Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, Fatih Altaylı'yla yaptığı programda oğlu Dorukhan'ın yürekleri dağlayan ölümünü anlattı. Altaylı duydukları karşısında gözyaşlarına boğuldu.
Büyükışık, oğlunun ölümünü şu sözlerle anlattı:
"Sırtına inşaat demiriyle vurulmuş, kemikleri kırılmış. Sonra yere düşünce 'kalk' demişler. Kalkmayınca tekmelemişler. Tekmelerin izleri var ve otopsi raporunda yazıyor.
Kalkamayınca çocuk, aynı inşaat demiriyle boğazından kalkması için zorlamışlar. Önce bayılmış. Sonra çocuk ayılmış.
Gözyaşları dökerek en az 2-2.5 saat can cekişmiş. 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi olay yerine 1000 metre mesafede. Araçla ya da yürüyerek götürseler çocuk kurtulmuştu.
2.5 saat çocuğun ağlamasını ve can çekişmesini seyretmişler.
Sayın Cumhurbaşkanı'mıza, Sayın Adalet Bakanı'na, Sayın İçişleri Bakanı'na, Sayın HSK üyelerine soruyorum; benim başıma gelen bu felaket sizin başınıza gelseydi bu acıya 5.5 sene dayanır mıydınız?"
Bu sözler üzerine Fatih Altaylı gözyaşlarını tutamadı.
Dorukhan Büyükışık kimdir? Neden öldü?
Dorukhan Büyükışık, emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın oğlu olarak bilinir ve üç yabancı dili akıcı bir şekilde konuşabilen 26 yaşında eğitimli bir gençti. 2018 yılında İzmir'de trajik bir olay sonucu hayatını kaybetti. Dorukhan'ın cansız bedeni, bir inşaatta bulundu. Resmi kayıtlara göre ölüm sebebi "yüksekten düşme" olarak geçse de, otopsi sonuçları ve bir doktorun ifadesi bu sonuca karşı çıktı. Ethem Büyükışık, delillerin karartıldığına, cep telefonundan silinen parmak izleri olduğuna ve video kayıtlarının dosyadan kaybolduğuna inanarak, oğlunun ölümünün cinayet olduğuna inanmaktadır. Bu nedenle dosya yeniden açıldı ve araştırmalar devam etmektedir.
Dorukhan'ın ölümü ile ilgili şüpheli yönler bulunmaktadır. Başlangıçta ölümünün 27 metreden düşme sonucu olduğu iddia ediliyordu, ancak otopsi raporu "yüksekten düşme bulgusu yok" diyerek bu görüşü çürüttü ve bu durum babasını harekete geçirdi. Olay yerinde 19 kamera, birçok bekçi ve işçi bulunuyordu. İşçiler başlangıçta yüksek bir çığlık duyduklarını ifade etmişlerdi, ancak sonradan ifadeleri değişti. Dorukhan'ın bulunduğu inşaat şantiyesinin sahibi olan Tanyer Yapı Sanayi Ticaret A.Ş., kamera kayıtlarını gizlemişti.
Kamera kayıtlarında, Dorukhan'ın son görüntüleri yer alıyordu ve bu kayıtları gizlice polise veren aynı şirketin saha mühendisi tespit edildi. Ayrıca, Dorukhan'ın telefonundan elde edilen veriler, olayın meydana geldikten saatler sonra aktif hale geldiğini gösteriyordu. Telefon üzerindeki parmak izleri defalarca silinip tekrar fotoğraflanmıştı.
Adli Tıp Kurumu raporları da birbiriyle çelişiyordu. İlk raporda darp izleri bulunduğu belirtilirken, sonraki raporlarda bu görüş değiştirildi. Baba Ethem Büyükışık, olayın gerçek yüzünün ortaya çıkması için devlet yetkilileri ve kurumlarına birçok kez başvurdu, ancak adaletin sağlanması için hala mücadele etmeye devam ediyor.