Felsefeyi, kehaneti, sanatı; güneşin kültürler sofrasında buluşturan festivalimiz antik çağın dünyaca ünlü bilicilik merkezi olarak bilinen Klaros ve Kolofon antik kentinin hem Türkiye’de hem de dünya çapında günümüze ve yarına ışık tutmasını amaçlıyor. Bu doğru ve gerçekçi amaçları olan festivalimiz her geçen gün daha çok önem kazanıyor, ülkeler kültürler arası ilişkilere zenginlik ve anlam katıyor.
Klaros‘tan bugüne
Felsefe profesörü Kamuran Elbeyoğlu ile birlikte son beş yılda sürdürdüğümüz araştırma ve inceleme çalışmaları; düzenlediğimiz iki festival ile ilgi odağı haline gelmiş bulunmaktadır. Kısa zamanda ortaya çıkan bu gelişmeler girişimci ve yenilikçi yaratıcı iki bilim insanı olarak bizleri hem motive etti hem de onurlandırdı.
İnsan emeğinin tarihi sonuçları
Projemizin ilk günlerinden itibaren özellikle bu topraklarda, İzmir’in Menderes ilçesi ve çevresinde binlerce yıl öncesinden başlayan doğal kaynakların insan emeğiyle nasıl zenginleştiğini, yerel sınırları aşıp nasıl küresel boyutlara ulaştığına merak ve heyecanla tanık olduk.
İnsanlık kültürü birikimi
Tarihsel dokusu içinde bu birikmiş insanlık kültürünü öncelikle bu topraklarda yaşayan, burada doğup büyüyen yaşlısıyla genci ile paylaşmayı başarmak önemli bir hedefti bizim için.
Proje amaçlarımızı paylaşırken bu zengin birikimin sıkıntıları ve sorunları ile boğuşan kadınından erkeğine, yaşlısından gencine nasıl bir heyecan ve motivasyon kaynağı olduğunu görmek bizi de mutlu ediyor.
Teori ve pratik buluştu
Akademik teorik birikimlerimizi insanlığın yüzünde, gözlerinde, heyecanlı sözlerinde görmek ve tanık olmak doğru yolda olduğumuzu bir kez daha bize göstermektedir.
Özellikle bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde çok çeşitli nedenlerle göçmenlere, yabancılara karşı geliştirilen, kışkırtılan ötekileştirici, dışlayıcı politikalar ve tavırlar yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm getirmek yerine daha da karmaşıklaştırdığına hepimiz tanık oluyoruz.
Soruna sığınmak veya çözüm üretmek
Yaşanmakta olan sorunların kaynağının gizlenmesi amacıyla çarpıtma, yalan haber ve yorumlarla kamuoyunu yanıltarak şaşırtmasını amaçlayan üstü örtülen gerçeklerin ortaya çıkmasını ve anlaşılması da sağlamak amacıyla derslerle dolu bu tarihi daha geniş bir kamuoyuyla buluşturmak istedik.
Bakü’den Köln’e
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İzmir Valiliğimizin, İl Kültür Müdürlüğümüz, Menderes Belediyemizin, STK temsilcilerimiz, Mersin’den Giresun’a, Bakü’den Köln’e kadar tarih sanat ve bilim dostlarımızın katkılarıyla 2022 ve 2023 yıllarında düzenlediğimiz birincisi beş günlük ikincisi üç günlük olan festivallerimiz İzmir ili sınırlarını aşarak Muğla’dan Selçuk’a, Çiğli‘den Çanakkale’ye kadar çok geniş ve sevindirici yankılar buldu.
Ege’nin iki yakası
Bu gelişmeler bir an evvel zengin festival içeriğinin ve tarihsel derinliğinin Ege’nin karşısındaki sahipleri ile de buluşturulması hayalimiz gerçeğe dönüştürülmesinin kaçınılmazlığını gösterdi.
Birinci festivalimizden sonra doğu ve batı Trakya‘dan başlayarak Selanik’e Florina‘ya, Delfi’ye ve Atina’ya kadar uzanan bir tanıtım istişare yolculuğuna çıktık. Belediye başkanlarını, kültür müdürlerini ziyaret ederek festival projemizi konseptimizi tarihi köklerini amaçlarımızı paylaştık. Bizi dinleyen yüzlerdeki heyecan, gülümsemiş motivasyon bizi katbekat motive etti; heyecanlandırdı, özgüvenimizi arttırdı. 2023 yılında düzenlediğimiz ikinci festivalimizden sonra özellikle Claros Binicilik Merkezi’nin kurucuları arasında yer aldığı söylenen 2 bin 500 yıl önceki göçmenlerin geldikleri ana vatanlarını da mutlaka ziyaret etmemiz gerektiği düşüncesine ulaştık. Bu amaçla Marmaris’ten bindiğimiz feribotla bir pazartesi günü akşam vakti ansızın kendimizi Akdeniz’in bu güzel adası Rodos’ta bulduk.
Rodos adasına ismini de veren adanın başkenti sayılan ve 55 bin kişilik bir nüfusa sahip olan Rodos’ta sezon dışı bir zaman olmasa hesabıyla çok uygun fiyata kent merkezinde güzel bir otele yerleştik. Ertesi gün sabah kahvaltıdan sonra adayı dolaşmak üzere uygun bir araç kiralamaya karar verdik.
Uygun fiyat ve mümkün olduğunca en konforlu arabayı bulmak için fiyat aldığımız dördüncü Rent A Car firmasıyla sohbetimiz derinleşti, kızının psikolog olduğunu öğrendik. Kuzeninin antik tarihle ilgilenen, ilgilendiği konularda senaryolar yazıp kısa metrajlı belgesel filmler çeken bir avukat ve belediye yetkilileri ile dost olduğunu öğrendik. Hemen görüşmelere randevulara geçtik.
Hiç tanımadığımız hiç görmediğimiz kimisi esnaf kimisi memur kimisi başkonsolos kimisi psikolog kimisi başkan yardımcısı olan onlarca dost kazanmış olduk. Birkaç gün içinde bilime, sanata, insanlığa karşı duyduğumuz sorumluluktan ve saygıdan kaynaklı olarak bir anda bize aracını kiraya veren Teo ve psikolog kızı Vivian ile birlikte kendimizi bir akşam yemeğine davetli olarak bulduk.
Ertesi gün belediye yetkilileri ile buluştuktan sonra baktık Rent A Car sahibi Teo bize kiraladığı arabanın şoför kapısında benden arabanın anahtarını istedi. Verdim. Direksiyona geçti, bize adanın en yüksek yerinde kurulu olan Akropol'e kadar şoförlük yaparak götürdü. Zaten evi de Akropol’ün yakınındaymış. Bize yolu tarif etti, evine gitti.
Yine bize kendisinin de sınıf arkadaşı olan belediye yetkilileri ile görüşmelerimizde eşlik eden Avukat George’dan kendisi gibi avukat olan eşiyle birlikte bir gün sonrası için keyifli bir yemek daveti aldık.
Yorgo bir gün önceki sohbetimizde bizden aldığı bilgilere dayanarak adeta kısa bir kitapçık hazırlamış. Klaros’u, Kolophon’u ve festivalimiz hakkında sayfalar dolusu yazıyı Yunanca'ya çevirmiş.
Rodos Belediyesi yetkilileri ile tarihi Rodos Belediyesi salonunda buluştuğumuz ilk dakikadan itibaren Yorgo özellikle belediye yetkililerini şaşırtırcasına müthiş bir heyecanla neredeyse konuyu festivali Claros projemizi bizden daha iyi anlatıyordu. Bir de onun avukat olduğunu düşününce ona hak vermemek elde değil...
Rodos Belediye Başkan Yardımcısına, festivali bir yıl Menderes'te ertesi yıl Rodos’ta gerçekleştirmesini önerdik ancak başkan yardımcısı hayır olmaz dedi. 'Biz iki yıl bekleyemeyiz' dedi. Büyük bir heyecanla 'Festivali her kente uygun zamanlarda aynı yıl içinde iki kez gerçekleştirebiliriz' dedi.
Bu keyifli ve heyecan dolu görüşmemizin sonunda dışarıda bizi bekleyen yerel bir televizyon kanalı menajeri girdi tarihi salona.
Kendisinin de tarihle ilgilendiğini, bu konunun ve festivalin çok önemli olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilere önemli katkılar sunabileceğini belirttikten sonra çalıştığı kanalda yayınlamak üzere Kamuran hocamızla ve avukat Yorgo ile kısa bir söyleşi yaptı. Biz üçüncü festivalimizin projesini ve konseptini hazırlama göreviyle ayrılırken Rodos Belediyesi uzmanları da tuttukları notlardan projeyi belediye başkanı ile görüşmek üzere büyük bir mutluluk ve heyecanla vedalaştık. Fakat Halkla İlişkiler Müdürü Maria‘nın önerisi ile ertesi gün Rodos Üniversitesi Rektörü ve hocalarıyla bir buluşma sağlayarak konuyu üniversiteye de anlatmamızın çok doğru olacağı kanaatine vardık. Cuma günü de Rodos Üniversitesi’nde festivalimiz hakkında bir sunum yapacağız.