Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Kurucusu ve eski Başkanı Nasuh Mahruki, CHP Manisa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen söyleşide, Türkiye’nin afetlere karşı hazırlığına dair önemli açıklamalar yaptı. Özellikle Ege Denizi'nde devam eden deprem fırtınaları ve İstanbul depremi üzerine dikkat çeken Mahruki, afetlere karşı alınması gereken önlemler konusunda sert eleştirilerde bulundu. Mahruki, sistemin ve mevcut yönetimin afetlere karşı etkili bir çözüm sunmadığını vurguladı.
6 Şubat’tan ders alınmadı: Mahruki’den sert eleştiriler
6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketten sonra hala gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Mahruki, Türkiye'nin afetlere yönelik hazırlıksız olduğunu dile getirdi. "Öz eleştiri yapılmadan nasıl ders alabiliriz ki?" diyerek, geçmişteki hataların düzeltilmeden gelecekteki felaketlere karşı etkili adımlar atılmasının imkansız olduğunu söyledi.
Mahruki, 6 Şubat’tan ders alınmadığı gibi, afet yönetiminde de büyük eksiklikler olduğunu vurguladı. AFAD’ın ve Kızılay’ın yetersizliği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin afetlerdeki rolü eksikliği gibi kritik konulara değindi. "Afet yönetimi sistemimiz ne yazık ki hala sağlıklı değil. Bu düzende afetlere karşı etkin bir mücadele mümkün değil" dedi.
İstanbul depreminin riski: Hazırlıksızlık devam ediyor
İstanbul depremine dair uyarılar yapan Mahruki, İstanbul’un deprem riskinin 6 Şubat’tan daha büyük olduğunu söyledi. Ege bölgesindeki sismik hareketlilik ve İstanbul’un yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle olası bir felaketin daha yıkıcı olacağını ifade etti.
Mahruki, deprem hazırlığı noktasında ciddi bir eksiklik bulunduğunu, eski sistemlerin, özellikle Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumların işlevselliğini kaybettiğini belirtti. "Bugün hiçbir planlama yapılmıyor, sadece günü kurtaran bir yönetim var" diyerek, sistemdeki eksikliklerin büyük felaketlere yol açabileceğini dile getirdi.
Afetlere dirençli olmanın yolu: Siyasi iktidarın değişmesi
Mahruki, afetlere karşı dirençli bir toplum oluşturabilmek için öncelikle siyasetin değişmesi gerektiğini söyledi. "Bir ülkenin sağlığı siyasetten geçer. Sağlıklı bir afet yönetimi için doğru kadrolara sahip olmamız gerek" diyerek, mevcut siyasi kadroların ülkenin afetlere karşı hazırlığını zayıflattığını belirtti.
"Deprem ve afet yönetiminde siyasi liderlerin sorumluluk alması gerekir. Bu konuda ciddi bir sorumsuzluk söz konusu" diyerek, siyasi liderlerin rahat tavırlarını eleştirdi. Türkiye'nin siyasi yapısının, afetler ve felaketler konusunda ders çıkarmadığı sürece, bu tür acıların devam edeceğini ifade etti.
İzmir için kötü haber: Hazırlık yok
Mahruki, "“Bir ülkenin A’sı neyse, Z’si de odur. İstanbul hazır değilken, Maraş hazır değilken İzmir nasıl hazır olabilir? Böyle bir şey mümkün değil. Ya hep beraber hazırlanacağız, denetim mekanizmalarını, yaptırımları, uygulamaları komple değiştireceğiz ve binalarımızı peyderpey hazır hale getireceğiz ya da her yer aynı risklerle karşı karşıya olacak. İzmir için de daha iyi bir haber vermek mümkün değil. Özellikle Santorini’deki volkanik hareketlilik nedeniyle Ege Denizi’nde büyük bir sismik aktivite var. Tsunami riski de düşünülüyor. Türkiye kıyıları da bu riskten etkilenebilir" dedi.
Afetler kader değil, siyasi tercih
Son olarak, afetlerin ve felaketlerin kader olmadığını, doğru bir siyasi yönetimle önlenebileceğini ifade eden Mahruki, "Depremler kader değil, siyasi tercihtir" diyerek, toplumu da bu konuda bilinçlendirmek gerektiğini söyledi. İnsanların, siyasi liderlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle büyük acılar yaşadığını belirtti.