Kasım 2024, Türkiye’de erkek şiddetinin korkunç yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Bu ay erkekler en az 32 kadını ve 2 çocuğu öldürdü, 71 kadına şiddet uyguladı, 34 çocuğu istismar etti. Bununla da sınırlı kalmayan şiddet bilançosu, 20 kadının tacize uğraması, bir kadına tecavüz edilmesi ve 179 kadının seks işçiliğine zorlanması gibi dehşet verici verilerle büyüdü. Ayrıca basına yansıyan 42 şüpheli kadın ölümü, kadına yönelik şiddetin görünmeyen boyutunu gözler önüne serdi.

“Bu tablo tesadüf değil”

İzmir Kadın Meclisi İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, kadına yönelik artan şiddetin münferit olmadığını belirtti. Osmanoğulları, şiddetin temelinde İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasının, cezasızlık politikalarının ve siyasi iktidarın kadın haklarına saldıran aile odaklı politikalarının yattığını söyledi:
“Kadın cinayetleri ve çocuk istismarı artıyor. Bu tablo tesadüf değil. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, cezasızlık politikaları ve kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırılar sonucu bu duruma geldik. Ancak kadınlar pes etmiyor, örgütleniyor ve mücadele ediyor.”

“Kadın mücadelesi adalet getiriyor”

Tülin Osmanoğulları, İzmir’deki Özlem Eryakşi ve Ezgi Zerkin davalarını hatırlatarak, kadın mücadelesinin şüpheli ölümleri ortaya çıkardığını ve adalet sağladığını vurguladı. Eryakşi davasında, intihar olarak kapatılmaya çalışılan bir olayın cinayet olduğunun ortaya çıktığını, Zerkin’in koruma kararına rağmen korunmadığı için iki bakanlığa tazminat cezası verildiğini belirtti “Şüpheli kadın ölümlerinin üzerinin örtülmesine izin vermiyoruz. Ezgi Zerkin davasında alınan tazminat kararı ve Serpil Erfındık davasında korumayan kurumlara verilen ceza, kadın mücadelesinin gücünü gösteriyor. Bu kararlar Hülya Şellavcı ve diğer kadın cinayetleri davalarına emsal teşkil ediyor.”

Umut büyüyor

Artan şiddete rağmen kadın mücadelesinin güçlendiğini ifade eden Osmanoğulları, İstanbul’daki korkunç sur cinayetinden sonra platformlarına katılmak isteyen kadın sayısında büyük bir artış olduğunu söyledi: “Kadınlar örgütlü mücadelenin önemini görüyor. Şiddeti ancak dayanışmayla ve örgütlü şekilde ortadan kaldırabiliriz. Biz, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”

“Kadın cinayetlerini durdurmak mümkün”

Kasım ayı verileri, Türkiye’de kadın cinayetlerinin sistematik ve yapısal bir sorun olduğunu bir kez daha kanıtladı. Kadın örgütleri, yargıdaki emsal kararlar ve örgütlü mücadeleleriyle erkek şiddetini durdurmak için umut ışığı olmaya devam ediyor. Ancak bu şiddetin son bulması için daha fazla kadının mücadeleye katılması ve yetkililerin kadın haklarını koruyacak adımlar atması gerekiyor. Kadına yönelik şiddeti durdurmak için susmayacağız!

Muhabir: SEMRA İĞTAÇ