Yiğit SÜTCÜ- Ankara’da yaşanan terör saldırısı, İsrail’in bölgede süren saldırıları… Bugünlerde televizyonu ne zaman açsak bu tip haberlerle karşılaşıyoruz. Fakat bu haberleri izleyen sadece biz değiliz. Hem televizyon hem de internet yoluyla her yaştan çocuk da bu haberleri görüyor. Peki bu durumu çocuklarımızın psikolojisini etkilemeden nasıl aktaracağız?
Savaş veya terör gibi konular ciddi yıkıcı sonuçlarının uzun yıllar boyunca gözlemlendiği bir kitlesel travma. Dünyada herhangi bir ülkede gerçekleşen savaş veya terör öncelikle o ülkeyi de içeren bir alandan başlayıp komşulara yayılarak ve hiçbir coğrafi bağlantısı olmayan ülkeleri de kapsayan genişlikte olumsuz etkilere neden oluyor. Bu konunun çocuklar üzerindeki etkisini ve yapılması gerekenleri ruh sağlığı uzmanına sorduk.
Çocuklar, fazla ve farklı şekilde zarar görürler
İz Gazete’ye konuşan Psikolog Hazal Sansür, bu tip konuların çocukları büyüklere nazaran çok daha kötü etkileyebileceğinin altını çizdi. Hazal Sansür, "Terör görüntülerine maruz kalmak en tipik Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) etkenidir. Psikolojik açıdan terör büyük-küçük herkes olumsuz yönde etkilenirken; çocuklar hem büyüme/gelişme çağında oldukları, hem de sürekli ilgi ihtiyacı ve kendilerini savunamayacak yaşta oldukları için yetişkinlere göre daha fazla ve farklı şekilde zarar görürler. Ayrıca anne babasının sürekli endişelendiğini gören çocuklarda aynı kaygıyı yaşarlar. Çocukların travmaya karşı tepkileri uykuya dalma, uyuma güçlüğü ve kabuslar görme şekliyle kendini gösterebilir. Bununla birlikte öfke nöbetleri, ayrılma kaygıları ve endişe tepkileri bu dönemde çocuklarda artabilir." şeklinde konuştu.
Ciddi problemler oluşabilir
Sosyal medya ya da televizyonlar aracılığıyla terör görüntülerine maruz kalmak çocuklarda ciddi kaygılara neden olabileceğinin altını çizen Sansür, “Çocuklar, kendisi ve ailesi içinde korku geliştirebilirler. Çocuk eğer bu görüntülere çok sık maruz kalmışsa ve kaygı geliştirmeye başlamışsa sözleriyle, davranışlarıyla bunu ortaya koyar. Uyku ve yeme düzeninde bozulmalar yaşanabilir. Yalnız kalmaktan korkma, ölümle ilgili sorular, sevdiklerini kaybetme korkusu, odaklanma sorunları ile bu konuda sıkıntı yaşadığına dair bize ipuçları verecektir. Bu süreçte haber izleme süresini azaltmak veya sosyal medya kullanımlarını sınırlandırılması ve kaygısı üzerine konuşulması daha sağlıklı olacaktır." ifadelerini kullandı.
Neler yapılmalıdır?
Konunun üzerini kapatmak, yok saymak yerine daha da anlayabilecekleri bir şekilde çocuklara anlatılmasının önemli olduğunu belirten Psikolog Hazal Sansür, “Çocuklar bu olan bitenin farkındalar ve bize hissettirmeseler de korkuyor olabilirler. Bu nedenle çocuklar için bilinmezlik ve cevapsız bırakılan sorular çok ürkütücüdür. Onlarla terör veya savaş hakkında konuşmak gerekiyor. Çünkü çocukluk döneminde en çok ihtiyaç duyulan şey, duygularını bir yetişkine rahatça ifade etmek ve birinin onlarla ilgileneceğini bilmektir. Konuyu onların farkındalığından uzak tutarak korumak, ebeveynlere kendilerini daha iyi hissettirse de gerçekleri çocuklardan gizlemek doğru değildir. Çünkü siz gizleseniz bile çocukların haberleri sizden almamaları, başka yerden bilgi almadıkları anlamına gelmiyor. Tabii ki de süreci normalleştirmeyin, ancak iletişim kurmaktan da kaçınmayın. Bu süreçle ilgili çocuklarla konuşurken kullanılan dil çok önemli. Yapılacak konuşmanın basit ve anlaşılır olması gerekir. Anne-babanın çok fazla bilgi veya çok fazla ayrıntı vermekten kaçınması, bunun yerine çocuğun düşüncelerine veya duygularına odaklanması gerekir. Çocuğunuza nasıl hissettiğini, ne duyduğunu ve ne düşündüğünü sorun. Açıklamalarını dikkatle dinleyin. Çocuğunuzu endişeleri hakkında konuşmaya davet etmek iyi bir fikirdir. Gelişim seviyelerine bağlı olarak, kendi duygularınızı paylaşabilirsiniz. ‘Bir anne olarak bazen bende korkabilirim’ gibi cümlelerle bu duygularının doğal olduğunu ve endişeli olsak bile iyi olduğunuzu modelleyebilirsiniz. Bazen ifade edemediği duygularla ilgili resim veya oyun oynamak gibi bilinçaltını ortaya çıkaran sanatsal yollarda deneyebilirsiniz. Çocuklarınızla yapacağınız konuşmalar yaşlarına uygun bir dille olmalı, terörü normalleştirmekten kaçınırken, onlara güvende olduklarını hissettirmeyi unutmayın. Ancak çocuğunuz terör konusu olduğunda bununla ilgili soruları yoksa veya ilgilenmiyorlarsa bu da bir sorun değil.“ şeklinde konuştu.