora yaklaşabilir
CHP’nin İzmirli siyasetçilerinin, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na rekor oy çıkacağına yönelik söylemlerini değerlendiren Prof. Dr. Tanju Tosun, “İzmir genelinde böyle iddialı bir söylem için biraz erken olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık 1 aylık bir süre var. Seçim günü yaklaştıkça Kemal Bey bu rekor oya tabii ki yaklaşabilir ama Millet İttifakı, Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP dışında, başta Muharrem İnce’ye yönelecek destek gibi birtakım dinamikler belirleyici olacak. Rekor oy ile ilgili ‘Mutlaka çıkacak’ gibi bir iddia için erken ama ‘Kesinlikle çıkmaz’ demek de mümkün değil. Çünkü yaklaşık 1 aylık sürede, özellikle Sayın İnce’ye yönelik sınırlı değişim olduğu takdirde CHP bu rekora yaklaşabilir. Bir aylık süre önemli…” ifadelerini kullandı.
İzmir’in en güçlüsü CHP
AKP’nin İzmir milletvekili aday listelerinde; CHP’den milletvekili seçilip daha sonra Memleket Partisi’ne geçen, son olarak AKP’de yer alan ve İzmir’de AKP 2. Bölge 4. Sıra Milletvekili Adayı olan Mehmet Ali Çelebi ile önceki dönemde de AKP İzmir Milletvekili olan ve Meclis’te kavgalarla gündeme gelen Alpay Özalan gibi tartışmalı isimlerin olmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Tanju Tosun, “14 Mayıs’ın İzmir örneğinde tartışmasız en şanslı ve en güçlü partisi CHP olacaktır. Bu şans ve güçlü olma durumunda tabi ki Millet İttifakı’nın az da olsa payı olduğunu düşünüyorum. Çünkü CHP seçmeni, Türkiye’nin çoğu iliyle karşılaştırıldığında en fazla İzmir’de konsolide olmuş durumda… CHP’den başka bir partiye geçiş ya çok sınırlı kalıyor ya da kolay olmuyor. Dolayısıyla İzmir’de en şanslı, en rahat, kendisine özgüveni en fazla olan parti CHP… Milletvekilliği anlamında bakıldığında AKP; Mehmet Ali Çelebi ya da Alpay Özalan örneğinde CHP’ye karşı sıkı muhalefetiyle bilinen isimlere yer verdi. Özellikle bu isimlerin sosyal medyada etkili olduğunu görüyoruz ama bu isimlerin CHP seçmeninden oy çekebilmesi İzmir’in politik-sosyolojik dokusu nedeniyle mümkün değil. Bu seçim İzmir’de CHP için, milletvekili sayısını artırma anlamında sürpriz bir seçim olmayabilir. Ama diğer partiler örneğinde bakıldığında milletvekili sayısını azaltma anlamında sürpriz olarak değerlendirmemek gerekir” açıklamalarında bulundu.
Popülizm kazandırmaz
Prof. Dr. Tosun, “AKP Hükümeti’nin seçim yatırımı hamleleri seçmen üzerinde ne derece etki yaratır?” sorusunu da yanıtladı. Tosun, “Çok sınırlı bir etkisi olur tabii ki ama AKP’nin işini kolaylaştırmaz. Son tahlilde, popülizm seçim kazandırmaz. Sadece bir miktar etkili olabilir ama Türkiye’de seçmen artık; bunların seçim vaadi olduğunu, bu seçim vaatlerinin popülist ekonomi politikalarının seçim sonrası maliyetlerinin ne olacağını bilecek kadar bilinçli… Bu anlamda çok fazla etkisi olacağını düşünmüyorum” dedi.
Sıkı rekabet olacak
Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlere yönelik genel tablo hakkında konuşan Prof. Dr. Tosun, muhalefetin seçime kadar çok yoğun bir mesai harcaması gerektiğine dikkat çekti. Tosun, şunları söyledi: “Yaklaşık 1 aylık süre önemli… Türkiye genelinde finish çizgisine kadar çok sıkı bir rekabet olacağını düşünüyorum. Muhalefetin rehavete kapılmak gibi bir lüksü yok. Çünkü bütün araştırmalar, özellikle AKP’nin kendi sosyolojisini azımsanmayacak ölçüde koruduğuna işaret ediyor. Normal koşullarda, bu kadar ekonomik kriz ve doğal felaketlerin ardından, herhangi bir siyasal sistemde, iktidarın çok ciddi anlamda yara alması gerekir ama AKP kendi seçmen tabanını konsolide ediyor. Oy kaybediyor ama seçmen tercihlerine darbe vuracak çok büyük bir değişim görülmüyor, kendi seçmen tabanını önemli ölçüde korumuş oluyor. AKP seçmenin liderle kurmuş olduğu özdeşlik ilişkisi var, bu çok önemli… Bu nedenle AKP’den çekilmeyen bir seçmen kitlesi var. Bir de bizim siyasi patronaj dediğimiz, politikada kaynak tahsisi mekanizmalarını kullanmasının etkisi var. Ayrıca sosyal yardım politikalarıyla AKP özellikle bir kesimi kendisinde tutabiliyor. Bütün bu dinamikleri bir araya getirdiğimizde çok radikal kopmanın olmamasını anlayabiliriz. Dolayısıyla muhalefetin, finish çizgisine kadar çok yoğun çalışması gerekiyor. Muhalefet, kampanya performansı ne kadar yüksek olursa, bir seçmeni daha kendisine çekme konusunda avantajlı olacaktır.”