Gizem TABAN ŞEBER/ İZ GAZETE- Gazeteci Hakkı Özdal, İz Televizyonu’nda Bülent Kepenek’in hazırlayıp sunduğu Emek Dünyası programına konuk oldu. Gazeteci Özdal, Hamas önderliğindeki Filistinli örgütlerin İsrail’e sızma girişimleri sonucunda yeniden başlayan İsrail-Filistin çatışması ve Türkiye’deki sol-sosyalist kesimin konuya yönelik tutumu hakkındaki tartışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ozdal-filistin-hamas-sorunu-degildir (1)

Yeniden gündemde

İsrail-Filistin çatışmasının yeniden başlamasının Filistin sorununun tekrar dünyanın gündemine yerleşmesine olanak sağladığını belirten Özdal, “Filistinlilerin yaşadıkları sorunlar çok uzun süredir neredeyse dünyanın gündeminden çıkmıştı. İsrail ve müttefikleri, Filistin sorununu kalıcı olarak gündemden çıkarmaya çalışırken Filistin, kendisini şiddet yoluyla gündeme tekrar getirmiş oldu. Filistin sorununun çözülmediği, özellikle Gazze’de yaşayan 1 milyonun üstündeki insanın zor koşullarda yaşadığı tekrar gündeme geldi. Elbette eylemin ardından daha zor koşullara, neredeyse imha saldırısına maruz kalıyorlar. Ama Filistin sorunu yeniden dünyanın gündeminde... Ama bu da tam oldu mu? Filistin sorunu mu dünyanın gündemine döndü, yoksa Filistin sorunu bir terör paketi adı altında yeniden silikleştirilmeye mi çalışılıyor, bu da ayrı bir tartışma konusu” diye konuştu.

Sol bir hareketti

Gazeteci Özdal, değerlendirmelerini ‘Filistin meselesi ve Sol’ başlığı altında sürdürerek şunları söyledi:

“Türkiye için Filistin sorunu aslında, İsrail’in şiddet yoluyla topraklarını işgal ettiği bir halkın sorunuydu. Türkiye’de 1970’lerde Deniz Gezmiş’lerin, Mahir Çayan’ların yarattığı devrimci kopuş, Filistin Özgürlük Hareketi ile yakından ilgiliydi. Hem doğrudan askeri düzeyde iş birlikleri yapıldı hem de politik bir bağı vardı. Çünkü Filistin sorunu 1970’lerde dünyanın başka ezilen halkları olduğu gibi Filistin halkının da özgürlük mücadelesi esasen; devrimciler, sosyalistler tarafından veriliyordu. Filisin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Özgürlük Mücadelesi’nin en önemli bileşenlerinden birisiydi, Marksist bir örgüttü. Filistin’deki birçok örgütün çatısı olan Filistin Kurtuluş Örgütü ve Lideri Yaser Arafat da dahil olmak üzere sol eğilimli, Marksist eğilimli örgütlerdi. Bu, o zamanki dünyanın ruhuna uygundu. 1970’ler; ulusal kurtuluş mücadelelerini; sosyalist, komünist hareketlerin verdiği, tüm yozluğuna rağmen Sovyetler Birliği’nin ve sosyalist blokun bazı ülkelerinin de hem Asya’da hem Afrika’daki ulusal kurtuluş mücadelelerine yer yer destek olduğu bir dönemdi. Dolayısıyla Filistin Kurtuluş Hareketi sol bir hareketti. Türkiye solunun da tereddütsüz şekilde; kendi etik ilkeleri, dünyaya bakışları kapsamında bakışı bu yöndeydi. Fakat Türkiye’de Filistin konusu bir yaygın meşruiyete sahipti. Sadece sol değil, Türkiye toplumunun ezici çoğunluğu Filistin sorununda Filistin halkının mazlumluğunu teslim eden bir pozisyondaydı.”

Yanlış algı pompalandı

Özellikle Türkiye’deki kamuoyunun ağırlıklı olarak İsrail safında yer almasına dair tartışmalara ilişkin konuşan Gazeteci Özdal, “Gelinen noktada Filistin Halk Kurtuluş Hareketi’ni; sanki bir İslamcı cihatmış gibi yanlış bir algı, Irak ve Suriye’deki IŞİD terörü ile eşitleyen yanlış bir algı pompalandı. Bunda Türkiye’deki göçmen sorununun yanlış tartışılmasının payı da büyük... Neredeyse Arap halkı karşıtlığına dönüşen göçmen politikasına çarpık bakış bunu besledi. Dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi Türkiye’de de Filistin sorunu, şaşırtıcı bir şekilde eskisinden farklı olarak; İsrail’e tolerans gösteren, giderek İsrail’i haklı bulan, hatta İsrail’i destekleyen şaşırtıcı bir hale geldi. Bunun içinde milliyetçiler de var, liberaller de var, merkez sağcılar var, hatta kendisine ‘solcu’ diyenler de var. Şiddet görüntülerini tek taraflı çarpıtarak ve o şiddete yol açan işgalcinin gözünden bakarak Filistin sorununu 7 Ekim 2023’deki askeri operasyona indirgeyen bir bakış var. Bunun sola ve sosyalizme dönük uluslararası saldırının sonuçlarından bir tanesi olduğunu düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.

Tek başına temsil etmez

“Filistin sorunu Hamas sorunu değildir” diyen Gazeteci Özdal Filistin’in özgürlüğü için mücadele eden çok sayıda sol örgüt de var.  Hamas, Filistin sorununu tek başına temsil etmediği gibi Filistin sorununa zaman zaman zarar verecek tutumlar takınmış bir örgüttür. Filistinlilerin sorunudur Hamas... Ama Hamas’ı gerekçe göstererek İsrail’e destek olmak veya Filistin halkının yıllardır süren mücadelesine, haklılığına sırt çevirmek olanaklı değil. Elbette HÜDA-PAR’ın mitingine soldan kimse gitmeyecek ama sol, Filistin halkının özgürlük sorununa dikkat çekmeye, onunla dayanışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Editör: Duygu Kaya