Geçtiğimiz günlerde, ülkede yaşanan suçlara ve karanlık olaylara dikkat çeken, bunları dizinin senaryosu içinde işleyerek farkındalık yaratmayı amaçlayan televizyon dizilerine Radyo Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) tarafından ceza kesilmişti. Buna göre Arka Sokaklar, Deha Show, Sahipsizler ve Yabani adlı diziler 2’şer kez yayın durdurma cezasına ve yüzde 3 idari para cezasına çarptırılmıştı.
Oyuncular Sendikası, RTÜK tarafından çeşitli dizilere verilen idari para ve yayın durdurma cezalarına tepki gösterdi. Sendikanın sosyal medya hesabında paylaşılan gönderide Arka Sokaklar, Deha, Sahipsizler ve Yabani adlı dizilere verilen cezalar değerlendirildi.
Oyuncular Sendikası’nın sosyal medya hesabından yayımlanan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Ulusal kanallarda yayınlanan dizi filmler; Arka Sokaklar, Deha, Sahipsizler ve Yabani adlı dizi filmler RTÜK tarafından 'Toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılıklar' bulunduğu gerekçesiyle 2'şer kez yayın durdurma ve yüzde 3 idari para cezalarına çarptırıldı.
Bizler bu konuda yakın zamanda benzer sansürlerle karşılaşmış ve aşağıdaki metni yayınlamıştık. Hiçbir şeyin değişmemiş olmasının üzüntüsüyle aynı metni tekrar yayınlıyoruz.
Tiyatro, sinema, dizi film gibi sanatın her alanında sıkça gördüğümüz sansür uygulamalarının normalleştirilmesi, sansürün kendisinden daha tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Cezalandırma, yasaklama, soruşturma, hedef gösterme, tehdit etme, korkutma, aşağılama, engelleme, fiziki ve sözlü saldırı, kriminalize etme, ötekileştirme gibi yöntemlerle karşımıza çıkan sansür, tüm yaratıcı alanların varoluşunu tehdit etmekte ve bir korku iklimi yaratmaktadır.”
Sansür tüm yaratıcı alanların ortak mücadele konusudur
Yürütülen sansürleme politikalarına da tepki gösterilen açıklama şu şekilde sürdü:
Sansür, evrensel düzeyde tüm yaratıcı alanların ortak mücadele konusu olmuştur. Ülkemizde de Anayasa'nın 64. Maddesi açık ve nettir! 'Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.' Anayasa'da belirtildiği gibi sanat faaliyetleri, bizlerin tabiriyle 'Sanatsal İfade Özgürlüğü' yasalarla koruma altındadır.
Sanatsal ifade özgürlüğünün önündeki engellemeler sadece yayın durdurma, para cezası gibi yöntemlerle karşımıza çıkmıyor. Örneğin; yıllardır tadilat var gerekçesiyle son dakika iptal edilen tiyatro oyunları, 'kamu güvenliği' gerekçe gösterilerek iptal edilen konserler, gösteriler, sergiler, şehirlere girmesi engellenen ekipler, bakanlık tarafından verilen desteklerin geri çekilmesi, gösterimi durdurulan belgeseller ve sinema filmleri, iptal edilen festivaller...”
Yasaklardan nefes alamıyoruz
Oyuncular Sendikası tarafından yapılan açıklama şu sözlerle noktalandı:
"Sansürün doğurduğu sonuçlar sadece performansların, eserlerin engellenmesi ile bitmiyor! Ekipler hedef gösteriliyor, binlerce çalışan ücretlerini alamıyor ve iş kaybına uğruyor.
Artık yeter! Sansür, yasaklar ve engellemelerden dolayı nefes alamıyoruz! Emek ve Meslek örgütleri olarak; sahnelerde, sinemalarda, ekranlarda, stüdyolarda her yerde ve her zaman sansürün karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Sansür normalleştirilemez. Sansüre ve sansürün yarattığı dolaylı sonuçlar karşısında tüm meslektaşlarımızı bir arada olmaya davet ediyoruz. Yalnız değiliz, bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Sanatsal ifade özgürlüğümüzün önündeki engeller kaldırılsın, sanatçı özgür kalsın."