Gazeteci-yazar Murat Yetkin, İzmir’de 5. Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen “Orta Doğu Konuşmanın Tam Zamanı” başlıklı söyleşide önemli açıklamalarda bulundu. Ahşap Sahne’de gerçekleşen söyleşide Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olma sürecine de değinerek, “Anayasa hükmüne rağmen Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabilmesi için ya anayasa değişikliği ya da erken seçim kararı gerekiyor. Ancak mevcut partilerin oy toplamı bu ihtimali karşılayacak düzeyde değil” ifadelerini kullandı. Yetkin, bu durumun siyasi arenada daha derin tartışmalara yol açacağını belirtti.

“Erdoğan, İmamoğlu’nu iç politikayla zayıflatmak istiyor”

Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu’nun olası Cumhurbaşkanlığı adaylığını dış politika üzerinden değil, doğrudan iç politika hamleleriyle zayıflatmaya çalıştığını söyledi. Yetkin’e göre asıl mesele, Erdoğan’ın Anayasa’ya rağmen yeniden aday olma isteği. Bu durumu sağlayabilmesi için iki yol bulunuyor: Ya Anayasa değişikliği ya da Meclis’in erken seçim kararı alması. Ancak her iki senaryoda da Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı 360’ı bulmadığı için bu yollar kapalı görünüyor.

Yetkin, “DEM Partiden bir umut olabilir ama aday olma yolu açılsa bile, güçlü bir aday Ekrem İmamoğlu karşısında kazanması kolay değil.” dedi. Dolayısıyla mevcut sürecin asıl dinamiği dış politikadan çok, iç politikadaki hesaplara dayanıyor.

Kaotik dönemin satranç tahtası

Yetkin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride otorite eşleşme sürecindeyken Batı’ya karşı bir denge siyasetiyle zaman mı kazanmaya çalışıyor?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Şu anda dünyada hem küresel hem de bölgesel aktörlerin, yani Türkiye gibi ülkelerin, kendi güçlerini olabildiğince artırmaya çalıştıkları bir süreç yaşanıyor. Herkes, yaptırım gücünü yükseltme derdinde. Ancak henüz kesinleşmiş bir denge yok; çizgiler belirgin değil, saflar netleşmiş değil. Tam anlamıyla bir kaos ortamı hüküm sürüyor. Dolayısıyla bu süreçte ‘şöyle davranırsam şu tarafı kazanırım’ gibi net bir denklemden söz edilemez. Aslında herkes gücünü olduğundan fazla göstermeye, hamle üstünlüğünü elinde tutmaya çalışıyor. Bugün yaşadığımız şey tam olarak bu: karşılıklı güç gösterileriyle örülü, geçici dengelerle ilerleyen bir satranç tahtası.”

Hükümetin dış politika karnesi “6”

Özellikle dış politika konusuna yönelik olarak İz Gazete’nin “Hükümetin dış politikasını nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna yanıt veren Yetkin, “Bugün hükümetin dış politika karnesini değerlendirdiğimde net görüyorum ki, tam anlamıyla yerleşmiş ve dengelenmiş bir strateji yok. Türkiye, Orta Doğu’daki gelişmelerde ve küresel aktörlerle ilişkilerde kendi gücünü olduğundan fazla göstermeye çalışırken, net çizgiler ve istikrar eksikliğini açıkça ortaya koyuyor. Buna dayanarak, İz Gazete’ye verdiğim yanıt şu: Hükümetin dış politika karnesi benim gözümde "6’” dedi.

İzmirliler dikkat, Gediz Elektrik uyardı: 12 ilçede kesinti yaşanacak! İzmirliler dikkat, Gediz Elektrik uyardı: 12 ilçede kesinti yaşanacak!

Güçler yeniden şekilleniyor

Ayrıca Yetkin, Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını yorumladı; “ Suriye iç Savaşı başladıktan sonra Türkiye’nin Suriye politikası 2016’ya kadar kötüydü. 2016’da bu politikayı değiştirmeye başladı ve bunun etkileri de. İzlenen hatalı dış politika stratejisinin ardından yön değiştirilmiş olsa da, mevcut durum kesinleşmiş bir dengeyi yansıtmaktan uzaktır. Özellikle Suriye, Gazze ve İsrail gibi önemli sorunlarda yaşanan karmaşıklık, ABD desteği gibi etmenlerin de rol oynadığı bir süreçte, her aktör kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Sadece Suriye yok.

Özellikle Gazze krizi sonrasında İsrail’in artık kendisinin de saklamadığı bir yayılmacı çizgisi var. Lübnan’dan sonra Suriye’de resmen ordular içinde. Çok akışkan çok karmaşık bir durum var İsrail’in genişleme hareketinin Amerika Birleşik Devletleri desteği olmadan sürdürme imkanı yok bütün dünya bir oluşum içinde.”

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ