İZ GAZETE - İtfaiye Dairesi'nde yapılan açıklamada Tum Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı, 692 sayılı KHK ile ihraç edilen yaklaşık 7 bin kişi arasında olan İtfaiye Dairesi çalışanlarını uğurlamaya geldiklerini söyledi. Biz burda olmaya devam edeceğiz diyen Yazıcı OHAL'ler, KHK'lar olsa da hükümetin bu baskılarla bile ülkeyi yönetemediğini, susmayacaklarını, bir yere gitmeyeceklerini ve burada olmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Korkmuyoruz diyenlerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Yazıcı, hükümetin aciz olduğuna dikkat çekti. Anonim şirket gibi yönetilen devlete boyun eğilmezse, yaratılan baskı politikalarına başta KESK olmak üzere, kitle örgütlerinin, sendikaları,n emek örgütlerinin karşı durduğunu ve akıntıya karşı yüzdüklerini söyledi. İşten atılan akademisyenden işçisine kadar kimsenin iktidardan korkmadığını, öfkelerinin büyüdüğünü, artık daha iyi mücadele edeceklerini belirtti. 

Çağdaş Yazıcı sözlerine 'Asla yalnız yürümeyeceksiniz demeyen sendika, sendika değildir. Bizler görevimizin başındayız kaybedecek bir şeyimiz yok, işlerimizi mücadeleyle alacağız. Biz iktidarın tüm baskılarına rağmen sokaktaydık ve sokakta olmaya devam edeceğiz. Katliamlar gördük, iş cinayetleri gördük, Suruç'u gördük ama Gezi'yi de, salt çoğunluğu yitirdiklerini de gördük. Bugün bizden ne yapmamamızı istemiyorlarsa onu yapmalıyız. Tüm Bel-Sen hepimizin örgütüdür. Yarın iş güvenliğiniz elinizden alındığında yanınızdaki tek örgüt Tüm Bel-Sen olacak. Korkmayın yalnız değilsiniz, biz buradayız. Türkiye'de muhalif olmak, sadakat bağımlılığı olmasanız da tehlikedesiniz. Gerçeler sokakta, iş yerinde. Biz örgütlü olursak bizi yenemezler. Örgütlü bir halkı hiç bir kuvvet yenemez. Bizden korkuyorlar. Biz birbirimizi seven kocaman bir aileyiz. Sessiz sedasız gitmiyoruz, biz buradayız ve biz kazanacağız.' diyerek devam etti.

Çağdaş Yazıcı'dan aynı KHK ile ihraç edilen Tum Bel-Sen iş yeri temsilcisi Uğur Tepe de, 'Bu ülkede basit bir denklem var. Birine terörist damgası yapıştırdıktan sonra yapmak istediklerini hayata geçirmek çok kolay. Biz fikirlerimizi ifade etmekten vazgeçmedik. Onların bize takmak istedikleri damga bizim için onurdur.' açıklamasında bulundu.

Başına bir iş gelir diye sendika üyesi olmadığını ve işinden ihraç edildiğini söyleyen 1997 yılından beri Büyükşehir Belediyesi çalışanlarından olan Ahmet İçel, 'Cuma günü yayınlanan KHK ile ihraç edildikten sonra Tum Bel-Sen'den arkadaşlar aradı. Bu benim için, çölde sususz kalmışken birinin bana bir bardak su vermesi gibi oldu. Onlara burada teşekkür ediyorum. 48 yaşındayım, beni çırılçıplak soyup sokağa bıraktılar. Bir mahkemede yargılanmadan, dinlenmeden terör örgütü damgası yedim ve beni işimden attılar.' açıklamasında bulundu.