Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve ilçe belediye başkanları ile buluşmak için geldiği CHP İzmir İl Başkanlığı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Özel, Bolu’da yaşanan ve 78 yurttaşın yaşamını yitirdiği yangın hakkında bilirkişi heyetinin görevden el çektirilmeye çalışıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “4 savcı ve 7 bilirkişi rapora son şeklini verdiler. Sorumluları sıralıyorlar, Bolu Belediyesi sorumlu görünmüyor. Ancak bunu böyle kabul etmiyorlar; ‘belediyeyi ekleyin, bakanlığı çıkarın’ diyorlar. Bunu duyduğum anda Adalet Bakanı’nı aradım, İçişleri Bakanı’nı aradım. Biri Malatya’daydı, diğeri ise o an bizimle iletişim kurmamayı tercih etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nı aradım ve elimdeki tüm bilgileri aktardım. ‘Bu raporu kabul etmeyin, sizin yerinize bir başka heyet gelsin’ dedikleri anda raporu kamuoyuyla paylaştım. Adalet Bakanı buna ‘korsan rapor’ diyor. O bilirkişiler, olayın olduğu andan itibaren otelin kamera kayıtlarını jandarma tutanağı eşliğinde inceledi. Tüm çalışmalarında jandarmanın tutanakları var; demek ki heyet korsan değil. Neye korsan diyor? Ele geçiriliş yöntemine! Yani rapor gerçek ama ele geçirme yöntemi korsan! O rapor Adalet Bakanı’nın malı değil, milletindir.” Özel ayrıca, belediye başkanlarıyla yapılacak toplantıda memnuniyet anketlerini değerlendireceklerini aktardı.
“2025 yılında böyle bir facianın kabulü mümkün değildir"
Bolu Belediyesi’nin sorumlu olmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu ifade eden Özel, şöyle konuştu: “Bolu’daki facia olduğu gün tüm programları iptal ettik ve bakanlardan bilgi aldık. Açıkça belirtiyorum: 2025 yılında böyle bir facianın ve kayıp sayısının kabulü mümkün değildir. Burada sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır. Önümüzdeki hafta bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif edeceğiz. Komisyonun mevzuatta ve yetkilerde ne tür eksiklikler olduğunu belirlemesi lazım. Bolu Belediyesi’nin yetki sınırları dışında bir otel var. Otele, ‘9’dan 8 eksiğin var’ demişler. Oranın Bolu Belediyesi yetki sınırları içinde olmadığı bilirkişi raporu ile sabit. Bu acının bir daha yaşanmaması için yetki paylaşımlarının meclis tarafından düzenlenmesi lazım. Bir eksiklik veya hata varsa ortaya koymalıyız. Dün bir bakan, bir televizyon programında kendi dışında herkesi suçladı. Başka bakanlıkları, il özel idaresini, valiliği... Demokraside böyle şeyler olmaz. Eksiklik varsa bunu olduğu gibi yazmalıyız.”
“Adalet Bakanı telefonlarıma çıkmadı”
Bilirkişi heyetinin görevden alınacağını öğrendiğinde raporu paylaştıklarını söyleyen Özel, Adalet Bakanı’nın telefonlarına çıkmadığını belirterek, “Bu duruma ‘yok artık’ diye tepki gösterdim. Bizim o raporu alenileştirmemiz, raporu kabul etmeyip yeni heyet görevlendireceklerini söylemeleri nedeniyledir. Şimdi, ‘heyete ilaveler yaptık’ diyorlar. O rapordaki mevcut tespitlerden birini çıkarmak kabul edilebilir değildir. Yeni görevlendirilen kişilerin de sorumluluğu omuzlarında hissetmelerini istiyorum. Önceki heyet nasıl hem kişisel hem de mesleki onurlarına emanet bir görev yaptıysa, yeni heyetin de mesleki onuruna sahip çıkmasını bekliyoruz. O rapor ortaya çıktığında TRT, otelin önünden canlı yayın yaparak, ‘ön inceleme raporu tamamlandı, gözaltındakiler adliyeye sevk edildi’ diye haber geçti. Ancak rapor gelince bir anda işleri değiştirdiler. Belediye başkan yardımcımız ve itfaiye müdürünün sürecini uzattılar. Adaletin yerini bulmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Günlerdir bilirkişi heyetinin çalışmalarını dikkatle ve umutla bekliyorum. Adalet Bakanlığı nedeniyle yapılan bu iş için Adalet Bakanı’nı aradığımda telefona çıkmadığında, ‘bu kadar olmaz’ dedim. Devletin içinde birileri bir şey yaparken, o yapılanın ne olduğunu bildiğimizi bilmeleri gerekir.”
“Erdoğan ve Saray rejimi Türkiye’yi germekte fayda görüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve rejimin Türkiye’yi germekte fayda gördüğünü, çünkü ülkenin gündemini değiştirmek istediklerini söyleyen Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Çok acılı bir gündemin içindeyiz. Ancak Sayın Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye’de siyaset yargı tacizi altındadır. Devam eden soruşturmalar ve bu soruşturmalara ilişkin atılan adımlar, Türkiye’yi gerçek gündeminden uzaklaştırmaya, korku ve gerginlik üzerinden yeni bir iklim oluşturmaya yöneliktir. Türkiye’yi germek istiyorlar çünkü 31 Mart’tan sonra CHP’nin büyük bir başarı kazandığını gördüler. ‘CHP başaramaz, iyi yönetemez’ diye düşündüler. Ancak biz, CHP’nin başarısını sürdürerek bu algıyı kırdık. İzmir’de belediyenin 2 milyar liralık parasına el koyarak hizmeti aksatmaya çalıştılar. Ancak halk, belediyelerine ve başkanlarına sahip çıkıyor. İzmir, seçtiğinin arkasında duruyor. Tüm belediye başkanlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.”
Özel’den Ayşe Barım çıkışı
Özel, Menajer Ayşe Barım hakkında ortaya atılan iddialarla ilgili olarak Gezi Parkı eylemlerine destek veren ünlü isimlerin hedef alındığını ifade ederek şunları söyledi: “Belli bir süredir oyuncu menajeri ile ilgili çok sayıda haber kamuoyunun gündeminde. Ancak burada asıl mesele Gezi Protestolarına destek veren sanatçılar. Bugün iktidar tarafında olanlara hiçbir şey yapılmıyor. Bu baskı rejimine karşı korkmadan, sinmeden ayakta durmak hepimizin tarihi sorumluluğudur.”
“İktidarda biz olsaydık, bakan istifa ederdi”
Özel, Kartalkaya’daki facianın kendi iktidarları döneminde yaşanması durumunda ilgili bakanın istifa edeceğini belirterek şu sözlerle konuştu:
“Dünyada iktidarda olan siyasetçiler, kendi alanlarında bir sorun olduğunda istifa müessesesini işletiyor. CHP iktidarda olsaydı bu tür facialar yaşanmazdı. Ancak yaşansaydı da ilgililer derhal görevden alınır, adil bir şekilde soruşturulurdu.”