CHP Lideri Özgür Özel, işten çıkarılan Fernas Madencilik işçilerini eylemlerini sürdürdükleri Kurtuluş Parkı'nda ziyaret etti. Özel, ziyarette şöyle konuştu:
"Değerli arkadaşlar, bugün Fernas işçilerini, hemşehrilerimi ziyarete geldim. Bağımsız Maden İş Sendikası'nda örgütlü işçiler haklarını alıyorlar. Aslında durum o kadar açık, o kadar net ki biliyorsunuz Soma faciasından sonra büyük mücadelelerle işçiler belli haklar kazanmıştı. Bunun en somutu yer altında çalışana iki asgari ücret verilecekti. Fernas Madencilik’te yer altında çalışan her işçiye iki asgari ücret yatıyor başka bir şey yatmıyor. Çok yoğun mesai yapıyorlar, haftada iki gün tatil hakları var, hafta tatili deniliyor buna. Bu tatillerinden bazen birini kullanıyorlar, bazen hiçbirini kullanmıyorlar. Buradan dünya kadar fazla mesai ve tatil hakkı parası biriktiği halde işçilere 34 bin lira veriyorlar ve tamamdır diyorlar. Aslında işçiler fiilen 18,19, 20 bin liraya çalışıp, fazla mesaiyle 34 bin lira alıyor. Eğer bu ülke hukuk devleti ise Çalışma Bakanlığı'nın müfettişleri, Çalışma Bakanlığı'nda şu kadar vicdan varsa buna artık bir son verirler. Hani iki asgari ücret tabandı? Soma'daki diğer madenlerde iki asgari ücret alınıyor. Üstüne diğer haklar alınıyor. Bundan normali yok. İşçilerde buna isyan ediyor. Bağımsız Maden İş, Soma'daki 2 bin 816 işçi haklarını alamadığında eyleme başlayan, Süleyman Soylu'nun defalarca yollarda durdurduğu, sarı baretleri vurarak 'ey alay komutanı' konuşmasını Manisa Salihli'de yaparak, Süleyman Soylu'nun söz verip, geri döndürüp, tutmayıp, tekrar yollara düşenler, Süleyman Soylu tarafından Ankara girişinde durdurulan, içeri sokulmayan, bayramın arife gününe kadar orada tutulanlar ve bayramda çocuğunu göreyim diye Manisa'ya dönerken trafik kazası geçirenler...
Gökay Başkan, o sendikanın trafik kazasında, Soma uğruna ölen Tahir Çetin'den sonra gelen başkandır. Ali Faik İnter, bir madenci oğludur. Ölen babasının hakkını ararken trafik kazasında ölmüştür. Süleyman Soylu ve Recep Tayyip Erdoğan, onları Ankara'ya soksalardı, yaşıyor olacaklardı. Ali Faik'in ve Tahir'in sayesinde 2 bin 816 işçi hakkını onların ölümünden sonra, Soma'daki büyük infial, büyük isyan ve bizim de sesimizi yükseltmemiz sonucunda AK Parti'nin grup başkanvekillerinin harekete geçip ilgili düzenlemeyi yapmasıyla o paralar ödendi. Bu sendika o sendika. Yine haksızlık var, yine yollardalar. Bu sendika bağımsız çünkü bağımlı olanlar sarı sendika, oradaki. Bağımlı olan göbeğinden hükümete bağlı. Bağımlı olan işçinin hakkını aramadığı için bu arkadaşlar böyle şey olmaz, gerekirse hakkınızı arayacağız dese... Madende kaç işçi var? 430 işçiye sendikaları hadi dese başka bir şey olacak. Demeyince Bağımsız Maden İş, hadi diyor. 6 kişiyi işten attılar. Sonra Bağımsız Maden İş, yola çıktılar, yürüdüler. Yürüyenler oranın işçisi ve sendikalı işçi oldukları halde hak aradıkları için, Bağımsız Maden İş'e üye oldukları için işten atıldılar. Eyleme başladıklarında sendikalıydılar, işleri vardı. Şimdi sendikalılar, işleri yok. Sebep? Sendikayla birlikte eylem yaptıkları için. Buna susacak mısınız? AK Parti'nin şu kadar vicdanı olan milletvekilleri buna susacak mı? Sebep? Fernas. Ne demek Fernas? Batman milletvekilinin adıyla soyadının ilk heceleri. Aktif milletvekili. Aradım 25 dakika konuştum. Yapmayın dedim. Biz Manisalıyız, ev sahibiyiz. Siz misafirsiniz, sizi üzmeyelim dedim. 2 milletvekilim Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ve Bekir Başevirgen arkadaşlarımla yıllardır bu mücadelede birlikteyiz. Gittiler odasında konuştular, anlattılar. Efendim 'Bana kötü söz söylendi, incindim'. Kim söyledi? 2 kişi. Ben o 2 kişiyi ben işe alıyorum dedim. Gerisini sen işe al. Ver haklarını. Ne kötü sözü? Yalın ayak yürüyor, buraya kadar geliyor. Ben olsam neler söylerim? Hiçbir şey söylemediler. Manisa Soma'nın ve köylüsünün iyi niyetiyle, terbiyesiyle, hak aramak dışında başka dertleri yok. Ama burada görsün herkes. Burada mesele emeği sömürmek. Kanun yazmış 34 bin liradan aşağı veremezsin. 34 bin lira veriyor, insani olmayan en ağır koşullarda çalıştırıyor. Fazla mesai vermiyor, hiçbir hakkını vermiyor. Bu arkadaşlar da su patladı, kömür daha çıkmıyor anlayışlı olalım diye dünyanın en esnek tutumunu sergilediler. Ama iyilikten anlamadı.
‘Sayın Erdoğan'a anlattım, hak verdi’ diyormuş. Ne anlattın da hak verdi? Hak verdiyse ona ayıp, yalan atıyorsan sana ayıp. Bu işe hak verilir mi? Gölge bakanımız, Çalışma Bakanı'yla son bir kez temas kurup, bir araya getirmek için uğraşacak. Bende Sayın Cumhurbaşkanı'na bir not ileteceğim. İşçiler diyor ki üçümüz Sayın Erdoğan'la konuşalım. Ona hak veriyorlarsa başka bir şey demeyeceğim diyorlar. Ama hakikatten hak verilecek bir tutum yok. Biz burada arkadaşlarımızla dayanışma içerisindeyiz. Milletvekili olduğum gün siyasete Soma'da madenci servislerini uğurlayarak başladım. İlk siyasi ziyaretim onlaraydı. Servis uğurladık, servis karşıladık. O arkadaşlarımızdan 301'inin cenazelerine katıldık. Öbür dünyaya uğurladık. O gün bugün bu işin içindeyiz. Madenci öldü mü herkes çok yumuşak. Aman yüreğimiz yanıyor. Unutursak yüreğimiz kurusun. Zaman geçti mi her şeyi unutuyorlar. Tahir'le, Ali Faik ölmeden hakları verilseydi, iyiydi, yaşayacaklardı. Vermediler. Yolda öldüler, haklarını verdiler. Şimdi dilim varmıyor. Bu arkamdaki aslanların canına mı kastedeceksiniz? Yapmayın. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulunuyorum. Makul bir heyeti bakanla birlikte kabul ederse, bugünkü programı uygun değilse Bakan Bey dinler kendisine bir bilgi verirse bu konuya bir çözüm gelsin. Çünkü Fernas'ın patronu Batman milletvekiliniz ‘Cumhurbaşkanı'na anlattım hak verdi’ diyor. Burada hak verilecek bir şey yok. Hepsi kul hakkı yiyorlar. Buna hak veren, kul hakkı yemeye hak verir. Biz sizin arkanızdayız."